HELEZON (+18)

9. KAÇAMAK CEVAPLAR

9. Bölüm: "Kaçamak Cevaplar."

A.Marie & N.Horan - Our Song
Dua Lipa - Love Again

30K❤

•

Karanlığa çekildiğim andan beri hissettiğim rahatlık bugüne dek gördüğüm en güzel rüyanın ayrıntılarından biriydi.

Uykuyla uyanıklık arasındaydım. İçime dolan keskin koku bir hayli cezbediciydi. Parmak uçlarıma çarpan ritim ise kan akışıma oldukça yabancıydı. Burnumun ucunu kokunun kaynağı olan yumuşak yüzeye sürttüm. Tatlı bir mırıldanış dudaklarımda dolanıyordu. Neredeydim? Neye dokunuyordum? Dahası hissettiğim bu mükemmel his ne zamandan beri beni etkisi altına almıştı?

Vücudumun sağ kısmı bir yuvadaymış gibi oldukça sıcakken sol kısmı adeta buz tutmuştu. Üstümü örtmemiş olmalıydım. Derin bir nefes alırken, her bir zerreme yayılan uyarılma bir anda aldığım soluğu tutmama neden oldu. Uykudan kopan zihnim yavaş yavaş dün geceden kalma görüntüleri önüme yığıyordu. Zaman akışı göz kapaklarımın ardına vuran hafif gün ışığıyla beraber doğarken soluğumu usulca verebildim.

Gitmemişti.

Kirpiklerimin titremesine engel olamadım fakat bulunduğum durumun farkındaydım. Sol elimin parmakları Mirkan'ın kaslı göğsünün üzerine serilmişti, duyumsadığım yabancı ritimler O'na aitti. Ve artık bu ritimleri hissedecek kadar hakim değildim olanlara. Bedenimdeki rehavetin yerini gerginlik devralmıştı. Bulunduğum durum ister istemez kasılmama neden olmuştu. Sol göğsümdeki hareketlilik kulaklarımda uğulduyordu. Sağ tarafıma doğru cenin pozisyonu alacak şekilde yanına kıvrılmıştım fakat hâlâ gözlerimi aralayamıyordum. Burnumun ucu tenine dokunuyordu, kafam omuz çıkıntısındaydı ve çehrem boyun çukuruna bakıyordu. Dudaklarımda hissettiğim ılık esinti ise tenine olan yakınlığımı ilan ediyordu. Bir erkeğin şah damarına bu denli yakınlaşmak, şeytanları başıma yığıyordu sanki. Bu müşkül durumu kendime nasıl açıklayacağımı kestiremiyordum.

Bedenimi bir anda ter basmaya başladı. Yutkunma isteği baş gösterirken titreyen kirpiklerimi hafifçe araladım. Boynu ve kirli sakallarının çevrelediği çenesi irislerimin hedefindeydi. Evde derin bir sessizlik hakimdi. Aldığı düzenli soluklar hâlâ uykuda olduğunun kanıtıydı. Yanılıyorda olabilirdim, emin değildim.

Başımı hafifçe omzundan geriye doğru sürterken saçlarımın tamamiyle dağılmış olduğunu anladım. Oysa ki saçlarımı sıkı bir şekilde topladığımı hatırlıyordum. Alt dudağımı dişlerimin arasına kıstırdım. Başımı dikkatle Mirkan'ın omzundan kaldırırken sağ elimden destek aldım, sol elim göğsünde kalmayı sürdürüyordu. Temkinli bir şekilde bu hareketi yaparken Mirkan'ın çehresine çevirdim bakışlarımı. Sakin ve masum görünen yüzüyle karşılaşırken duraksadım. Saçlarım sağ omzumdan omzuna dökülmüş bir sarmaşık gibiydi. Dün gece asansörde izlediğim çehresi her bir ayrıntısıyla netti, şimdi bir kaç santim ötemdeydi. Alnındaki saç tutamları, göz altlarına serilmiş kirpikleri, kemikli yüz hatları, yanık teni ve bu hatları süsleyen burnu ve hafif aralıklı dudakları...

Dudakları...

Suratıma çarpan nefesi yutkunmama neden olurken, bunu kendime neden yaptığımı bilmiyordum. Bir an yakalamış ve o andan nasibini almaya çalışan biri gibiydim. Mirkan'ı uyandırabilirdim, bunun endişesini içimde taşıyordum. Fakat bir erkeğin sınırlarında ve en savunmasız halinde O'nu seyretmek inanılmaz bir his doğuruyordu içimde. Özlediğim ve eskilerde tatmaya yakın olduğum bir duyguyu hatrıma düşürüyordu.