Orada duruyor her zamanki yerinde arkadaşlarıyla konuşuyor gülüyor bazen şakalaşıyorlar.
Neden bilmiyorum ona bakınca zaman slow-motion akıyor. Hayır.. zaman değil sadece o ve benim bakışlarım.
Hareketleri yavaş gülüşü, gülerken oluşan çukuru..Elini saçına doğru uzatıp kumral saçlarını geriye savuruyor. Yine de inatla tekrar önüne düşüyor saç tutamları yavaşça. Sanki tekrar o ellerle buluşmak için kasten düşüyorlar.
Arkadaşlarıyla konuşurken bal renkli gözleri parlıyor. Bal gözlü buğday tenli adam gülümsüyor dudakları yukarı doğru yavaşça kıvrılırken açık kırmızı dudaklarından dişleri görünüyor.
Hiç bir ses yok sesini duyamıyorum bu uzaklıktan yüz hatlarını bu kadar görebilmen bile mucize..Ona bakarken dünyanın zaman aralığından çıkıp onun zaman aralığına kapılıyorum. Her şey normal hızında yalnızca o slow-motion. Bakışlarımı çevirmenle yeniden dünyanın zaman aralığına dönüyorum.
Uzun boylu esmer arkadaşım beni çekiştirerek ayırıyor ondan, derse gitmemiz lazım.
Bakışlarım üzgün bakışlarım yalnız bakışlarım yalnızca onu istiyor.Adını bilmiyorum ya da yaşını, hangi fakültede olduğunu da bilmiyorum.
3 haftada tek yaptığım onu uzaktan izlemek. Yanından bile geçemiyorum gözüm dalarda geri alamazsam diye. Aslında böyle biri değilim. Şuan çekingen biri gibi görünüyorumdur. Ama bu hal sadece onu görünce oluyor.
Normalde asla çekingen olmamakla birlikte girişken biriyimdir de kendinden emin ve yüzümün vermiş olduğu özgüvenle dolu.
Bir ona bakınca çekiniyorum bir ona bakınca tüm kendimden eminliğim ve güvenim uçup gidiyor. Çok saçma bir erkeğe böyle bakmam çok saçma.
Lisede birçok kız Arkadaşım oldu kiminden hoşlandım kiminden etkilendim. Ama hicbirine böyle bakmadim. Hiç birinde zaman durmuyordu. Hiçbiri bu kadar içine çekmedi beni.
Zaten bu yüzden yaklaşmıyorum yanına sormuyorum adını, sanını, yanından bile geçmiyorum bu her neyse bir an evvel bitmeli.Bakışlarım onu nasıl buldu nasıl kapıldı anlayamıyorum. Hiç konuşmadık hiç karşılaşmadık bakışmadık..
Sadece bir şarkı uzunluğunda izlemiştim onu bir anlık tek bir saniye hatta saniyeden bile daha az birkaç salise gözleri gözlerimi yaladı geçti.
O birkaç saniye bana birkaç dakika gibiydi. Bal renginde kaybolmuş gibiydim.
Ve 3 hafta geçti hala kayıbım balın peteğinde. Ama inatla yaklaşmayacağım merak etmeyeceğim onu, adını.
Adını..
Adını asla bilmeliyim ki bir adı olmasın geçsin gitsin bu şeyler benden.
Bir adı olmasın..----
Ilk kurgu deneyimim bakalım nasıl olucak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFE (boyxboy)
Novela Juvenil"Uyurken izleyip saçlarımı okşayacak kadar çok mu seviyorsun beni?"