3- The Day

740 39 38
                                    



Gulf dün akşam kendini eve zor atmıştı. Lanet olası profesör tüm işleri için onu bir merkezden diğerine gönderip tüm gün it gibi koşmasına sebep olmuştu. O yüzden eve geldiğinde yemek yiyecek hali bile kalmamıştı, direkt  odasına geçip pijamalarını giyip kendini yatağa bırakmıştı. Duş almaya bile hali yoktu bu yüzden sabaha bırakmıştı.
Uykuya dalmadan önce ise yine düşünceler dolmuştu zihnine. Hayatının zorluğu, halletmesi gereken işler, hafta sonu halletmesi gereken alışveriş vs derken o züppe herif de sinsice beliriverdi kapalı gözlerinin ardında.

Anında kaşları çatılmıştı. Onun yüzünden az kalsın otobüse geç kalacaktı ve o belgeleri geç getirseydi profesörden çekeceklerini düşünmek bile iki kat sinirlenmesine sebep oluyordu. Sinirinin yanında o derin bakışların yoğunluğu da belirdi.

Neden karşıma çıkıp duruyor ki?

Hayatı boyunca belanın bir şekilde gelip kendini bulduğunu bildiği için bu adamın da bir bela olmamasını umarak başını sallayıp uykuya dalmak için elinden geleni yapmaya karar verdi. Yoksa yarın uykusuz daha da beter olacaktı...

—-

Mew için o sabah daha baştan garip başlamıştı. İlk kez gardıropun karşısında ne giyeceğini düşünüyordu. Okulda ders veren biri olarak yırtık pantolonlarını veya baskılı tişörtlerini giymek onun için bile fazlaydı. Ama gelin görün ki dolabında bunlar haricinde hiçbir şey yok gibiydi. En sonunda derinlerde bir yerlerde kim bilir hangi saçma tören için alınmış olan beyaz bir gömlek ve lacivert bir takım bulmuştu. Ceket giyecek kadar da hoca kafasına girmek istemediğine karar vererek saçlarını da düzelttikten sonra çantasını alıp garaja indi. Dönüşte kıyafet alışverişi yapması gerektiğini zihnine not etmeyi de ihmal etmedi.
Arabasını kullanmayalı aylar olmuştu ama bu kılıkla motorunu kullanacak hali de yoktu.
Hüzünlü gözlerle biricik sevgilisi harleyine bakış atarak audisine bindi. Bakalım ilk gününde onu neler bekliyordu~

—-

Gulf elinde dosyalarla profesörün odasına girdiğinde tüm hocaların toplanıp muhabbet ettiğini görmeyi hiç beklemiyordu. Bu yüzden anlık bir afallayarak kapının önünde durakladı. Brane kapının açılma sesini duyan tek kişi olmalıydı ki bir tek o dönmüştü ona doğru ve gülümseyerek el işaretiyle yanlarına çağırdı.
Gulf da ona doğru yürümeye karar verdi. Güldüğüne neredeyse hiç şahit olmadığı profesör gördüğü kadarıyla kadın hocalarla fazlasıyla hoşlandığı bir muhabbet içerisindeydi.

G: "Merhaba.."

B: "Merhaba Gulf, nasılsın gel otur şöyle"

G: "İyiyim siz nasılsınız"

B: "Ben de iyiyim aslına bakarsan bayağı iyiyim. Tabii sen de burada ne olduğunu anlamaya çalışıyorsundur haklı olarak. Dün okulda olmadığın için haberin yoktur. Sanat tarihi dersi için aradığımız hocayı sonunda bulduk. Bugün okulu tanımak ve öğrencilerle tanışmak için gelecek. O yüzden herkes toplandı, profesör de odasına davet edince burada karşılayalım istedik."

Gulf bir miktar şaşırmıştı çünkü o ders için çokça başı ağrımıştı yönetim grubunun. Bu kadar kısa sürede yeterli donanıma sahip kimi bulduklarını cidden merak etmişti.

G: "Çok sevindim, öğrenciler için de çok iyi olmuş. Öğretim yılı tam başlamadan hallolması konulardan geri kalmalarının da önüne geçer."

B: "Kesinlikle. Bu kadar çok uğraşmamın sebebi de buydu. Bir dönem daha geç kalmak çok kötü olacaktı. Birazdan burada olur hocamız da, sen de gitme tanışmanı istiyorum mutlaka."

G: "Ah profesörle konuşmam gerek ona göre kalabilirim sanırım. Şu belgeleri teslim edip sorayım bir."

B: "Tamam o zaman."

Mew&Gulf - Harleys in HawaiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin