31 - The Heaviness

498 41 51
                                    


Sertçe kapanan kapının ardından kendini bıraktığı yerde gözyaşları ardı ardında düşerken Gulf sadece boğazına kadar hissettiği acıyla kalakalmıştı.

Ne kadar süre geçtiğini bilmeyene kadar ağlamaya devam etmişti. Bir daha ağlamayacağına yemin edercesine bu gece hepsinin akmasına izin vermişti.

Hissettikleri her bir yanını öyle çok sarmıştı ki sanki beyni çalışmayı durdurmuş gibiydi.

Nefes alışı biraz düzene girdiğinde bulabildiği tüm gücü toplayıp yavaşça yerinden kalkmıştı. Tekrar başını kaldırıp kapıya baktığında sanki aradlarında kalan tek görünmez bağın da kapup gittiğini hissetmiş gibiydi. Geride koca bir boşluk vardı sanki.

Daha fazla orada kalmaya dayanamaz gibi hissettiğinde başını çevirip yukarı doğru ağır adımlarla çıkmıştı.

Kendini yatağa bırakıp uzandığında bacaklarını kendine çekip hissettiği tüm yalnızlık ve boşluğa kendini tekrar bırakmıştı.

Gözyaşlarının hala daha akmasına aldırmadan gözlerini sertçe kapatıp hissettiği bu cehennemden biraz olsun uzaklaşabilmeyi dilemişti.

***

Bazıları için güneş hiç doğmayacakmış gibi batarken günler ardı ardına ilerlemeye devam ediyordu.

Alex Mew'un yanından ayrıldığı günden bu yana iki gün geçmesine rağmen onun aramalarına hiç dönmemesine karşı artık dayanamayarak evine gitmeye karar vermişti.

Üç katlı evin önüne park ettiği arabadan inip eve doğru adımlarken evde olmasını umuyordu.

Kapıyı ardı ardına çalmasına ve seslenmesine rağmen bakan olmamıştı.

Biraz geri çekilip yukarıya göz atmaya çalışırken kapının ağırca açıldığını duyarak bakışlarını oraya çevirmişti.

Ama beklediğinin aksine kapı tamamen açılmamıştı. Bu yüzden endişeyle birkaç adım atıp kapıyı itip içeriye girmişti.

Kapayı kapatıp döndüğünde adımlarının ardından seslenmişti.

A: "Mew?"

Salondan gelen sesle o yöne baktığında arkadaşını yerde oturmuş sırtını koltuğa yaslarken bulmuştu.

Berbat görünüyordu.

Önünde dizili boş içki şişelerine şokla bakarken elinde tuttuğunu gördüğü birayla daha fazla kayıtsız kalamayıp yanına adımlamıştı.

A: "Mew bu halin ne? Delirdin mi?! Bırak şunu kendini mi öldürmeye çalışıyorsun?"

Mew'un elindeki şişeyi almak için hamle yaparken konuşmuştu.

Mew'sa her ne kadar tutuşundan kaçmaya çalışsa da tüm yön duygusunu kaybetmiş gibiydi. Bu yüzden Alex sıkıca kavradığı elini zorlanmadan yakalayıp şişeyi almıştı.

Mew'sa onu umursamadan etrafındaki başka şişelere bakınıp yeni bir tanesini almak için haraketlenmişti.

Alex elinden kurtardığı şişeyi bırakıp arkadaşına döndüğünde yapmaya çalıştığı şeyi anlayarak uzanıp omuzlarından sertçe tutmuştu.

Mew&Gulf - Harleys in HawaiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin