Mew&Gulf - Harleys in Hawaii

38- The Question

Ertesi gün öncesinde planlandığı halde yapılamayan kutlamayı yapmışlardı tüm aile olarak.

Yaya'nın onlar için ne kadar mutlu olduğu yüzünden okunuyordu ve Wan bile normalde pek duygularını belli etmese dahi bu ikili için mutluydu.

Ne Gulf ne de Mew onlara Mew'un babasıyla olan görüşmeden bahsetmemişlerdi. Daha doğrusu bahsetme gereği duymamışlardı. Gulf'ın da yeterince açık bir şekilde tavrını koyduğu üzere, söz konusu ikisi olduğunda dünyadaki başka hiçbir şey hiç kimse umurlarında değildi. Bunu anlamak için onlarla birkaç saat geçirmek yeterliydi çünkü ikisini seyrederken birbirlerinden ayrılmayan gözleri ve ayrı duramadıklarını belli eden hareketleri her şeyi ortaya koyuyordu.

Wan kardeşinin mutlu olduğunu görmüştü. Bu onun için yeterliydi. Ve kardeşinin mutluluğuna gölge düşürecek her şeye karşı da dimdik durmaktan geri kalmayacağını da biliyordu.

Gale de minik kutlamalarına ilk başta eşlik etmiş kucaklarda gezip gülücükler saçmış ama ardından uykuya teslim olmuştu.

Gulf Mew Gale'i her kucağına aldığında onları seyrederken hem mutluluk hem de bir burukluk hissediyordu. Ve bazı düşüncelere dalmaktan da kendini alıkoyamıyordu. Ama bunları dile getirmemişti.

Wan ve Yaya onlara her ne kadar tam olarak bir nişan gerçekleşmemiş olsa da hediye almayı unutmamışlardı. İkisi için birbiriyle uyumlu bir çift saatiydi hediyeleri.

Yaya saatleri ilk gördüğünde vurulmuş hemen eşine gösterip onun onayıyla birlikte sevgili kardeşleri için almıştı. Mew da Gulf da hem mahcup olmuş hem de saatleri çok beğenmişlerdi.

Gece edilen sohbetler ve içilen içkilerle devam etmiş ardından ikili kendi evlerine gitmek üzere ayrılmışlardı.

***

Hızla geçen birkaç günün ardından Mew bahçede oturmuş bilgisayarıyla ilgilenirken Gulf içerden elinde soğuk birer içecekle çıkmış ve birini sevgilisinin önüne bırakıp ardından koltuğa yanına oturmuştu. Mew onun gelişiyle birlikte ona gülümseyip hızlıca yanındaki adamın yanağına bir öpücük kondurmuştu. Gulf'sa bir şey söylemek yerine sadece gülümsemekle yetinmişti.

Mew tekrar maillerine dönerken Gulf da cebinden telefonunu çıkarıp gelen bildirimle bakmaya başlamıştı.

Yaya geçen gün onlardan habersiz kendisinin çektiği birkaç fotoğraf atmıştı.

Gulf fotoğrafları açtığında o tanıdık hissin tekrar belirdiğini hissetti.

Mew Gale'i havaya kaldırmış gülerken Gale de ona gülüyordu.

Ne kadar göz ardı etmeye çalışsa da Mew'un babasının söylediği sözler kulağında çınlamıştı.

"Kendi çocuğunuz dahi olamacak"

İkili bu konuyu daha önce hiç baş başa konuşmamışlardı.

Gulf kadınlara hiçbir zaman ilgi duymamıştı o yüzden bir çocuk düşüncesi de aklında hiç belirmemişti. Zaten geçmişte yaşadığı onca şeyden sonra bir aile kurma fikrinden önce birine güvenmek dahi onun için zor bir düşünceydi. Mew'la birlikte tekrar birine tüm kalbiyle güvenebilmiş her şeyiyle kalbini açmıştı.

Ama Mew ondan farklıydı. Öncesinde birçok kadınla da olduğunu tahmin etmesi zor değildi.

O yüzden bahsini hiç açmasalar dahi içinde bir yerde gerçekten kendi çocuğunun olmasını isteyip istemediğini merak ediyordu. Çünkü Mew'un kendisi için bundan vazgeçtiğini düşünmek onu mahvederdi. Ama başka biriyle bir çocuğunun olduğu fikrinin bir anlığına dahi aklında belirmesi de tüm kalbinin sökülüyormuşçasına acımasına neden oluyordu.