17- The House

569 46 32
                                    


Boun Mew'a telefonda durumu açıklarken Gulf yanında sessizce oturmaktaydı. Tüm gerginliğiyle ellerini birbirine kenetlemişti.

B: "Evet Gulf'ın aniden midesine kramp girdi düzelmeyince de çıkmak zorunda kaldık hemen. Eve geçiyoruz şimdi ilacı vardı zaten merak etme. Sen Prem'i eve bırakabilir misin?"

Hattın diğer tarafındaki kişi böyle alelacele çıkmalarının sebebinin bu olduğuna pek de inanmış görünmüyordu. Ama şu an konuyu uzatmak yerine yarın Gulf'la konuşmaya karar vermişti.

B: "Tamam çok teşekkürler. Ben ararım Prem'i ilk fırsatta. Görüşürüz."

Telefonun kapatıldığı duyulunca Boun yanında hala daha sessizce oturan arkadaşına kaçamak bir bakış attı. Aklından kim bilir neler geçiyordu. Bir anda tepe taklak olan her şeye karşı derin bir iç çekmekle yetindi.

Boun arabayı park edip etrafı kontrol ederken Gulf direkt eve girmişti.

Kendini koltuğa bıraktığında dahi hala tüm gerginliği üzerindeydi.

Boun içeri girip ceketini çıkardıktan sonra adrenalinin getirdiği yorgunlukla koltuğa yığılmıştı.

B: "Seni görmedi değil mi?"

Gulf sorulan soruya karşı başını salladı.

G: "Ben baktığımda bizim olduğumuz yöne bakmıyordu. Sonra görseydi de zaten çoktan kapıyı çalmış olurdu."

Boun biraz olsun rahatlayarak tekrar konuştu.

B: "Belki sadece tesadüftür burada olması. Biz mi abartıyoruz bilmiyorum."

Gulf buruk bir şekilde mutluluğun esamesi olmayan bir gülümsemeyle konuştu.

G: "Onu tanımıyorsun. Bu kadar yıl sonra tam da benim yaşadığım yerde karşıma çıkması tesadüf olamaz."

B: "Mew söylediklerime inanmış gibi görünmüyordu. Seni sıkıştıracaktır yarın. Ne yapacaksın?"

Gulf ellerini saçlarından sinirle geçirirken konuştu.

G: "Onu da bu işe bulaştıramam. Benim yüzümden zarar görürse buna katlanamam."

B: "Ne yapacaksın peki?"

Gulf kafasını kaldırıp Boun'un soran gözlerine bakarak konuştu.

G: "Brane'le konuşup yıllık iznimi kullanmak isteyeceğimi söyleyeceğim. Sorun çıkarmamasını umuyorum. Mew burada mutlaka yanıma gelip duracaktır o yüzden başka bir yere gitmem lazım. Bir süre bu şekilde olması gerekiyor."

B: "Gulf tek başına olman daha kötü."

G: "Emin ol böylesi daha iyi."

Gulf'ın kesin kararına karşı bir şey yapamayacağını bilen Boun yenilmişlikle başını salladı.

G: "Ben eşyalarımı hazırlayayım sen de Prem'e kısaca açıkla ve gözünü üstünden ayırma tamam mı? Benimle ilgili neyi ne kadar bildiğini bilmiyorum o yüzden etrafımdaki herkes önemli."

B: "Ben onda kalırım sen yokken merak etme. Ama Mew'a da bir şeyler söylemeden gitme sakın."

Sonra tereddütle devam etti.

B: "Aslında her şeyi anlatman daha iyi olur..."

G: "Olmaz. Şu an değil. Sen de bir şey anlatmayacaksın. Tamam mı?"

B: "Of tamam. Hep kafanın dikine git zaten."

Gulf Boun'un iğnemelerini duymazdan gelerek kendi odasına çıkmıştı bile.

Mew&Gulf - Harleys in HawaiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin