Gece uykumdan uyandığımda saatin kaç olduğunu bilmiyordum ve bakacak halim de yoktu. Çok susamıştım ve odada su yoktu. Mecburen mutfağa gitmeliydim. Yataktan yavaşça çıkıp ayaklandım ve koridora çıktım. Tam mutfağa doğru ilerleyecekken garip bir ses duydum. Dikkatimi sese yönelttim. Boğuk sesler geliyordu ama anlam veremedim. Su içmek yerine merakıma yenik düştüm ve gelen garip seslerin kaynağını aramaya başladım. Bu kattan gelmiyordu, üst kattan geliyordu. Merdivenlere yöneldim ve usulca çıktım. Ses yapmamaya çalışıyordum çünkü kimseyi uyandırmak istemiyordum. Üst kata çıktığımda tekrar o boğuk sesleri duydum ve başım hızla sağımda kalan kapıya döndü. Ses oradan geliyordu, Yoongi hyungun odasından. Kapıya iyice yaklaştım, acı çeker gibi bir ses geliyor gibiydi ama emin olamadım. Kapıya kulağımı dayadım. Gelen boğuk seslerden birinin Yoongi hyunga ait olduğunu o an anladım. Ama bir başkası daha vardı! Daha dikkatli bir şekilde dinledim. Dinledikçe tüylerimin ürperdiğini ve karnımın ağrıdığını hissettim. Kalp atışlarım hızlanmıştı. Bu çok... çok... şok ediciydi. Gelen sesler... inleme sesleriydi.
Elim otomatikman kapı koluna gitti, hafifçe kıvırdım ve kapı açıldı. Sesler daha netti artık. Ama hala göremiyordum. Görebilmem için odanın içine doğru ilerlemem gerekiyordu. Ben de ilerledim bu yüzden. Ne göreceğimden emin değildim ve bu... nefesimin kesilmesine neden oldu. Adımlarım odanın içine ilerledikçe sağ tarafa yaslı yatak görüş açıma girdi. Yatakta iki beden, tek beden haline gelmişti ve durmaksızın inliyorlardı. Yatakta esmer bir beden yatıyordu ve onun penisi üstünde bembeyaz tenli bir beden zıplıyordu. Yoongi hyung... Esmerin üstüne eğildiği ve boynunu sömürdüğü için kim olduğunu anlayamıyordum. Bana çok benziyordu. O ben miydim?
İyice yaklaştım, beni görmemişlerdi, içeriye girdiğimin farkında bile değillerdi. Yoongi hyungun terlemiş bedenine baktım, kalçalarını nasıl hareket ettirdiğine, nasıl zevkle inlediğine... Bu sertçe yutkunmama neden oldu. Onunla seviştiğim zamanlardaki gibi tutkuyla hareket ediyordu. Üstüne kapandığı bedenden ayrılıp doğrulunca yatakta boylu boyunca yatan esmer bedenin yüzü ortaya çıktı fakat... bir saniye bu kimdi? Yoongi hyungla sevişen ben değil miydim? O zaman bu kimdi? Bu yabancı nereden çıkmıştı böyle? Ve Yoongi hyung onunla nasıl böyle sesli bir şekilde sevişebiliyordu? Hala yatağın yanındaydım ve hala beni görmemişlerdi. Ama bu nasıl olabilir ki? Beni neden görmüyorlardı?
Uzaktan ben gibi görünen o bedenin başka biri olduğunu anladığım için içimde bir his köpürüyordu. Kanımın kaynadığını hissederek yumruklarımı sıktım. Bakışlarım Yoongi hyungun zevkle kasılan yüzündeyken dudaklarımın titrediğini ve gözlerimin seğirdiğini hissettim. Öfke miydi bu his? Neler olduğunu anlayamıyordum. Daha fazla orada duramayacağımı anladığım için adımlarım geriye gidecekken kolumda ani bir tutuş hissettim. Korkudan sıçrarken kalbim boğazımda atıyordu ve...
Tam o anda nefes nefese uyandım. Kuruyan boğazımı rahatlatmak için bir süre yutkunmaya çalıştım, ardından yatakta doğrulup etrafıma bakındım. Nerede olduğumu idrak edemedim bi süre. Kalbim deli gibi çarparken ellerimle yüzümü sıvazladım. Odamdaydım. Elim sağ koluma gitti, o tutuşu çok net hissetmiştim. Sesler hala beynimde yankılanıyordu, başımı dizlerime gömüp ellerimle kulaklarımı kapadım. Neydi bu böyle, ne biçim bir rüyaydı?
Terlemiştim, bu şekilde tekrar yatmak istemedim ki zaten uykum da kaçmıştı. Hızlıca duş alıp yatağıma geri döndüğümde nemli saçlarımı umursamadım. Uzanıp gözlerimi kapadım ama gözümün önüne gelen görüntüler çok rahatsız ediciydi. Çok... gerçekçiydi. Bir an, sadece bir an Yoongi hyungun gerçekten de bir başkasıyla olduğunu hayal ettim. Benden başka bir bedenle, tıpkı rüyamdaki gibi zevkle...
Çenem kasıldı istemsizce. Düşüncesi bile beni mahvetmeye yetmişti ama neden? Bu hakkı nereden buluyordum? Onunla bu konu hakkında hiç konuşmamıştık, yani başka birileriyle birlikte olma konusunda. Sonuçta biz sevgili değildik, birbirimizin üstünde herhangi bir hakkımız yoktu. Bunun farkında olmam, gördüğüm rüyanın gerçek olma ihtimalinin beni mahvettiği gerçeğine engel olmuyordu. Kendime karşı dürüst olmalıydım, ben onu kıskanıyor muydum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinful Love 🔞
RomanceTaehyung, yeni şarkısını göstermek için Yoongi'nin stüdyosuna gider. Ancak Tae görmemesi gereken bir şey görür: Yoongi'nin beyaz, dantelli iç çamaşırını. Ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz.