Bölüm - 1 -

618 81 428
                                    

"Kitaplarda yazmayan bu aşka çare bulsunlar, alkol almadan neden döndüm şimdi şaşkına?"

*******

Sabah uykumu tam almış bir şekilde yataktan kalktım. Saçlarım yüzümü huylandırdığı için, yüzümü yıkarken ıslatarak geriye attım. Sonra üstüme bol bir şeyler geçirerek içeri geçtim.

Masanın üstündeki şapkamı kafama takarak, koltukta uyuyan Mehmet'i uyandırmak için karşı koltuktaki yastığı elime aldım. Sırıtarak Mehmet'e yaklaşıp, elimdeki yastığı son hızla yüzüne fırlattım. Mehmet bir kaç sövme seansından sonra kalktı.

"İnsan kardeşini böyle mi uyandırır Barış?"

"Ağlama, hadi kalk çok işimiz var." Yüzünü buruşturup kafasını eğdi.

"Ben uyumak istiyorum Barış. Mümkünse kendin yap, ne yapacaksan." Kafasını yastığa tekrar atınca gözlerimi devirip kolundan tuttum.

"Ya kardeşim. Kalk ne uykucu çıktın sende he.."

En sonunda Mehmet'i yattığı koltuktan kaldırıp, banyoya sokabilmiştim. Biz iki kardeş olarak birbirimizden o kadar farklı değildik. Sadece o çok uykuyu severdi. Ben ise çalışmayı tercih ederdim.

Bugün için konser planımız vardı. Zeytinburnu civarlarında bir sahne alacaktık. Daha doğrusu ben alacaktım. Mehmet sadece prodüksiyonu halledecekti. Çoğu zaman birbirimizin işlerini hallederdik. Kardeş olmak bunu gerektiriyordu.

Mehmet ile saatler sonra dışarı çıktık. Konsere gitmeden önce, bizimkiler ile buluşmaya karar verdik. Sarp ve Samet'in söylediği kafeye gittik. Mehmet kafasıyla selamlayınca kafamı oraya çevirdim. Sarp ve Samet, Mert ile cam kenarındaki masada oturmuşlardı.

"Gel kardeşim gel." Sarp'ın el hareketi ile adımlarımızı oraya çevirdik. Masaya yerleştikten sonra, birer çay söyledik.

"Eee napıyorsunuz?" Kaşlarımı çattım.

"Konseri diyorsan Sarp, akşama gidiyoruz işte." Gözlerini devirdi.

"Onu demiyorum kardeşim. Bugün Bir Nisan biliyorsun ki. Şaka olarak diyorum." Kafamı 'ha' dermişcesine kaldırdım. "Ben Samet'e sabah bir şaka yapmışım üff!"

"Ya hatırlatma kardeşim. Geleceğimi yakıyordun!"

"Ne olduğunu anlatsan da biz de öğrensek." Mehmet benim kafamdakini dile getirmişti. Kardeş olduğumuzdan aynı şeyleri düşünebiliyorduk bazen.

"Çaydanlığın içine soğuk su doldurdum. Samet'e de sıcak çay var dedim. Elimden kayıyor gibi yapıp üstüne fırlattım." Sarp kahkahayı basınca biz de sırıtmıştık. Samet'in yüzü bozuktu.

"Bir fırlayışı var görmeniz lazım. Keşke videoya çekseydim."

"Megafon verelim Sarp. Dünyaya duyur." Samet harbiden iyi bozulmuşa benziyordu.

"Sabah Barış beni yastık ile döverek uyandırdı. En berbat günümdeyim." Genelde Mehmet asla bunu yanıma bırakmazdı ama ne hikmetse, sesi çıkmamıştı.

"Neyse neyse, genel olarak akşam konsere gelirsiniz." Sarp onaylasa da, diğerlerinden ses çıkmamıştı. Muhtemelen kendilerine göre işleri vardı.

"Ben ve Mert, Ece ile buluşacağız." Sarp'ın yüzünün bozulduğunu görmüştüm. Kendisi zoraki olarak, Samet ve diğerleri yüzünden, Ece ile aynı ortalama girmek zorunda kalıyordu. Eski sevgilisiydi ve yılları beraber geçmişti. Her ne kadar dost olarak ayrılsalarda, Sarp'ın hoşuna gitmiyordu.

"Ee, o zaman kalkalım." Sarp bozulmuş bir şekilde ayağa kalkınca, hepimiz ona ayak uydurmuştuk. Mehmet ile onlardan ayrı yola çıkarak, konser alanına yönelmiştik.

POLİSE ŞAKA OLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin