1. Bölüm: "Arka Koltuk."
Conan Gray - Overdrive
Sasha Sloan - Is it just me?•
"İki günde altı ceset..." dedi huzursuz bir sesle. Bakışları gecenin ufkundaydı. Arabanın kaputuna yaslanmıştık ve bulunduğumuz mahalleyi gözler önüne seren tepeden şehrin ışıklarını izliyorduk. Gözlerimi Eylem'in yan profiline çevirdim. Avucuyla kavradığı bira şişesinden iri bir yudum aldıktan sonra hızla yutkunup ıslak dudaklarını hafifçe aralık bırakarak cümlesine devam etti. "Siktiğimin şehrinde cinayetler hiç bitmiyor, Reyna. Bu gidiş nereye varır, inan bilmiyorum."
Yoğun iş temposundan dolayı çöken göz altlarını ovalarken hala çıkarmadığı çelik yeleğine kısaca göz attım. Ankara emniyetinin en çetin polislerinden biri olması hasebiyle Eylem Veran fazlasıyla ketum ve ciddi bir yapıya sahipti. Her şeyden evvel o benim öz ablamdı ve bu şehirde tutunduğum tek daldı. Ailemden kalan biricik yadigardı.
Dün yaptığımız konuşmayı hatırlarken, "Karakollara bildirim dağıtıldı diyordun, o brifing neymiş, okudun mu?" diye sordum. Meraklı yanım yine iş başındaydı.
Kahve ve iri gözlerini gözlerime çevirdi. "Açıkçası okumamayı tercih ederdim." Dedi başını onaylamaz bir edayla iki yana salladı. Birasından bir yudum daha aldıktan sonra bana uzattı. "Bildirinin metinleri aklıma geldikçe hala kanım çekiliyor."
Soğuk şişeyi elimde tutarken, "İçerik o kadar mı kötü?" Diye sordum. Daha sonra soğuk bira şişesini dudaklarıma götürüp boğazımı ıslattım.
"İçerik," dedi. "Senin yaşını aşar." At kuyruğu yaptığı saçlarından fırlayan tutamlar havada salınıyordu. "Anlatılacak gibi değil yani."
Eylem'e dik dik bakarken, "Ne demek benim yaşımı aşıyor?" Diye söylendim. Kaşlarım havaya dikilmişti. "Anlaşılan bana ayrıntılardan bahsetmemekte kararlısın yine. Ne var yani anlatsan. Sanki gidip ajanslara bilgi satacağım."
"Peki, şöyle söyleyeyim," Derken gözlerini kısmıştı. "Ne kadar az bilirsen benim o kadar işime gelir. Sonuçta bu soruşturma gizli yürütülüyor, ağzın sıkı da olsa sana bu konuda güvenemem. Gel görki dün dosyalarımı kurcalamamış olsaydın, şimdi başka bir konu hakkında konuşuyor olurduk." Sıkıntıyla bir nefes verdi. "Burnunu bu aralar fazla mı sokuyorsun acaba işlerime benim canım kız kardeşim."
"Burnumu sen sokuyor olmayasın bu işlere?" Diye bir soru yönelttim. Çarpık bir şekilde gülümsedim. "Malumunuz evimde bir komiser yaşıyor."
Ne kadar daha dikkat çekici o cinayet dosyalarını görmezden gelebilirdim ki?
Gözlerini devirip yaslandığı yerden geri çekildi. "Hadi hadi," diye söylendi. Yine başlıyorduk. Eliyle yüzünü sıvazlarken bana sırtını döndü ve arabanın şoför kapısını araladı. "Seni eve bırakayım, benim biraz işim var."
"Ne işi?" Diye sordum. Önümü tamamen Eylem'e bakacak şekilde çevirdim. Suratımda hınzır bir ifade vardı. Hal ve hareketleri bu aralar bir hayli değişkendi. Eylem'in hayatında bir erkek olabileceği düşüncesi beni sürekli yokluyordu.
"Hesap mı vereceğim?"
"Yok, yok..." dedim geri vites alarak. Ses tonu hafif kızgın çıkmıştı. "Bu saatte karakolda yapılacak bir şeyler olduğunu sanmıyorum da acaba..."
"Acaba ne?"
"Bakma öyle, acaba bu gece kız kıza bir şeyler yapar mıyız diyecektim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HELEZON (+18)
Teen Fictionİşaret parmağını meydan okurcasına iç çamaşırımdan içeri doğru sızdırırken bacaklarımda ılık bir titreşim hissettim. "Bir kaç dakika sonra benim için geleceksin..." Yutkundum. "Parmaklarıma akışını hissedeceğim." Diğer parmakları da tamamen kumaş...