"Hayal, konuşmasak olur mu?" Eve vardığımız gibi yatağıma ilerlemiştim. Hayal de haliyle peşimden gelmişti. Konuşmaya çalışıyordu. Ama ne konuşabilirdik ki?
"Yapabileceğim hiçbir şey yok. Benim varlığımdan bile haberi yok. Elbet biriyle beraber olacaktı."
"Defne ne olur yapma böyle. Daha beraber olduklarını bile bilmiyor..."
"Birlikte olup olmadıkları önemli değil. 2 yıl boyunca kızlarla konuşsa bile yan yana durmazdı. Bir yerlere gidip oturmazdı."
"Dört yılda göremediği beni değil de, yeni tanıştığı bir kıza bakması beni üzüyor Hayal. Bunun ne kadar canımı yaktığını anlayamazsın."
"Biraz daha cesar..."
"Biraz yalnız kalabilir miyim?" Diyerek gülümsemeye çalıştım. Bana onay verdiğinde başımı yastığıma koyup gözümden akan yaşın düşmesine izin verdim.
Yapamamıştım. Bu kadar çabuk bırakamamıştım. Gerçi bırakmaya çalışmış mıydım orasından emin değilim.
Alışmış olduğum kafeye bu sefer tanıdık olmayan ilave bir hisle girmiştim.
Mutsuzluk
Onu görmek sanki beni mutsuz edecek gibiydi. Çok mutsuz hissediyordum dostlar. Kalbimdeki ağırlık dinmemişti.
Her zamanki masama ilerleyip oturmuştum. Tanıdık garson gülümseyerek yanıma yaklaşıyordu. Ona eski gülümseme ve heyecanımla bakamıyordum. Sanki bunu anlamış gibi güler yüzlü hali biraz solmuştu.
Ama yine de gülümsüyordu.
"Her zamankinden mi?"
"Sadece çay lütfen." Sanki çaya çok ihtiyacım var gibi bir ses tonum vardı. Ağlayacak gibiydim. Garson beni bu halde görünce modunu düşürmüştü. Kafasını sallayıp yanımdan ayrıldı. Ellerimle oynamaya başladığımda sahneden gelen sesle gözlerimi yumdum.
Ona bakacak cesareti bulamasam da deli gibi bakmak istiyordum.
"İyi akşamlar."
Önüme konan çayla kafamı zorlukla kaldırdım. Sesini duyunca dolan gözlerimle garsonun gözlerinin içine baktım.
"Teşekkür ederim." Gülümsemeye çalıştım.
"Afiyet olsun." Çok konuşmak ister bir hali vardı. Ama bir şey demeden yanımdan ayrıldı.
Onun boşalttığı alanla gözlerim yine onu buldu.
Kalbim yuvasına kavuşmuş gibi atmaya başladı.
Ve o an dostlarım aniden ağırlık gitti. Olmasından korktuğum şey oldu. Tek bir görüşümle her şeyi unutur gibi oldum.
Bir haftadır görmediğim yüzüyle, duymadığım sesine kavuşunca her şeyi unutup sarhoşa dönmüştüm. Karnım yine heyecandan kasıldı.
Ve sorun şuydu: Ben hala umutluydum dostlarım.
" Kokun artık yok buralarda
Duyabilmemin bi' yolu var da
Korkuyorum çok, yitiriyorum aklımı
Derdim çok büyük, anla "
Duyduğum şarkı sözüyle gözümden bir damla yaşın akmasına izin verdim. Artık beni görmesine ihtiyacım vardı.
"Kalbim her teklediği anda
Heyecan basıyor umudunla
Gelemiyorum sana
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ GÜZELİ
Nouvellessıcak bir aralık gecesi ıslatır yanmış tenimi yaklaşır o güzel bedeni kendisi yakamoz güzeli