41 - The End

341 27 30
                                    


*Bir yıl sonra*

Geniş atölyede yere serili kağıtların üzerinde henüz tamamlanmamış büyükçe bir tablo, etrafında da bir sürü boya tüpüyle ortada durmaktaydı.

Tablonun ucunda duran uzun boylu adamın rengarenk boyaların bulaştığı ellerindeki fırçalar hızla hareket ederken birkaç damla boya da fark etmeksizin yüzünde yerini almıştı.

Dışardan bakan herhangi biri kulağında kulaklıklarıyla önündeki tabloyla ilgilenen adamın dünyadan tamamen koptuğunu söyleyebilirdi.

Nitekim içeri birkaç dakika önce giren ve arkası dönük adamın yanındaki masaya elindeki kupaları bırakan esmer kişi de bunu düşünüyordu.

Korkmaması adına yavaşça dokunmak için uzandığında daha parmak ucu değer değmez güçlü el bileğini kavramış ve asıl Gulf'ın istemsizce irkilmesine neden olmuştu.

Mew başını çevirir çevirmez gördüğü yüzle gülümserken aynı zamanda sevgili eşini korkuttuğu için üzülmüştü.

Gulf eline dolanan elin boyayla kaplı olduğunu ve tüm bileğinde de bunun hatırasının yer edinmesini sağladığını görünce söyleyeceklerinin yerini başka sözler almıştı.

G: "Sadece seni korkutmamaya çalışmıştım!"

Mew eşinin sesindeki tonun ne anlama geldiğini bilerek ortamı yumuşatması gerektiğini anlamıştı. Bu yüzden elini çekip temiz bir bez uzatmak yerine kendi tarzında bir yöntem seçerek tuttuğu bileği tamamen kavrayıp kendine çekerek Gulf'ın kucağına düşmesini sağlamıştı.

Gulf ani çekişle istemsizce küçük bir çığlık atarken kendini geniş kucağa yaslanmış halde bulması bir olmuştu.

Mew kucağındaki adamın bileğine uzanıp avcunun içini öperken konuşmuştu.

M: "Özür dilerim sevgilim."

Gulf karşısındaki yakışıklı adama karşı sinirlenme süresinin birkaç saniyeyi aşamamasına alışmıştı artık.

Kafasını kaldırıp kendisine bakan güzel gözlerle gözleri buluşurken uzanıp alnına düşen birkaç tutamı düzeltmişti.

G: "Önemli değil. Saatlerdir burdan çıkmayınca kahveni atölyene getirmiştim."

Mew keyifli bir şekilde gülümserken Gulf'ın kucağından kalkmak için hala hareketlenmemesini de fark etmişti. Yan yana olmak sanki nefes almak gibi doğal bir şeydi onlar için.

M: "Anlaşılan birileri kocasını özlemiş."

Gulf gözlerini devirirken söylenerek doğrulmaya çalışmıştı.

G: "Sana iyilik yapanda kabahat."

Mew hızla belindeki tutuşunu sabitlerken Gulf'ın çabası boşa gitmişti. Gulf ikinci bir denemeye girişmeden önce şimdi ne ve var dercesine bir bakış atmıştı sevgili eşine.

M: "Tablomu değerli dokunuşunla şereflendirdiğine göre başka bir tuval bulmamız gerek."

Gulf ne diyorsun dercesine baktığında Mew başıyla arkasına bakmasını işaret etmişti.

Yakışıklı adam o yöne baktığında anlaşılan o ki çarptığı bir boya kutusu dakikalar önce bir sanat eseri olan tablonun üzerine boylu boyunca dökülmüştü.

Mew bunu ilk saniye de fark etmişti elbette ama hiçbir şey kucağındaki adamın tek bir saç teli kadar bile önemli değildi. Yaklaşık on saatini adadığı tablo bile.

Gulf şokla tabloya bakarken ikisinin de acısını sahiplenmişçesine bir üzüntüyle konuştu.

G: "Tablonu mahvetmişim!"

Mew&Gulf - Harleys in HawaiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin