"Sel çok güzel görünüyorsun aşkım tam bir patron gibi."
"Teşekkür ederim Fi, sende öylesin."dedim aynada kendime ve Fiona'ya bakarken.
"Senin kadar olamaz Sel'cim."
Yüzüm utanmaktan kızarmıştı. Bu yüzden suratımı saklamaya çalıştım.
Barda bizle beraber yardım amacıyla Fiona'nın bir arkadaşı daha vardı.
Biz işleri iyice öğrenene kadar yanımızda bize yardım edecekti.
"Josh ön tarafı bizim çocuklara tut. Oraya başkaları oturmasın."
Fiona'nın bağırması buradan bile duyuluyordu. O sırada Josh Fi'ye onaylayan bir bakış atmıştı.
Ben de durmuş onları izliyordum.
"Sel hadi boş boş durma birazdan bizimkiler gelecek."dedi Fi barın bir ucundan bağırarak
"Tamam be."diye çıkıştım bende
Fi barla alakalı düzenlemeleri yapıyordu bense kapıda gelecek arkadaşları bekliyordum.
"Fi sanırım geldiler."diye bağırdım.
"Geliyorum sel."diye o da bana yanıt verdi.
Saniyeler sonra yanımda bitmişti. Bizimkiler arabadan inmiş kapıdan içeri geliyorlardı Fiona hemen atladı ve hepsine sırayla sarıldı.
Gözlerim nedense justin'i aramıştı ama yoktu.
Bende çocuklarla selamlaştıktan sonra masamıza ilerledik ve oturduk.
Ben hala onun neden gelmediğini düşünürken sözlerimi bölen Josh'un sesi oldu.
"Sel neden dalgınsın bir sorun mu var?"diye sorduğunda dikkatimi toplayıp ona verdim.
"Ah hayır sadece öyle dalmışım bir sorun yok."dedim
Anlayışla kafa salladı ardından hepimize içki sordu. Canım bugün içmek istemiyordu herkes bir şeyler istedikten sonra kapının girişinde mekana giren birini fark ettim.
O sırada Fi yanımda kulağıma eğildi ve konuşmaya başladı "Justin geldi."
Gözlerimi kapıya dikkatlice dikip baktığımda gerçekten Justin'in geldiğini fark etmiştim.
Ellerimle boynumu ovuşturmaya başladım onu gördükçe biraz olsun geriliyordum. Hayır hayır biraz değil çok fazla.
İç sesim bana gerçekleri fısıldadığında istemsizce kendime küfür etmiştim.
"Selam millet." Justin masadakilere selam verdikten sonra iki saniye kadar göz göze gelmiştik ama hemen gözlerimi ondan ayırdım.
Utancımdan yüzümün kızardığını hissediyordum.
"Eee hadi şarkı söylemeyecek miyiz?"diye sordu Fi
"Benim sesim güzel değil bana bakmayın."diyen Steven'a göz devirdik.
"Ama aramızda sesi güzel olan biri var biliyorsunuz."dedi Steven
Hepimiz tekrar ona döndük.
"Ne bana bakıyorsunuz o kişi Justin."dediğinde benim dışımda herkes kafasını Justin'e dönmüştü.
"Jus hadi."dedi Fi yanımda
"Evet jus herkes senin söylemeni istiyor."dedi Steven da
Diğerleri de aynı şekilde Justin'e yüklenince mecbur kaldı ve sahneye çıktı.
Herkes dört gözle Justin'i izliyordu. Justin muhtemelen ne söyleyeceğini düşünüyor diye düşünüyordum ki.
Beklemeden arka tarafa bir kaç el hareketi yaptı.
Ve arkadan şarkı çalmaya başladı.
Sözlerimi dikkate al sahip olduğum her şey bunlar
Sözlerimi dikkate al, yapabileceğim her şekilde sana sahip olduğum her şeyi veriyorum
Bir yalanı yaşamak istemememin tek sebebi sensin
Sözlerimi dikkate al
Sözlerimi dikkate alYani bunların hepsini daha önce duymuştun.
Güvendin ve güvenini kaybettin.
Sadece kendini kaybetmek için bizi yeniden alevlendirmeye çalışıyorsun.
Ama seni kaybetmeme izin veremem.
Ve bütün bu yaşadıklarımızdan sonra öylece solup gitmemize izin veremem.
Şimdiye kadar söylediklerimden daha fazlasını göstereceğim
Sözlerimi dikkate al sahip olduğum her şey bunlar
Sözlerimi dikkate al, yapabileceğim her şekilde sana sahip olduğum her şeyi veriyorum
Bir yalanı yaşamak istemememin tek sebebi sensin
Sözlerimi dikkate al
Sözlerimi dikkate alŞarkı bittiğinde gözlerimiz bir saniye kadar buluşmuştu ancak şarkının sözlerinde bana önceden söylediği bir cümle kafamda dolanıp duruyordu.
"Bir yalanı yaşamak istemememin tek sebebi sensin..."
Bir an ellerimin içinin terlediğini hissetmiştim.
Hızlıca bardan çıkıp arka tarafa gittim.
Muhtemelen kimse fark etmemişti.
Gözlerimden aşağı akan yaşlara bir türlü hakim olamıyordum. Nefesim kesilmişti ve zar zor alabiliyordum.
Hızlıca yere çöktüm ve hıçkırıklarımın beni ele geçirmesine izin verdim.
Olmuyordu onu unutamıyordum sürekli bir şekilde aklıma girmeyi başarıyordu. İçten içe ölüyordum. Ama kimse görmüyor ve bana yardım edemiyordu.
"Selena."
Arkamdan gelen ses tüylerimi diken diken etsede suratımı çevirmedim kimsenin beni böyle görmesini istemiyordum.
Yanıma birinin oturduğunu hissettiğimde hıçkırıklarımı azaltmaya çalıştım.
Biliyordum yanıma o gelmişti. Ellerini suratımda hissettiğimde her tarafımı ateş sardığını hissetmiştim.
Yüzümü kaldırıp kendi yüzüne çevirdiğinde gözlerimin şişmemiş olması için dua ettim.
"Özür dilerim."dedi tek seferde
Yaş dolan gözlerimle onun bal gözlerine bakıyordum. Devam etti konuşmasına
"Ben sana güvenmeyerek çok büyük bir hata yaptım."
Ay bune boş bir bölüm oldu skdkskdksjd neyse artık düzgün bir şekilde devam ettirebilirim inşallah oy vermeyi unutmayın muahh ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My little b*tch +18
Fanfiction"Seni üsste görmek istediğim tek yer yatağım olacak Gomez şirketim değil."