13- The Embrace

672 41 17
                                    


O gün Mew'un bir anda kendi hayatını anlatması kadar Gulf'ın kalbini dinleyerek verdiği cevap da anlıktı.

Ne kadar reddetse de Gulf da Mew'u ilk gördüğünden bu yana ona karşı hislerinin başka olduğunu içten içe biliyordu. Belki de bu yüzden kendine olan kızgınlığını ondan çıkarmak için elinden geleni yapmıştı. Ama tüm bunlara, Gulf'ın tüm mesafelerine rağmen Mew pes etmemiş kapılarını biraz bile olsun aralamak için hep çabalamıştı.

Sanırım Gulf'ın kırılışı, fark ettiği o sesti.

Beni itme...

Uzun bir süredir kabuslarının huzuru olan bu sesin ona ait olduğunu anlaması onu şok etmişti. Ve aslında içten içe tüm benliğiyle ona çoktan kendini kaptırdığını da anlamıştı.

Haftalardır kendini yiyip bitirmesi, Boun'un sözleri ve Mew'un her şeyiyle apaçık bir şekilde kendini anlatışı... Artık kaçamayacağını anlamıştı.

Gulf şimdi günün sonunda odasındaki balkonda oturmuş elindeki kupayı sıkıca tutarken bunları düşünüyordu.

Bazen hayat kendi yolunu çoktan çizmiş, sizin o yolu yürümeniz için her şeyi yapmış oluyor...

Düşünceleri içinde dalıp gitmişken yan tarafa bıraktığını çoktan unuttuğu telefonundan gelen bildirim sesiyle irkilmişti. Evde sadece kendi olduğu için derin sessizlik içinde aniden gelen sese karşı böyle bir tepki vermesi çok normaldi.

Uzanıp telefonu alırken yarı bitmiş çayını da sehpanın üzerine bıraktı.

Ekranda beliren isim elbetteki şaşırtmamıştı.

Mew Suppasit: "Yarın sabahtan dersimiz yok ama yine de erkenden kalkacağına eminim o yüzden birlikte kahvaltı yapıp okula geçebiliriz diye düşündüm. Ve hayır cevabını kabul etmiyorum. Seni sabah 10'da alırım. İyi geceler"

Bu adamın bu kadar kısa sürede nasıl kendini iyi tanımış olduğunu bilmiyordu ama hafifçe gülümsemeden edemedi.

"Peki. İyi geceler."

Her neyse diyerek, cevap gelmeyince aramaya kalkar diye Gulf da karşılık olarak kısa bir mesaj atıp kupasını da alıp içeriye geçmişti.

Boun'un geç geleceğini bildiği için ona yerse diye bir şeyler hazırlayıp işlerini hallettikten sonra hemen yatağa geçti.

Uzun zamandır hissetmediği bir huzurla hemen uykuya daldı. Belki de kabusların yerini artık güzel düşlerin alma zamanı çoktan gelmişti...

***

Gulf her zamanki kalkış saatinde gözlerini araladığında gerçekten de güzel bir uyku çekmenin o hoş hissiyle yatakta doğrulmuştu. Hemen duşa girip hazırlandıktan sonra çantasındaki eşyalarını kontrol ederken merdivenden inmekteydi.

Boun geç geldiği için hala uyuyor olmalıydı o yüzden olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordu. Mew'un zile basıp ses çıkarmasını önlemek adına salondaki pencerenin yanında yer alan koltuğa oturup dışarıya bakarken beklemeye koyuldu. Zaten birkaç dakika sonra da Mew'un arabası görünmüştü.

Gulf da ardından hemen ceketini alıp çıkmıştı. Mew ile girişte karşılaştıklarında hevesli gibi anlaşılmamak adına kendini durumu açıklamak zorunda hissetti.

G: "Selam. Boun geç geldi de hala uyuyor. Rahatsız etmemek adına sen zili çalmadan çıkmak istedim."

Gulf aceleyle açıklarken Mew gülümseyerek başını sallamıştı.

Mew&Gulf - Harleys in HawaiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin