Kuroo Tetsurou
Vurmak için tam hareket ettiğim sırada Bokuto bileğimi tuttu ve "Bunu yapmana gerek yok sonra dert açıcaksın başına" dedi ve Leve döndü. Akaashi "Evet, onu döversen başına bela alıcaksın. İstediğide bu." dedikten sonra elini omzuma koydu.
Lev sırıtarak bana bakıyordu. Ancak kendim öfkeyle hareket edersem Keinayla aram açılabilirdi. Bu dangalığın gidip ona ağlamayacağının garantisi yoktu sonuçta. Sinirle dudağımı ısırdım.
"Tch," dedikten sonra arkamı döndüm. "Bu ucuz taktiklerin işe yaramayacak Lev" dedim ve çıkışa yürüdüm. Bir süre daha yürüdüğümde otomatın yanında dizlerinin üstüne çökmüş Keinayı gördüm.
Bana bakıp gülümsedi. Ardından otomattan kahveyi aldı ve bana uzattı. "Başka bir tane daha alırım." diyip otomata döndü. Bir süre tepkisiz kaldığımdan "Yoksa kahve istemiyor musun? Ah başka bir şey mi istersin?" dediğinde kahveyi aldım ve "Yok kahve iyi" diyip soğuk kahveyi açtım.
Oda bir süre sonra soğuk çayla bana katıldı. Zevkle içiceğini içerken çok tatlı göründüğünden gülümsemeden edemedim. Keina bana bakıp "Yüzümde bir şey mi var?" diye sordu. "Hayır yok yok." diyerek kahvemi yudumladım.
Keina parmaklarını içeceğin üstünde gezdirdi. Ardından yüzünü başka bir tarafa çevirip "Lev gib düşünenlerden rahatsız oluyor musun? Yani ikimiz hakkında..." dedikten sonra durdu.
"İkimiz..." diyerek tekrarladım. Ne güzel kelimeydi bu? "Beni üzdüklerini yada garip hissettirdiklerini söyleyemem" dediğimde Keina bana döndü. Yanaklarının hafiften kızardığını fark edince ona yaklaşıp elimi saçlarına koyup karıştırdım. "Bunun için mi o kadar bekledin?"
"Rahatsız olmandan korktum. Böyle hassas konular ilişkileri zarar verebilir" dedikten sonra içeçeğini dikledi ve çöpünü konteynıra fırlattı. Çaresizce gülümsedim ve "Peki sen rahatsız oluyor musun?" diye sordum bir cesaretle. Birden yanakları kızardı.
Her onu böyle gördüğümde vazgeçmem bir o kadar imkansız oluyordu. Tam ağzını açtığı sırada Kira çıka geldi. "oH! Demek burandasınız. Sonunda buldum" dedikten sonra Keinanın omuzlarını tuttu. "Kalk hadi koç çağırıyor!" diyip onu hafifçe sarstı. Keina onayladı ve gitmeden önce ellini salladı.
Derin bir nefes vererek geri diğerlerinin yanına döndüm. Gözlerim ilk olarak Levin bana olan bakışlarına takıldı. Pek takmadan sırıttım ve Bokuto ile Akaashinin yanına ilerledim.
Bokuto ile hararetli bir konuşma içerisindelerdi. Yanlarına vardığımda Akaashi "Bokuto, gecenin bir vakti elinde browni ile insanları ziyaret etmemelisin" diyip alnını avuşturdu. Bokuto gerçekten üzgün bir yüz ifadedi ile "Ana Keina brownileri çok severdi..." dedi ve iyice emoya döndü.
Akaashi elini Bokutonun omzuna koyup "Neden Keinanın doğum gününde ona hediye olarak Browni yapmıyorsun?" dediğinde Bokutonun yüzü anında parladı. "Buldum! Keinanın doğum gününde ona browni yapacağım" dedi.
Diğer omzuna bende elimi koyup "Vay be, dahiyane bir fikir. Daha önce kimsenin aklına gelmemiştir" diyip güldüm. Bokutoda "Değil mi?" diyip sevindi. Konusu açılmışken Keinanın doğum gününün ne zaman olduğunu bile bilmiyordum. Bir şekilde benimde bir şey hazırlamam gerekti.
"Hey Bokuto, Keinanın doğum günü ne zaman?" diye sorduğumda Bokuto bana döndü ve "2 hafta sonra. Bak browni ben yapacağım başkası yaparsa bozuşuruz" dedikten sonra sevinçle ayrıldı. Gülerek arkasından baktım. Ardından bana uzun süredir bakan Leve döndüm. İfadesizce bana bakıyordu.
Bu yolda sadece ikimizden biri yürüyebilirdi
NASILSINIZZZZ? ÖZLEDİNİZ Mİ BENİ HAREM KURTÇUKLARI? Sınav ödev çok, yazarınız hasta. Ama genede bölüm atmaya geldim. OY VE YORUM UNUTMAYIN KAÇTIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuroo X Reader |Yakın arkadaşımın kardeşi|
FanfictionHiçbir Haikyuu karakterini, evrenini ve kullandığım resimleri kendime ait bazıları dışında sahiplenmiyorum. Tüm creditler sahiplerinin.