Yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz :) İyi okumalar.
----------------------------------------------------
4 ay sonra (Ağustos)
Son olanların ardından yaklaşık 4 ay geçmişti. Her zamanki konuşulup ardından unutulmuştu. Olan Jungkook'a oldu tabii. O süreçte içine kapandı ama zamanla toparlandı. Jin hyungla araları daha iyi olmaya başladı, aralarında ne tür bir problem vardı bilmiyorduk onlar da anlatmadılar zaten ama iyi olmalarından memnunduk.
Salgının seyri ciddileştikçe planlarımız alt üst olmuştu, mesela bu sene Bon Voyage çekmemiz imkansızdı. B planı olarak yeni bir proje sunulmuş Bang pd'ye, o da bizlerle paylaştı bu konuyu. "In the soop adlı bir şov yapalım sizler de rahatlamış, tatil yapmış olursunuz" dedi, güzelce açıkladı nasıl olacağını, biz de kabul ettik. Haziranda 1 haftalığına Seul'den ayrıldık ve güzel bir göl kenarında çekimlerimizi yaptık. Çok güzeldi, yapmak isteyip de yapamadığımız bir sürü şeyi yapma imkanı bulduk. Mesela ben hayatımda hiç kano sürmemiştim ama burada bunu tecrübe edebildim. Resim yaptık, yapbozlarla oynadık, maket yaptık, masa tenisi yarışları yaptık, beyzbol oynadık, tahta oyduk... Daha aklıma gelmeyen bir sürü şey yaptık. Üyelerle daha da yakınlaştık, birlikte çok güzel vakit geçirdik. Ama elbette her güzel şeyin bir sonu vardı ve bir haftamız dolunca Seul'e geri döndük. İşler bizi bekliyordu, biz de daha fazla bekletmeden işe koyulduk ve ağustos gibi yayımlamayı düşündüğümüz single için hazırlıklara başladık. Kayıtlar, düzenlemeler, koreografiler derken zaman hızlıca geçmişti. Şimdi şarkının çıkmasına bir aydan az bir zaman kalmıştı. Hepimiz pratik odasında dansımıza çalışmıştık ve ara vermiştik, bazı üyeler bir şeyler içmek için odadan ayrılmıştı. Ben de bir kenarda oturmuş, Yoongi hyungumu seyrediyordum.
Gözlerimi üzerinde alamıyordum. Hoseok hyungla yeni singleımızın koreografisine çalışan hyungumun üstünde kenetlenmişti bakışlarım. Hareketleri zarifçe tekrarlarken ben kenardaki sandalyelere oturmuş bir şekilde onu izliyordum.
"Bak hyung, 'Dynanana hey' kısmında ayaklarının ve kollarının senkronize hareket etmesi lazım. Dur göstereyim."
Hoseok hyungun anlattıklarını büyük bir dikkatle dinliyor ve tekrarlıyordu. Sol kolundaki ağrı şu ara şiddetlenmişti o yüzden koreografide zorlanıyordu. Hoseok hyung ona yardımcı olmaya gönüllü olmuştu.
"Ağzının suyu akacak ağzını kapa Taehyung-şi." Jimin kıkırdayarak konuştuğunda kendime geldim. Onu ne kadar çok sevdiğimi bunca zamandır bir tek Jimin biliyordu. Her fırsatta da bana takılmaktan geri kalmıyordu. Bunca zaman boyunca kimseye anlatamamıştık çünkü meseleler üst üste geliyor, sürekli farklı sorunlarla karşılaşıyorduk. İlişkimizin açığa çıkması, yeni bir problem anlamına gelirdi. Bunu göze alamamıştık. Ama biz yine de tam gaz devam ediyorduk. Birbirimize doyamıyorduk. Fırsat buldukça birbirimizin bedenine sığınıyorduk. Ona dayanamıyordum; tadına, güzelliğine doyamıyordum. O da bensiz yapamıyor gibiydi. Çünkü bir tek benim yanımda kendi olabiliyordu. Onun feminen yanını bir tek ben biliyordum ve bu ister istemez gururumu okşuyordu. Ona tapıyordum. Cinsel bir çekim ile beraber birbirimize tatmin etme üstüne kurulu olan ilişkimiz, bambaşka bir hale evrilmişti. Delicesine aşıktık birbirimize. Bunca zaman gizli tuttuğumuz ilişkimiz güçlenerek ilerlemişti. Bunu bir gün açıklayacaktık üyelere ama uygun bir vakit bulamıyorduk. Şu ara yeni singleımız için çalışıyorduk. Kayıtlar tamamlanmıştı, şarkı hazırdı ama koreografi kısmı henüz bitmiş değildi. Bir an evvel halledip klip çekimlerine başlamalıydık. Kısacası... şu ara doğru zaman değildi bizim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinful Love 🔞
RomanceTaehyung, yeni şarkısını göstermek için Yoongi'nin stüdyosuna gider. Ancak Tae görmemesi gereken bir şey görür: Yoongi'nin beyaz, dantelli iç çamaşırını. Ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz.