Taehyung, yeni şarkısını göstermek için Yoongi'nin stüdyosuna gider. Ancak Tae görmemesi gereken bir şey görür: Yoongi'nin beyaz, dantelli iç çamaşırını. Ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Gördüğünüz gibi artık final yapıyoruz. Daha fazla uzatıp tadını kaçırmaya gerek yok. İlk ficim olduğu için heyecanla başladım ve sizler de bana destek oldunuz bu süreçte. Çok teşekkür ederim. :)
Yeni bir hikayeye başladım, henüz taslak halinde. Bu fic bittiğinde onu yayımlamaya başlayacağım. Yeni ficim Namseok konulu olacak ve çooook heyecanlıyım. :) Umarım onu da beğenerek okursunuz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu şekilde bir kapak hazırladım, benim hoşuma gitti :) Zaten Namseok'un en sevdiğim fotoğrafı bu. Size Namseok'u sevdirmek için elimden geleni yapacağım. Fici profilimde bulabilirsiniz. Neyse, iyi okumalar diliyorum. :)
----------------------------------------
Banyoda öylece bekliyorduk, birbirimize bakarken ne yapacağımızı bilemiyorduk. Önünde sonunda bu anın geleceğini biliyorduk tabii ama hep bunu bizzat kendimiz açıklarız diye düşünmüştük. Üyelerden biri tarafından basılınca değil. Namjoon hyungun şaşkın ve şok olmuş ifadesi tekrardan aklıma gelince boğazıma bir yumru oturdu. Çok dikkatsizce davranmıştık. Aramızdaki ilişkiyi açıklamak için doğru zaman değildi, single yayımlanacaktı ve bütün hazırlıklarımız bu yöndeydi. Fakat başka çaremiz yoktu, görülmüştük hem de çok uygunsuz bir şekilde.
"Hyung, ne yapacağız?"
Gözlerini kapattı ve derin bir nefes verdi, kendini sakinleştirmeye ve kontrolü eline almaya çalışıyordu. Evet, mesele kontrolümüzden çıkmıştı. Muhtemelen Namjoon hyung içeriye diğerlerinin yanına gitmişti ve bizim bir açıklama yapacağımızı söylemişti. Bizi bekliyor olmalıydılar.
"Gidip aramızdaki her şeyi onlara anlatacağız." dedi sakin tutmaya çalıştığı sesiyle. Soğukkanlılığını geri kazanmıştı ve banyo kapısına doğru ilerleyip benim de gelmem için sırtımı pıtpıtlamıştı. O önde ben arkasında salona doğru ilerledik. Üyeleri gördüğüm an sırtımdan ürperti geçti, çok gergindim. Hepsi de çok meraklı bir şekilde bize bakıyordu. Namjoon hyung başını önüne eğmiş bizim açıklama yapmamızı bekliyordu. Diğerleri de merak içinde yüzümüze bakıyordu.
"Ne açıklayacaksınız, ne oluyor?" diye sordu Seokjin hyung, sesi meraklı çıksa da gayet kaygısız bir şekilde sormuştu. Ağzı dolu olduğu için boğuk çıkmıştı sesi. Bir süre İkimiz de sessizce dikildik, ben kendimde açıklama yapacak cesareti bulamıyordum çünkü üyelerin vereceği tepkiden çekiniyordum. Göz ucuyla Yoongi hyunga baktım, yere diktiği gözlerini bana çevirdi ve ardından başını üyelere çevirirken elini elime götürdü ve yavaşça tuttu elimi. Jimin hariç hepsi birleşen elimize bakıyordu, Namjoon hyung az önce bizi öpüşürken görmüş olmasına rağmen hala aramızdakileri idrak edememiş gibi davranıyordu. Ben bir şeyler söyleyecek gibi oluyor ama söyleyemiyordum, bir balık gibi ağzımı açıp kapatıyordum. Yoongi hyung boğazını temizlediğinde başımı ona çevirdim nefesimi tutarak.
