İşaret parmağını meydan okurcasına iç çamaşırımdan içeri doğru sızdırırken bacaklarımda ılık bir titreşim hissettim.
"Bir kaç dakika sonra benim için geleceksin..."
Yutkundum.
"Parmaklarıma akışını hissedeceğim." Diğer parmakları da tamamen kumaş...
Bu hikayede geçen bütün olaylar hayal ürünüdür. Sizi etkileyebilecek; şiddet, küfür, cinsellik gibi herhangi rahatsız edici kurgulanmış sahneler içerebilir! Bu uyarıyı dikkate alarak hikayeye devam ediniz.
27.01.2021
03.45
Kafa dağıtmak ve karıştırmak üzerine...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❝Sevgini bulamayacağım bir yerde sakla.❞
• ALINTI
"Kabul et." Dedi ve nefesini boynuma doğru bıraktı. Kıvranan bedenimdeki etkiyi dışa vurmamak için büyük bir çaba sarfediyordum. "Benim için deli oluyorsun. İçinde olmamı, beni sımsıkı sarmayı, sana ait kalmamı istiyorsun." Yutkunmamak için direndim. "Ve her geçen gün bu isteğin büyük bir hırsa dönüşüyor değil mi Reyna?" Diye sorduktan sonra ıslak dudaklarını kışkırtıcı bir edayla tenime sürttü. Erkekliği ile kasıklarıma baskı uyguluyor, başımı döndüren bir yavaşlıkla bu eylemine devam ediyordu. Sorusuna karşılık vermedim. Bunun yerine, avuçladığım saç köklerini daha fazla çekiştirdim.
Hareketime tepki olarak belimin üzerindeki sol eli çapraz bir şekilde aşağı doğru kaymaya başladı. Çırpınan kalbimin sesini kulaklarımda hissediyordum. Başını gömdüğü omzumdan kaldırarak, aralık kalan dudaklarını gözlerimin önüne serdi. Göğüs kafesi tıpkı benimki gibi bir alçalıp bir yükseliyordu. Engel olamıyorduk. Hırçın ve karanlık isteklerimiz su yüzüne çıkıyordu.
Yanık tenli çehresini koridordan vuran ışıkla net olarak seçebiliyordum. Kirli sakalları yakışıklı yüzünü sarmalamıştı. Ateşin tonu, siyah irislerinde titreşiyordu. İlk kez bu gözlerde şehvetin ayak izlerini görüyordum. Ve ilk kez o şehvetin yolundan gitmeyi istiyordum.
Gözlerimde mekik dokurken, "Kasıklarındaki ağrıyı dindirmemi bekliyorsun." Diye fısıldadı. Sesini alçaltmasının sebebi dikkat çekmeyi önlemek miydi yoksa beni etkilemek için miydi emin değildim. "Sana cesurca dokunacağımı..." derken uzun ve kemikli olan parmakları pantolonumun fermuarını aşağı doğru çekiştirdi. Fazlasıyla talepkar davranıyordu. Alt dudağımı inlememek için dişlerimin arasına kıstırdım. "...tadını aldığımda ise senin kölen olacağımı çok iyi biliyorsun."
Burunlarımız birbirine değene dek başını yüzüme doğru eğdi. Nefesim sıklaşmaya başlamıştı.Susmak kabullenmekse eğer ben sessiz kalmayı tercih ediyordum. Tek bir cevap dahi veremiyordum. Olacakları bekleyen şeytani yanım, mantığımı ve aklımı alt üst etmişti.O'nun arzuları bir lav gibi içimde kaynasın istiyordum.
İşaret parmağını meydan okurcasına iç çamaşırımdan içeri doğru sızdırırken bacaklarımda ılık bir titreşim hissettim. "Bir kaç dakika sonra benim için geleceksin," Yutkundum. "Parmaklarıma akışını hissedeceğim..." Dedi ve diğer parmakları da tamamen kumaştan içeri girdiğinde tırnaklarımı saç derisine batırdım. Islıkvari solukları soluklarıma karışıyordu. "İniltilerini kesmekte güçlük çekeceksin. Bu yüzden seni öpmeme müsade edeceksin."
Dudaklarını sızlayan dudaklarıma sürttü.
"Eylem Veran'a sesini duyurmamak için öpüşüme zevkle karşılık vereceksin." Garip bir iç güdüyle kendimi onun eline doğru iterken gözlerindeki arzu çığ gibi büyüdü."Reyna..." dedi ses tonu koyulaşmıştı. Bir anda maharetli parmağını tepeme bastırdığında yer ayaklarımın altından saliselik kaydı. "Daha fazlasını sana verene kadar beni bu odaya mahkum edeceksin."
...
Üç bilinmeyenli denklem. İki farklı eşitsizlik. Çözülmesi güç problemler. Bir taraf benim onlarca katım, Diğer tarafta aşka çarpılacak ve acıya bölünecek bir ben varım.
