22 - The Promise

739 43 22
                                    




Mew'un ameliyatından sonraki bir hafta göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş gibiydi. Gulf duş alma gibi zaruri ihtiyaçlar dışında bir an olsun yanından ayrılmamış her şeyiyle ilgilenmişti.

İlk gün Mew'un ailesine haber vermeyi düşünmüştü Gulf ama sonrasında Mew uyanmadan, ona sormadan bir şey yapmak istememişti. Konuştuğundaysa Mew direkt reddetmişti. İstediği son şey ailesinin gereksiz ilgi gösterileriydi.

Hastaneden taburcu olma günü geldiğinde Mew sonunda bu hastane odasından ve o iç karartıcı ilaç kokusundan kurtulacağı için çok mutluydu. Hazırlanmış bir şekilde yatakta otururken Boun'da kalan bir şey var mı diye eşyaları kontrol ediyordu. Gulf taburcu olma işlemleriyle ilgilenmek için çıkmıştı. Prem'se Mew'un eviyle ilgileniyordu. Onları direkt evde karşılayacaktı.

Hayat yine bir şekilde akmaya devam ediyordu.

***

Onlar için bu şekilde geçen hafta başkaları için ise daha farklı geçmişti.

Aoran'ın tutuklanmasının ardından elbetteki ailesine ulaşılmıştı. Ailesi öğrendiklerinin ardından hem şaşkınlık hem de utançla dolmuştu. Babası ilk başta hiç inanmasa da sonradan oğlunun sergilediği müthiş rolle birlikte gerçekten o çocuğu aştığına inanmıştı, inanmak istemişti. Şimdiyse yaptıklarını tüm dünyanın duyması an meselesiydi. Kendi elleriyle inşa ettiği aile isimleri oğlu yüzünden yerle bir olmak üzereydi.

Her ne kadar oğluna olan öfkesi tüm benliğini sarmış olsa da onu o şekilde yalnız bırakamayacağını biliyordu. O yapsa eşi yapamazdı. Anne babalık maalesef istenildiğinde vazgeçilen bir şey değildi. Bu yüzden her şeye rağmen tüm avukatlarını kendilerinden önce oğullarının yanına göndermişlerdi ve ardından babası da ilk uçakla soluğu orada almıştı.

Babası artık bunun sadece bir sevgi olmadığını tekrar öldürmeye teşebbüsün ardından tamamiyle takıntılı bir durum olduğunu elbette anlamıştı. Bu yüzden avukatlar Aoran'ın tutukluluğu devam ederken psikolojik kontrol de yapılmasını ısrarla istemişlerdi.

Sonuçsa açıktı. Eşlik eden birçok rahatsızlıkla birlikte Aoran'ın uç noktada antisosyal kişilik bozukluğu vardı. Teşhis birçok davranışının sebebini, suç eğilimini, insanlara zarar vermekten çekinmemesini açıklamaktaydı.

Bu yüzden yargılanma öncesi ayrıntılı bir rapor hazırlanması ve ciddi bir tedaviye başlanılması için babası kendi yaşadıkları şehre naklini istemişti. Ayrıntılı rapor sonrası dava görülecekti.

Elbetteki Gulf'ları da konuyla ilgili tüm gelişmelerden avukatları haberdar ediyordu.

Duyduklarına karşı Gulf bir tepki göstermemişti. Hatta öyle kayıtsız kalmıştı ki Mew da Boun da onun bu duruşundan dolayı endişelenmişlerdi. Çünkü içinde yaşadıklarını kimseye göstermiyordu ve kendi başına çözmeye çalıştıkları düğümlerine düğüm atmaktan başka bir işe yaramıyordu.

Ama Gulf'a soracak olursanız o pisliğin dört duvar arasında olmasından başka bir şey istemiyordu. İster klinik ister hapishane olsun fark etmezdi. Tek istediği bir daha o lanet yüzünü görmemekti. Onun normal bir zihninin olmadığını en iyi o anlamış, görmüş, yaşamıştı zaten. Şimdi bu duyduğu habere şaşırmasını beklemek gereksizdi.

Ona karşı zerre acıma hissi yoktu. Şu an ona karşı hissettiği tek şey nefretti ve sebebi kendisi bile değildi. Kendisi için ona karşı duyduğu hiçbir şey yoktu, tek bir zerre dahi yoktu. O kadar anlamsızdı onun için. Ama sırf kendi yüzünden o pisliğin az kalsın Mew'u öldürecek olması tüm nefretini tutuşturuyordu. O yüzden bunun bir daha olmaması için elinden gelen her şeyi yapacaktı. Ne gerekirse yapacaktı.

Mew&Gulf - Harleys in HawaiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin