Bölüm - 2 -

395 65 226
                                    

"Kusura bakma ben buyum, sana uyarsa gel buyur.."

Bölüm itihafı: Edaaa6
******

Sabah saatlerinde kalkıp karnımı doyurdum. Sırf geç gitmek için evi felan da özellikle toplamıştım. Mehmet içeride kalsında aklı yerine gelsin diye. Dün sabah yastıkla kaldırdım diye içeri tıkacaktı hasta herif. Bazen çoğu şeyi abartmayı seviyordu. Bu işi de fazla abartmıştı.

Avukatın araması ile evden çıkıp karakola gitmiştim. Avukatın olduğu yere gidip oturdum. Bana kısa bir bakış atıp boğazını temizledi.

"Mehmet Bey, biraz ayıp etmiş Barış Bey." Kafamla onayladım.

"Evet. Ne zaman çıkacak?"

"Dün nöbetçi kadın polis ile konuştum. İşten alıkoyma ve zamanı çalmadan içeri tıktığını söyledi. Öğle saatlerine doğru çıkacakmış. Bende ona hak verdim." Derin bir nefes aldım.

"Tamamdır. Ben öğlene doğru eve geçerim. Çıkınca sen söylersin. Akıllansın." Avukat kafası ile onay verince, odadan çıktım. Kapıda Sarp'ları görmüştüm. Onlara yönelip, küçük bir selamlaşma yaptık.

"Sen neden dışarıdasın?"  Gözlerimi Mert'e dikip boğazımı temizledim. Samet'in durumuna düşmüştüm.

"Bir Nisan." Mert kaşlarını çatmış suratıma baksa da, Sarp anladığı için kahkahayı basmıştı.

"Bir Nisan biraz pahalıya patlamış he?" Gözlerimi devirdim.

"Hiç sorma."

Beraber arabaya binip Samet'in yanına gitmek için yola çıktık. Arabayı ben sürüyordum. Sarp'ın kullandığı koltuğu kaldırmak zor olmuştu. Bu adam, bu koltuğa nasıl oturuyordu? Ben yolun yarısında onu ayarlamaya çalışırken, bir an gözümü koltuğun ayarına çevirdim. Sarp'ın elimdeki direksiyonu tutup birden çevirmesiyle kafamı hızla kaldırdım. Kırmızı ışıkta duran bir arabaya girmiştim. Sarp'ın sert bakışları altında arabadan indim.

Karşı arabadan da hızla siyah botlu bir kadın inince, en azından kadın olduğuna sevinmiştim. Genelde anlaşılmaları daha kolay oluyordu. Tabi bu düşündüğüm kısa sürmüştü çünkü, kadının yüzünü gördüğümde dünkü polis olduğunu gördüm. Sinirle bana geliyordu.

"Sen kör müsün! Kızıma ne yaptın farkında mısın?" Gözlerimi devirdim.

"Bizimki el malı mı?" Sonra Sarp'ın arabası olduğunu anlayınca sırıtmıştım. Çünkü el malı konumuna düşüyordu.

"Ne sırıtıyorsun sen!"

"Bakın hanfendi olan oldu. Gözüm yanlışlıkla başka bir yere takıldı, bende girdim. Kusura bakmayın." Suratını bozup, bana gözünü kısmış bakıyordu. Garip bir şey dememiştim.

"Gözüne sahip çıksaydın o zaman." Derin bir nefes alıp, arkama bir bakış attım. Bizimkiler arabadan inmemişti. İzlediklerini biliyordum. Sarp'ın bu kadını tanıdığını da..

"Tamam. Hasarı tesbit edin, parasını ben vereyim."

"Senin paran bunun tekerine yetmez be!" Arabasına küçük bir bakış attım. BMW'nin alt sınıf arabalarına benziyordu. Çünkü tarihten kalma gibiydi. Biraz antika gibi...

"Yettiği kadar. Lütfen sorun çıkarmayın, söyleyin ücreti ödeşelim." Kadın bu kadar sakin karşılamama şaşırmış olacak ki, tek kaşını kaldırıp suratıma baktı. Suçun bende olduğunu söylemiştim işte, neden daha inanmamışcasına bakışlar atıyordu?

POLİSE ŞAKA OLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin