Mew&Gulf - Harleys in Hawaii

11 - The Heart

~ 3 hafta sonra ~

O günden sonra günler sanki daha hızlı ilerler olmuştu. Gulf kendini olabildiğince tezine vermiş, tüm boş vakitlerini çalışarak geçirmeye başlamıştı. Zihnini ancak bu şekilde toplu tutabiliyordu.

Mew'sa bir anda Gulf'ın sürekli meşgul olmasını, kısa sohbetlerinin dahi yerini rutin iki kelimelik konuşmaların almasını gittikçe şaşıran bir ruh haliyle izlemekteydi.

Bright'la ilişkilerinin bitmesinden sonra sanki önündeki en büyük sorun kalkmış gibi hissetmişti ama asıl sorunun Gulf olduğunu o da bu süreçte daha iyi anlamıştı. Bright'la olan konuşmaları zihninde onlarca kez dönerken Gulf'ın kendisiyle arasına görünmez bir çizgi çekmesinin sebebini daha iyi anlamıştı.

Elbetteki korkuyordu. Sonucun belli olduğunu düşünüyor duvarlarına birer tuğla daha ekliyordu.

Mew daha kendisi hissettiklerine yabancıyken, kabul etmekte zorlanırken, Gulf'a nasıl kendini kabul ettirecekti bilmiyordu. Tek bildiği elinden gelen her şeyi yapmadan asla pes etmeyeceğiydi. Hayatı boyunca sol tarafında hissetmemiş olduğu bu yeni duygu onu gün geçtikçe daha da çok sarmalıyordu ve Gulf'ın gözlerine her bakışında mantığının hala almadığı bir bağ hissediyordu.

Daha hiçbir şey yaşamadan bizden vazgeçmene izin vermeyeceğim Gulf Kanawut.

Mew ikinci dersinden sonra olan bir saatlik boşluğunda diğer ders için dosyalarını düzenledikten sonra kahvesini eline almıştı ve aklında bu düşüncelerle dışarıyı seyrediyordu. O kadar dalmıştı ki kapının iki kez tıklatıldığını dahi duymamıştı. Kapıyı açıp giren esmer figür karşı pencerede dışarıyı seyretmekte olan kişinin neden kendisine cevap vermediğini anlamlandıramamıştı. Birkaç adımla yanına ulaşıp omzuna dokunduğunda Mew şaşırarak kendisine dönmüştü.

G: "Korkutmak istemedim. Sadece defalarca kapıyı çalmama rağmen cevap vermeyince ister istemez girdim ama dalmışsın sanırım fark etmedin."

Mew gülümseyerek karşısına oturmasını işaret edip kendi de koltuğuna oturdu.

M: "Dalmışım özür dilerim. Ne içersin?"

Gulf otururken hem Mew'u dinlemekte hem de çantasından birkaç evrak çıkarmaktaydı.

G: "Teşekkür ederim bir şey içmeyeyim. Biraz sonraki ders için dağıtılacak formları hazırladım. Sana onaylatmak istedim hata olmaması adına."

Mew her zamanki Gulf'a karşı anlayışlı bir ifadeyle telefonu kulağına götürüp en sevdiği kahveyi söylemişti bile. Tabii o sırada Gulf ne yapıyorsunuz diyen bir ifadeyle kendisine dönmüştü.

M: "Bakma öyle. Ben onları incelerken sen de kahveni içersin."

Gulf bir şey demeden elindeki kağıtları uzanıp Mew'un önüne koymuştu.

Gulf gelen kahvesini gerginlikle içerken Mew da yazılarda göz gezdirme işini çabucak halletmişti çünkü her zamanki gibi her şey hatasız ve kusursuzdu. Kağıtları yan tarafa koyarken konuştu.

M: "Gulf Kanawut'tan her zamanki gibi şaşırtmaz bir iş, hiçbir sorun yok."

G: "Abartmana gerek yok..."

M: "Peki peki ben abartmış olayım yine."

Mew konuşurken Gulf'ın kendi önüne dönüp kahvesine odaklanmasına karşı gülümsedi. Sohbeti biraz uzatmak adına elbetteki ders kozunu kullanacaktı.

M: "Bugün biraz daha gelişi güzel bir ders işlemeyi planlıyorum. Öğrencilerin biraz daha aktif olması onlar için daha iyi olacaktır.