***Evet zaman her zamanki gibi üstüne düşeni yapmış bir şeylerin akıp kendi yolunu bulmasını sağlamıştı.
Geçtiğimiz bir ay boyunca sanki olması gibi ilerlemişti her şey. Gulf profesörün yokluğunda her ne kadar Mew'a asistanlık yapsa da önceye göre çok daha az yoruluyordu ve kendi tezi için bolca vakti kalıyordu. Kafedeki çalışma saatlerini de arttırabilmişti, sevdiği şeye daha çok vakit ayırmak ona da çok iyi gelmişti.
Mew'sa hayatı boyunca öğretmenlik yapacağını hiç düşünmemiş birine göre oldukça severek derslere girip çıkar olmuştu. Her ne kadar disiplinden ödün vermese de (Gulf'la pek de mümkün olmuyordu zaten) öğrenciler ona, bilgisine ve dersi masal gibi anlatışına hayrandılar. Dersler vaktini bayağ alıyordu ama yine de çalışmalarıyla ilgilenecek vakti kalıyordu. Tabii arkadaşları gecelerde bu kadar aktif olan Mew'un artık okul-ev arası mekik dokuyup bir ev babası gibi davranmasına hala şaşırıyorlardı ama Mew halinden memnundu. Sanki bir nevi kendine de vakit ayırıyordu.
Mutluluğunun bir sebebi de Gulf'la her geçen gün, normalde birkaç kelimeyi aşmayan konuşmaların yerini sohbetlerin almasıydı. Gulf her ne kadar çabalasa da Mew'un ısrarına kayıtsız kalamamıştı.
Gulf'ın kahveyi nasıl sevdiğini öğrenip her gün kendisiyle birlikte ona kahve alması, tatlılardan hoşlanmadığı için arada birlikte yemek için tuzlu kurabiyeler alması, onun ilgi duyduğu sanatçılar hakkında konuşmalar başlatması... Bunların hepsini öyle içten öyle karşılıksız yapmıştı ki Gulf her ne kadar şaşırsa da bir yerden sonra kendisi de karşılık vermeye başlamıştı.
Hatta öyle ki konuşmalarının sonrasında Gulf Mew'un göründüğünden de çok bilgili biri olduğunu, playboy görüntüsünün ardında sanatı kendi içinde büyük bir okyanus gibi büyütmüş biri olduğunu görmüştü. Bu yüzden tezi hakkında yaptığı araştırmalar için bazı noktalarda fikrini bile sormuşluğu vardı.
Tabii bu bir ay boyunca her şey güllük gülistanlık geçmiş de değildi. Gulf baştan bir hata olduğunu bile bile Bright'a evet dediği için kendini kötü hissediyordu. Çünkü Bright ne zaman vakit geçirmek istese bir şekilde geri çevirmişti. Çünkü gerçekten ona karşı hiçbir his belirmiyordu kalbinde. Birkaç kez görüşmelerinde de sonuç değişmemişti. Bright'sa buna rağmen Gulf'a her gün yazmaya gününün nasıl geçtiğini sormaya, her fırsatta yemeğe davet etmeye devam ediyordu. Onun bu kadar iyi oluşu Gulf'ı daha da kötü hissettiriyordu. Bunun bu şekilde ilerlemeyeceğini artık anlamıştı ama doğru anı bekliyordu.
...
Yine bir cuma günüydü ders sonrası Gulf eşyalarını toplayıp odasından çıkmıştı ki Mew'la karşılaştı.
G: "Ah."
Mew ürken Gulf'ı görünce gülerek konuştu:
M: "Korkuttum mu? Sana bakmaya gelmiştim."
G: "Hayır bir anda karşıma çıkınca şaşırdım sadece. Bir şey mi vardı, dosyalarla mı ilgili?"
M: "Hayır sadece ben de çıkmak üzereydim istersen seni de bırakayım demek için gelmiştim."
Öncesinde de Mew birkaç kez Gulf'ı evine bırakmıştı. İlki eksik bir dosyayı Mew'a hemen teslim etmesi gerektiği için mecburi olmuştu ama evlerinin aynı civarda olduğunu anlayınca Mew fırsat buldukça birlikte gitmeyi teklif ediyordu. Gulf başta buna gerek olmadığını söylese de sonrasında ısrarına dayanamayıp kabul etmişti ve eh yolculuk sırasında yaptıkları sohbetleri de pek sevmediği söylenmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mew&Gulf - Harleys in Hawaii
RomanceŞarkı başlamadan önce Mew o çocukla esmerin arasından gerçekten bir şey mi var diye düşündüğüne kendi de şaşırmıştı. Zaten bu ara ne aklı ne de vücudu onu dinlemiyordu... . "Bilmek istiyor muyum? Eğer bu duygu iki tarafında hissettiğiyse... Gidiyor...