İyi ve güzel okumalar. ❤
Oy ve satır içi yorumlarınızı eksik etmezseniz çok sevinirim.
8. Bölüm: "Yarayı Sarmak."
SC - Borderline
Rosé - Gone•
"Ankara'da dün akşam saatleri üzerinde, boş bir araziye bırakılmış kimliği belirsiz iki erkek cesedi bulundu. Emniyet güçleri olayın yaşandığı bölgede geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Son bir haftada medyaya yansıyan cinayet sayısı ise bu dehşet verici durumun ardından 17'ye yükseldi. Tüm şehirde ve ülke genelinde gündemi meşgul eden cinayet haberleri, akıllara 'başkentte bir seri katil vakası mı yaşanıyor?' sorusunu..."
Mirkan, jeep marka arabasını çalıştırır çalıştırmaz otomatik olarak açılan ses sistemini yaklaşık beş dakika sonra tek bir hareketiyle kapatmıştı. Bugünün arta kalan haberleri popüler bir radyo kanalında gece yarısı tekrar veriliyor olmalıydı. Bakışlarım yola odaklanan Mirkan'a kayarken kucağımdaki çantaya biraz daha sarıldım. Sessizlik bir mürekkep gibi aracın içine yayılmıştı.
"Niye kapattın?" Diye sordum, daha doğrusu yaşanan sessizliğin bir getirisi olan gerginliği kırmak istiyordum. "Dinliyordum ne güzel."
Üzerindeki deri ceketin yakalarını çekiştirdi. Yollar gece vakti olduğu için boştu ve aracın hızı normal seyrindeydi.
"Böyle haberler güvensizliği aşılamak dışında bir halta yaramıyor çünkü." Dedi. Burun kemerini sıktı. "Çevreye kulak vermen en iyisi."
"Gerçeklere kulak tıkayayım yani?"
"Aynen öyle."
"Neden ki?"
"Huzuru bulabilmek için, Reyna."
Yol önümüzde akıp giderken, "Sanırım haklı olabilirsin." Diye mırıldandım.
Bıyık altı gülümsedi.
"Ne?" Dedim, gizli tebessümüne bakarken. "Niye gülüyorsun?" Dikiz aynasından arkayı kontrol etti.
"Az önce sen bana hak mı verdin?" Direksiyonu kırarak ara bir sokağa girdi. Sitelerin olduğu semte yaklaşıyorduk. "Yanlış duymadım değil mi?"
"Pardon ama beni ne sanıyorsun sen? Haklıysan elbette hak vereceğim."
Alt dudağını ısırıp başını aşağı yukarı salladı. "Peki, her durumda ve koşulda haklıysam yine de hak verir miydin?"
Zihnim neden böyle bir soru sormayı tercih ettiğini düşünürken yanıt vermekten kaçınmadım. "Haklıysan bir sebebe ihtiyaç duymazdım." Dedim, derin bir nefes alıp verirken. "Tabii bu durum sadece senin için geçerli değil, yanlış yorumlama."
Anladığına dair bir mırıltı döküldü dudaklarından. Aydın Park sitesinin A bloğunun önüne geldiğimizde giriş kapısında beni bırakacak zannetsemde, durum öyle olmamıştı. Mirkan camını açarak sitenin güvenli araç giriş çıkışlarından sorumlu olan görevli Ömer abiye, eliyle selam verdi. Ömer abi kulübesinin içinden Mirkan'ın selamını alırken hemen jeep'in önündeki güvenlik barikatını kaldırdı. Birbirlerini tanıyorlar mıydı? Zira Ömer abi sorgusuz sualsiz barikatı asla kaldırmazdı.
"Arabanla girmene gerek yoktu." Diye söylendim. Fakat beni umursamadı bildiğini okuyordu. Mirkan aracıyla siteye giriş yaparken, bu duruma aslında şaşırmamam gerekiyordu. En nihayetinde yanımdaki adam Eylem'i tanıyordu. Bu bile rahatça siteye giriş yapabilmesini kanıtlar nitelikteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HELEZON (+18)
Teen Fictionİşaret parmağını meydan okurcasına iç çamaşırımdan içeri doğru sızdırırken bacaklarımda ılık bir titreşim hissettim. "Bir kaç dakika sonra benim için geleceksin..." Yutkundum. "Parmaklarıma akışını hissedeceğim." Diğer parmakları da tamamen kumaş...