Dayanmaya Çalışmak

2.3K 177 37
                                    

Herkese merhabalar. Cb dönemi olduğu için bölüm yazmaya vakit ayıramadım. O yüzden bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın.  Umarım beğenirsiniz. Lütfen okuyun, okutun, tavsiye edin. Ha bir de stream life goes on :)

----------------------------------------------------

     Hislerimi gizleme konusunda hiçbir zaman iyi olamadım. Açık bir kitap gibiyim; ne düşündüğüm ve ne hissettiğim yüzüme bakıldığında kolayca anlaşılır. İyi bir oyuncu olduğumu söylüyorlar, belki de öyleyimdir ama duygularım konusunda değil. Duygularım söz konusu olduğunda oyunculuk yapamıyorum. Yoongi hyunga karşı hissettiklerimlerinden emin olamadığım şu birkaç hafta boyunca da hislerimi pek saklayamadım. Kafam karmakarışıktı ve bunu gayet de belli etmiştim. Her ne kadar saklamam gerektiğinin farkında olsam da yapamadım. Yoongi hyung bile gelip aramızda bir sorun olup olmadığını sordu mesela. Ona yalan söylediğimde buna inanmadığını anlamıştım Amerika'daki şu bir hafta içinde. Çünkü tuhaf davranıyordum, o da bu yüzden bana mesafeli davranıyordu. Bunun sorumlusu tamamen bendim, nasıl düzelteceğim hakkında da bir fikrim yoktu açıkçası. Yapmayı düşündüğüm şey aramızı daha da tuhaf hale getirecekti biliyordum. Ama... Ama Yoongi hyung tarafından görmezden gelinmek... Bana kendimi çok kötü hissettirdi. Bu yüzden hislerimi saklamaya çalışmak yerine daha açık olmak istediğimin farkındaydım. 

Yoongi hyunga aşık değildim, hayır. Ama ondan etkileniyordum. Hem de çok etkileniyordum. Bunun yanlış olduğunu çok iyi bilmeme rağmen her gece onu dantelli çamaşırıyla hayal ederek uyuyordum. Yıllardır birlikte yaşıyor olmamıza rağmen ondan bu şekilde etkilenmeye başlamam beni afallatıyordu. Onu daha önce de çıplak gördüm. Ama ona hiç bu gözle bakmamıştım. Bu hisler yeniydi ve ben tam olarak yapmalıydım hiçbir fikrim yoktu.

     Amerika'da o hafta bir sürü çekim yaptık: ON şarkımız için klip çektik, röportajların ve performansların çekimlerini bitirdik. Kore'ye dönmeden önceki gün de Black Swan için bir klip çektik ve ertesi gün Kore'ye dönmek için yola çıktık. Çok yorucu bir hafta olduğu için bir an önce Kore'ye dönmek ve birkaç gün dinlenmek istiyordum. Uçaktaydık hala ve kafam düşüncelerimle meşguldü. Boğulacak gibi hissediyordum. Kore'ye döndüğümüzde kendimi Yoongi hyunga açmalı mıydım yoksa hislerimi tamamen saklamalı mıydım? Eğer söylersem 7 yıllık dostluğumuz ve tabii ki grubumuz zarar görür müydü? Her şeyi daha da berbat etme korkusuyla nefesimi sertçe dışarı bıraktım.

     Sıkkınca başımı soluma çevirdim, Namjoon hyung yanımda uyukluyordu. Kulaklığı takılıydı, ağzı hafif aralıktı ve boynu yana doğru düşmüştü. Komik göründü o hali gözüme, fotoğrafını çekmek için telefonumu çıkardım ve iki tane fotoğraf çektim. Kendi kendime telefonuma bakıp gülerken izlendiğimi hissetmişim gibi öbür cam kenarına doğru baktım. Yoongi hyung gülümseyerek bana bakıyordu. Ne yaptığımı görmüş olmalıydı, gözleriyle Namjoon hyungu işaret ederek gülümsemeye devam etti. Gözlerim onun gülüşüne takılırken ben de ona gülümsedim. Kıkırtısı kulağıma ulaşırken içimde hissettiklerimle durakladım. Gözlerimi kaçırdım hemen ve yalandan telefonuma bakmaya devam ettim. Üst dişlerimle alt dudağımı ısırıyordum ve kalbim deli gibi çarpıyordu. Neler oluyor bana tanrım? Gözlerimi sıkıca kapattım. Ahhhh! Lanet olsun!! Gülümsemesi bu kadar tatlı mıydı önceden de?! Hep böyle güzel mi gülerdi? Aslında evet, Yoongi hyung her zaman çok tatlıydı ama bu sefer çok... farklı hissettirmişti. O an kendimi ona açmak konusunda cesaretlendiğimi hissettim. Yolculuğun geri kalanı ise bunu nasıl yapacağımı düşünerek geçti.

-------------------------------

      Yolculuk boyunca düşünmekten uyuyamadığım için eve vardığımızda kendimi yatağıma atar atmaz uyumuşum. Hatta neredeyse bayılmışım çünkü Kore'ye döndüğümüzde saat öğlen 3'tü. Uyandığım zaman saate baktığımda saatin 12.30 olduğunu gördüm. Uykumu almış bi şekilde kalktım ve odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Jin hyung elinde su bardağıyla mutfaktan çıkarken uykulu gözleriyle bana bakıp gülümsedi ve omzumu sıvazladı. Ben de ona hafifçe gülümsedim. Mutfaktaki sandalyelerden birine oturup bir süre yeri izledim. Dalmıştım ve gözlerimi ayıramıyordum. Ellerim iki dizimin arasındaydı. Mutfağın girişinden gelen sesle irkildim. Başımı çevirdim ve gördüğüm kişiyle gözlerim irice açıldı. 

Sinful Love 🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin