Keina Kozume
"Herkes sırayla arabaya binsin" dedi koç. Ardından herkes bir sıra şeklini aldı ve beklemeye başladı. Lev yanıma gelerek "Hey Keina, yanın boş mu?" diye sordu. Şaşkınca yüzüne bakarken "Birine söz vermediysen tabi?" dedi. Kafamı salladım ve "Ah yok hayır. Oturabilirsin." dedim.
Sıra bize geldiğinde ikimizde arka koltuklardan birine oturduk. Ardından Kenma ve Kurooda yan tarafımızdaki koltuğa oturdular. "Keina, senin nintendonu versene benimkinin şarjı bitti" dedi Kenma beni gördüğü anda.
Homurdanıp çantamı karıştırmaya başladım. "Sabah sabah kalktığın gibi oynarsan biter tabi. Ben yolda napıcağım." Diyip ona uzattım. Kenma beni takmadan oyuna daldı. İç çekerek arkama yaslandım.
Lev "Neden müzik dinlemiyoruz?" dedi kulaklığını uzatarak. Ellerimi kaldırıp salladım. "Hayır teşekkürler" dedim. O sırada Kurooyu fark ettim. Doğrudan bana bakıyordu. Yüzünde rahatsızmış gibi bir ifade vardı. Gözleri benim gözlerinle buluştuğunda yüzünü çevirdi.
Cama döndüm ve çenemi elime yasladım. Yolu izlerken esnedim. Lev "Uykun geldiyse omzumda uyuyabilirsin." dediğinde bir Levin omzuna bir yüzüne baktım. Çaresizce gülümseyerek "Yok o kadar yorgun değilim. Teklif için saol" diyip geri cama döndüm.
Yol boyunca insanları izledim. Sonunda vardığımızda herkesle beraber iki takımda kendi taraflarına geçmek için hareketlendi. Kuroo bana "Karasunodan gelecekleri karşılıyacağız neden gelmiyorsun?" dediğinde orada olacağımı söyledim.
Ardından hızla takımımın peşine takıldım. Kira çelimsiz benim çantamı taşımakta tereddüt etmedi. "Hmm bu aralar Lev sana çok yakın davranıyor aranızda bişi mi oldu?" diye sordu Kira eşyalarını çıkartırken. Biraz düşünüp cevap verdim. "Aramızda bir şey olmadı ama dediğinde haklısın" dedim.
İşimi bitirdikten sonra Kuroo ve diğerlerinin yanına gitmek için ayaklandım. Çıkmadan önce "Lev ile arama mesafe koysam iyi olur. Kendini bana kaptırırsa üzülecek." dedim Kiraya. Kira bana bir öpücük gönderdi ve "Evet! Kendini mükemmel güzel kankan bana sakla" dediğinde gözlerimi devirdim.
Hızla aşağı indim. O sırada bir otobüsten çıkan çocukları gördüm. Kuroonun adını seslenip el salladım. "Oh Keina geldin!" dedi Kuroo gülerek. Yanlarına gidip dizlerimi tuttum. "Ahh merdivenlerden nefret ediyorum" dedim sinirle.
Kuroo ve diğerleri bana bakıp "Bazen Kenmayla hiç ayrı bir özelliğiniz olmadığını düşünüyorum" diyip güldüler. Elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım. "Bir kere ben abimden daha iyiyim!" dedikten sonra duvara yaslandım.
Otobüsten inen iki çocuk bir baz istasyonu kulesine doğru döndüler ve "YOKSA BU SKYTREEMİ?!" diye bağırdılar. Gülmemek için kendimi tuttum ancak Kuroo hiçte kendini tutuyormuş gibi değildi. Şiddetle gülmeye başladı.
Herkes indikten sonra turuncu saçlı çocuğun yanında duran abimi gördüm. Yanlarına hızlı adımlarla gidip kollarımı ikisinede attım ve "Ohh Kenma senin başka bir arkadaşın olduğunu bilmiyordum!" dedim.
Turuncu saçlı çocuk bir bana bir abine bakarken "BURADA İKİ KENMA VAR!" diye bağırdı. Uzun boylu siyah saçlı çocuk gelip "Aptal Hinata" diyerek söylendi. Kenma seslice nefes verdikten sonra eliyle beni gösterdi.
"Bu ikiz kardeşim Keina." dedi. Elimi hafifçe sallayıp gülümsedim Kenmaya bir yandan dayanırken. "Memnun oldum" dediğimde Turuncu saçlı çocukta "Ah ben Hinata." dedi. Ardından abim beni hafifçe itti. "Tanıştığınıza göre işin kalmadı burada" dedi abim veni itiştirirken.
Kuroo Tetsurou
"Ahh arkadaşını paylaşmak istemiyorsan söylemen yeterli!" diye bağırdı Keina abisi Kenmayla didişirken. Tüm takım o ikisine gülerken Tanaka yanlarına gelip merakla bakmaya başladı.
"Hey sen..." dedi ve bir süre onlara baktı. Kenma ve Keina yüzlerinde aynı anlamadığını belirten ifadeyle Tanakaya bakarken Tanaka "Sen Hollowendeki kızsın!" dedi Keinayı göstererek. Tanakanın burnunun kanamaya başladığına yemine edebilirdim ama kanıtlayamazdım.
Keina "Hmm hiç moda dergisi takip edecek birine benzemiyorsun" dedi. Ne kadar bunu kötü niyetle söylemesede hatta sözlerini düşünmeden söylediği bilsemde onu istemeyerek gömmesine gülmeden duramadım.
Tanaka " ah ah aslında..." diye birden gevelemeye başladığında Keinanın yanına gittim ve ona kolumu attım. "Hmm ne konuşuyorsunuz?" diyip gülümsedim. Keina bana bakıp "Oh Kuroo." dedi ve yüzüme bakmaya başladı.
"Sadece sizi öyle hevesle konuşurken görünce meraklandım." dedim bir yandan Tanakaya bakarken. Keinaya yürüyecek gibi görünmediğibden bakışlarımı geri Keinaya odakladım.
O sırada Yamamoto yanımıza geldi ve Tanakaya "Sizin menajerleriniz kız olabilir ancak bizimde Keinamız var" dedi gururla. Keina kıkırdadı ve bana döndü. Bir anda onu böyle gülümserken görünce afalladım.
Keina parmak uçlarına yükselip elini anlıma koydu. "Kuroo iyi misin? Yüzün görünmüyor" dedi. İstemsizce yutkundum. "Ateşinde yok gibi. Genede dinlenmelisin." dedi. Ardından cebinden çıkardığı limonlu şekeri uzattı. "Al bunu" dedikten sonra uzaklaşmaya başladı. "Kiraya yardım etmem gerekiyor!" dedi ve gözden kayboldu.
Elimdeki şekere bir süre baktıktan sonra onu cebime koydum. Ardından iki elimle yüzümü kapatıp çömeldim. "Ahhhhhhhhh" diyerek sızlandım. Gerçekten çok güzelsin
Gece kuşu yazarınız gene gecenin bi vakti bölüm paylaşıyor çünkü neden olmasın. Neyse her zaman dediğim gibi yorum ve oy atmayı unutmayın. Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum.
Ayrıca diğer kitabımda yaptığım gibi kitabı okurken hangi müziği dinlediğinizi, en çok bu kitaba hangi müziği yakıştırdığınızı yazabilirsiniz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuroo X Reader |Yakın arkadaşımın kardeşi|
FanfictionHiçbir Haikyuu karakterini, evrenini ve kullandığım resimleri kendime ait bazıları dışında sahiplenmiyorum. Tüm creditler sahiplerinin.