Mew neyseki o hafta cumartesi gününe öğleden sonraya bir randevu ayarlayabilmişti.Sabah dışarda yaptıkları kahvaltının ardından birlikte yarım saatlik yolu gidip terapistin ofisine varmışlardı.
Pek yüksek olmayan bir binanın ikinci katında yer alan ofis fazlasıyla sakin bir havaya sahipti.
Doktorun yardımcısı onları karşılayıp birazdan içeri almak için beklemeleri adına oturma alanına yönlendirmişti.
Mew Gulf'ın son konuşmalarından sonra terapiyle ilgili hiçbir şey söylememesine rağmen şu anda birbirine kenetlediği elleri ve etrafa bakan gözlerinden gerginliğini yeterince anlayabiliyordu. Bu yüzden uzanıp ellerini ayırmış elini kavrayıp baş parmağıyla okşarken, kendisine dönmesini sağlamıştı. Sonrasında da hafifçe gülümsemişti.
Gulf Mew'un sözsüz dile getirdiği ben senin yanındayım mesajını almıştı. O yüzden o da gülümsemiş ama yine de gerginliğinden tamamen kurtulamamıştı. İstemsiz bir şeydi çünkü bu.
Belki de insan uzman biri tarafından inceleyen gözlere maruz kaldığında tamamen savunmasız olacağından böyle hissediyordu.
Ama Gulf artık bir şeylerden kaçmak yerine yüzleşmesi gerektiğini biliyordu. Bazen ne kadar acıtsa da yaranın komple iyileşmesi için tamamen temizlenmesi belki de kanatılması gerekirdi.
Gelecek günleri daha huzurla karşılamak için şimdi birkaç zorlu aya katlanması gerektiğini biliyordu. O yüzden yanındaki adamın verdiği destekle buradaydı işte.
Kısa bir süre sonra yardımcı kadın, doktorun Gulf'ı beklediğini söyleyerek odasına yönlendirmek için ayaklanmıştı.
İkisi birlikte ayaklandıklarındaysa Mew düşük bir tonla konuştu.
M: "Ben buradayım. Seni bekliyor olacağım."
Gulf'sa söylediklerine karşı hala elini tutan eli sıkıp kadınla birlikte odaya doğru adımlamıştı.
İçeri girdiğinde ellili yaşlarının başında olduğu anlaşılan, kendisinden biraz kısa olan ve her ne kadar ciddi bir ifadesi olsa da sıcak enerjili bir adamla karşılaşmıştı. İlerleyen yaşına rağmen hala yakışıklı bir yüzü vardı.
Gulf ilk başta buranın kendi hayalindekinden uzak olduğunu düşündü. Daha hastane vari bir hava bekliyordu çünkü. Ama içeriye göz attığında arka duvarı kaplayan raflarda özenle dizili kitaplar, masanın karşısında kendisinin de oturduğu rahat lacivert örtülü ahşap sandalyeler ve duvardaki birbirinden başımsız ama bir o kadar da uyumlu tablolar tamamiyle insanı kucaklar bir havadaydı.
Gulf etrafa bakınırken doktor da yüzünde hafif bir tebessümle karşısındaki genç adamın ilgisinin sabırla kendisine dönmesini beklemişti.
Hastanın ilk başta bulunduğu ortama adapte olması önemli olduğu için hiçbir zaman bu süreci bölmezdi.
Sonunda Gulf gözlerini kendisine çevirdiğinde doktor sessizliği bozmuştu.
E: "Merhaba Gulf. Ben Eron. Tanıştığımıza memnun oldum."
G: "Ben de. Teşekkür ederim."
E: "Yanlış hatırlamıyorsam görüşmeyi senin için arkadaşın ayarlamıştı değil mi? Sanırım en çok o yardıma ihtiyacın olduğunu düşünüyor."
Gulf ellerini birbirine kenetleyip konuştu.
G: "Sevgilim ayarladı. Ve evet onun isteği üzerine buradayım."
E: "Anladım. Yaşadığın sorunlar hakkında erkek arkadaşın kısaca bir şeylerden bahsetti ama ben senden duymak istiyorum her şeyi."
Gulf gerginlikle ne diyeceğini bilemeden başını çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mew&Gulf - Harleys in Hawaii
RomanceŞarkı başlamadan önce Mew o çocukla esmerin arasından gerçekten bir şey mi var diye düşündüğüne kendi de şaşırmıştı. Zaten bu ara ne aklı ne de vücudu onu dinlemiyordu... . "Bilmek istiyor muyum? Eğer bu duygu iki tarafında hissettiğiyse... Gidiyor...