Bölüm 19

13 2 0
                                    


 Kalbim yerimden çıkacakmış gibi atarken derin nefesler alıyordum. Arkamdan Hazar da arabaya binince sakinleşmeye çalıştım. Arabayla yaptığımız sakin yolculuk evimin önünde durmamızla sonlanmıştı.

Teşekkür edecekken konuştu.

"Yanındaki çocuk kimdi?" Kaşlarımı çatarak düşünmeye çalıştım.

"Hangi çocuk?" Derin bir nefes verip önüne döndü.

"Bankta oturduğun çocuk"

Kıskanmış mıydı? Bunu anlamanın tek yolu denemekti. Belki böylece ne hissettiğini daha iyi anlardım.

"Emre'yi mi diyorsun?" Sorduğum şeyler bakışı bana döndü. Kaşları çatılıydı. Bu hali oldukça komiğime gitmişti. Önüme döndüğümde Emre'yi bizim apartmana ilerlerken görmüştüm.

Hayal çağırmış olmalıydım. İlk defa Emre işime yarayabilirdi.

"Gitmem lazım benim. İyi akşamlar." Hızlıca konuşarak arabadan inmiştim. Emre de beni görmüş indiğim arabaya kaşlarını çatarak bakmıştı. Yanına hızlı adımlarla vardım.

"Hazar burada.Sonra anlatıcam Emre. "

"Kıskandırma operasyonu mu yapıyoruz?" Sorduğu şeye kıkırdadım.

"Öyle bir amacım yok. Sadece tepkilerinden ona inanıp inanmamam kolaylaşabilir." Emre söylediklerimi dinledikten sonra elini belime koyup beni apartmana yönlendirdi.

Kafasını kucağıma eğip fısıldadı.

"Sen inanmışsın bile Defne."




Yanımıza oturan Emreyle Hayal ile bakışlarımızı ona çevirmiştik.

"Sonunda son ders bitti. Şükürler olsun."

" Mızmızlanmasana be." Hayal'in çirkefleşmesiyle Emre altta kalmadan ona cevap verdi. Atışmaları sürerken

"Defne gibi az dersim olsa benim de sesim çıkmazdı." Söylediği şeyle ona döndüm.

"Sınıfta kalmasaydın da senin de son senen olsaydı rahat olurdun." Somurtarak söylediğim şeyle sırıtarak yanıma oturmuş kolunu omzuma atmıştı.

"Oy oy oy. Sinirlendin mi sen?" Emre'nin hallerine gelip kafamı omzuna yasladım.

"Emre sen misin?" Duyduğumuz sesle gülüşümüz durmuş bakışlarımız gelen çocuğa dönmüştü.

"Evet?"

"Ayberk hoca seni arıyormuş." Kafamı Emre'nin omzundan kaldırmıştım.

"Allah Allah. Ne alaka ki?"

Çocuk bilmiyorum gibisinden omuz silkip yanımızdan ayrıldı.

"Ben bakıp geliyorum." Yanağımdan makas alıp yanımdan kalktı. Onun arkasından bakarken duvara yaslanıp sırıtan Hazar'ı görmemle anlamıştım.

Ayberk hocanın çağırdığı falan yoktu.



 "Ya Defne lütfen. Ne olabilir en fazla? On beş dakika sonra ben gelicem zaten yanınıza. Bir şans versen?"

"Hayal kimseye şans veremem. Aklımda birisi var zaten. Diğer türlüsü insanları kullanmaya girer."

"Defne, sana sevgili olun demiyorum. Sadece oturun. Sohbet edin. Arkadaş olursunuz belki fena mı olur?"

"On beş dakikaya burada oluyorsun Hayal."

"Süpersin." Öpücük atıp uzaklaşınca gözlerimi devirdim. Önümdeki kağıtlara dönecekken gördüğüm kişiyle duraksama yaşadım.

Yine arkadaş grubuylaydı. Ama odağı bendim. Diğerlerini pek takıyormuş gibi gözükmüyordu.

Beni yanlış anlamasını istemiyordum. O çocuk buraya geldiğinde ne olacaktı?

"Selam!" Duyduğum sesle soluma döndü. Bana gülümseyerek bakan çocuğa küçük bir tebessümle baktım.

"Selam."

"Oturabilir miyim?" Karşımdaki boş yeri gösterince 'Tabi ki' diyerek onu onayladım. O yerleşirken Hazar'a bakmamaya çalışıyordum.

"Hayal de birazdan gelir."

"Sorun yok. Arda ben."

"Defne ben de memnun oldum."

"Ben de öyle. Hangi bölümdeydin?"

"Mimarlık. Son sınıfım. Sen?"

Havadan sudan muhabbetimize devam ediyorduk. Eğlenceli birine benziyordu. Komik bir espri anlayışı vardı.

Hazar kadar komik değildi. Karşılaştırmamın sırası mıydı?

Ahmet hocayla yaşadığı bir anıyı anlatırken kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. Gözlerim Hazar'a takılınca buraya gelmeye çalıştığını ve arkadaşlarının onu tuttuğunu gördüm.

Aniden paniklemeye başladım. Hayal'in tam şu an gelmesi lazımdı.

Hayal'i uzaktan gördüğümde derin bir nefes alsam da bu kısa sürmüştü. Çünkü onu Hazar da görmüştü. Hayal'e bağırmasıyla şaşırsa da Hayal oraya yöneldi.

Bağırarak bizim tarafı gösterip konuşmasıyla Hayal korkmuştu.

Ben bile korkmuştum. Ettiği küfürleri burdan bile anlayabiliyordum. En son bağırarak konuştuğu şeyle herkes ona döndü. Arda da dahil.

"Yaklaşamaz!" Herkesin ona bakması umrunda değil gibi Hayal'e bakmaya devam etti. Hayal başını sallayıp onu onaylarken bize gelmeye başladı.

"Hayal geliyor. Benim gitmem lazım. Memnun oldum tekrardan."

YAKAMOZ GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin