Kuroo Tetsurou
Hasta olmadığını biliyordum, ama garip görünmemesi için okuldan sonra eczaneye uğrayıp ağrı kesici alıcağımı söyledim. Yaku bunu mantıklı bulduğundan daha soru sormadı yada konuşmadı.
Dersler bittiğinde herkesin yanından ayrıldım. Telefonumu çıkartarak Keinaya mesaj attım. Oda konumunu gönderdi. Orada olacağımı söyleyip en yakın metroya gittim.
Metroya bindikten sonra bir süre telefonumla oyalandım. İlk kez Keinayı işini yaparken görecektim. Gereksiz bir heyecan bastı ve ellerimle havayı yelledim. "Ah buna inanamıyorum"
İneceğim durağın adı anons edildiğinde hızla toparlandım ve metrodan indim. Keinanın bana attığı konuma ulaştığımda karşımda bir stüdyonun girişi duruyordu.
İçeri girdiğimde biri bana "Ne için gelmiştiniz?" diye sordu. Elimi saçlarıma götürüp nazikçe gülümsedim. "Keianın arkadaşıyım" dedikten sonra kadın "Ah sen o olmalısın. İçeri geç" dedi. İçeri girdiğimde bir sürü kamera ve personelleri gördüm.
En sonunda bir kaç kişi daha ile kameraya poz veren Keinayı gördüm. Beni fark ettiğinde bana doğru göz kırptı. İstemsizce kızaran yanaklarımı görmemesi umuduyla gülümsedim.
Bir kaç dakika sonra biri molaya girdiklerini belirtti. Keina direkt yanıma geldi. "Gelmişsin" dedi ve ona birinin uzattığı suyu alıp içmeye başladı. "Evet. Güzel bir iş çıkacakmışa benziyor" dediğimde Keina dirseğini hafifçe vurdu.
"Tabiki! Sonuçta ben varım!" diyip güldü. "Bir yarım saat beklemen gerek. Sıkılırsan git. Pek profesyonal bir otam değil ama herkes çok çalışıyor." diyip uzaklaştı. Bir şey diyemeden onu izlemeye devam ettim.Keinayı izlerken işini ne kadar sevdiğini fark ettim. Tüm dikkatini kameraya odaklamıştı.
Yarım saat gibi bir süre geçtiğinde tüm herşey bitti. Keina üstünü değişip yanıma geldi. "Bir dakika yoksa tüm zaman boyunca ayaktamıydın?" diye sordy Keina. Kafamı salladığımda "Gerçekten mi? Bir yere oturmalıydın" diyip nefesini seslice dışarı verdi.
"Sana bir şeyler almama izin ver o zaman" dedikten sonra çıkışa yöneldi. Bir adım arkasından ilerlerken onu izliyordum. İstemsizce elim Keinaya uzandı. Birden kolunu tuttuğumda Keina arkasını döndü.
"Kuroo?" diyerek adımı söylediğinde kendime geldim. Panikle "Ah şey ceketimi verecektim. Üşümüş görünüyordun da." diyip aniden bir bahane uydurdum.
Keina ufak yalanını fark etmemiş olacak ki "İyi olur gerçekten soğuk" dedi. Ceketimi çıkarıp omuzlarına bıraktım. Tekrar yola koyulduğumuzda bir süre elime odaklandım. Bilekleri çok inceydi...
"Burada bekle bir şeyler alayım" diyerek markete giren Keina çok geçmeden geri geldi. Elinde içeceklerle geri dönmüştü. "Hangisi istersin?" dediğinde kahveye uzandım. "Kahve dışında bir şey içmem genellikle" dedikten sonra kahveyi açtım ve içmeye başladım.
Keinada içeçeğini açıp yavaş ve küçük yudumlar alarak içmeye başladı. Bilmeyerek her haraketini inceliyordum. İçeceğime tekrar dadanıp yüzümğ yola çevirdim. Keinaya dönmeden "Seni geç olmadan eve bırakayım" dedim.
Keina olumlu sesler çıkardıktan sonra ilk Keinanın evine yöneldik. Yolda aklıma çekimler sırasında gelen soruyu sordum. Merakla "Gelecektede modellik mi yapacaksın?" dediğimde Keina gülümsedi.
"Modellik dışında oyunculuklada ilgileniyorum." diyip içeceğinden bir yudum aldı. "Modelliği bırakmak istemiyorum. Ne kadar amatörce olsada. Ama aynı zamanda oyuncuda olmak istiyorum."
Keinanın söylediği her kelimeyi dikkatlice dinledim. Gelecekteki planları hakkında konuşurken yüzünde bir ışıltı gördüm. Gerçekten mutlu görünüyordu.
"Aynı zamanda bir aile kurmak istiyorum" dediğinde neredeyse ağzımdaki kahveyi püskürtecektim. Keşna panikle sırtıma hafifçe vurmaya başladı. "İyi misin Kuroo..." dedi boğulmaktan kurtulmuş yüzü ifademe bakarak.
"İyiyim. Bir anda boğazıma kaçtı." dediğimde Keşna mendilini çıkardı. "Bunu kullan" diyip mendilini uzattı. Mendilinin üzerinde kedi dokuması vardı. Sessizce kıkırdadım. "Kedileri seviyor olmalısın." dedim. Keina hafifçe kızardı.
"Evet. Sevimli hayvanlar" dedi ve boş teneke kutuyu çöpe fırlattı. Bende kahvemin çöpünü attıktan sonra eve geldiğimizi fark ettim. Keina benden uzaklaşıp kapıya ilerledi.
"Görüşürüz" dedi kapıyı açmadan önce. Elşmş tereddütle sallayıp "Yarın görüşürüz" dedim. Ardından Keianın içeri girmesini izledim. Sonra ise kendi evime yürümeye başladım.
Ellerimle yüzümü kapadım. "Bir anda aptala döndüm" dedim kendi kendime. "Keriz seni! Herşeye kızarıp durma be herif" diye diye, kendime söylene söylene eve girdim. En azından yarında Keinayı görecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuroo X Reader |Yakın arkadaşımın kardeşi|
FanfictionHiçbir Haikyuu karakterini, evrenini ve kullandığım resimleri kendime ait bazıları dışında sahiplenmiyorum. Tüm creditler sahiplerinin.