My little b*tch +18

#2

Nefesi tenime değiyordu. Gözlerini kapatmıştı. Akışına bırakmıştı.

Dudaklarıma yaklaştı ve tam öpecekken bir anda kalktı.

"Sadece şaka yapıyorum aptal! Annem falan ölmedi, yurtdışında yaşıyor."dedi ve bir kahkaha patlattı.

Kahkahası bütün odayı doldururken ona yaklaştım. Ve suratına sertçe bir tokat geçirdim.

Ardından ondan uzaklaştım. "Bir daha karşıma çıkma Bieber senden nefret ediyorum tam bir orospu çocuğusun senin hakkında yanılmamışım."

Ardından arkamı dönüp çalışma odasından çıkacakken tekrar masaya döndüm. Ve kendi tasarımlarımı alıp odadan çıktım.

Hızla aşşağı indim. Tam kapıdan çıkacakken kolumu tuttu.

"Selena bir dinler misin? Sadece şaka yaptım neden bu kadar tepki verdin anlamıyorum."dedi

Sinirle kolumu ondan kurtardım. "Acıma duygumu kullandın. Ben sana inandim ve sana acıdım. Ama bok herifin tekisin ne olacak?"dedim ve evden çıktım.

Lanet olsun arabam burada değildi. Ve eve nasıl gideceğim hakkında zerre fikrim yoktu.

Otobüs durağının nerede olduğu hakkında da bir bilgim yoktu. Çünkü Justin'in evine ilk defa gelmiştim. Ve bu evimin nerede olduğunu bilmemi daha da zorlaştırıyordu.

Mecburiyen telefonumu açtım. Ve konumu evimde çalışan şoförüme atıp beni alması gerektiğini söyledim.

Normalde asla özel şoförümü çağırmazdım. Çünkü arabayı kendim kullanmak ve kendi işimi halletmek bana fazlasıyla özgüven veriyordu.

Justin'in evinden uzakta bir yerde yağmurda bekliyordum. Evet yağmur yağmaya başlamıştı.

Yaklaşık yarım saat sonra şoförüm gelmişti.

Yağmurdan yeterince ıslandığım için hemen arabaya bindim.

"Eve gidelim lütfen."dedim çünkü evim bana iyi gelen tek iyi şeydi.

Justin'in salakça davranışları umrumda değildi.

Evime gidip yatacaktım. Ve  yarın çok daha dinç ve güçlü bir şekilde şirkete gidecektim.

Evime geldiğimde. Hızlıca kapıyı açıp içeri girdim. Ve ayakkabılarımı ve üstümdekileri hemen çıkarıp sıcak bir duşa girdim.

Ardından pijamaları mı giyip  yatağıma uzandım. Ve biraz rahatlayarak uykuya daldım.

·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.
                       Yarın sabah
·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.

Gözlerimi güneşli bir güne açmıştım. Bugün malesef o iş yerine gitmek zorundaydım.

Kalktım ve üzerime pembe elbisemi giydim.

Ardından ayakkabı seçip giydim. Ve aşşağı indim. Arabama bindim. Ardından şirkete sürmeye başladım.

Şirkete geldiğimde arabamı park ettim. Ve içeri geçtim.

Asansörlerden birine bindim. Ve odama çıktım.

Şirkette çok kişi yoktu. Muhtemelen justinde şuan başka kadınlarla meşgul olduğu için gelmemişti. Bu benim için çok güzel bir şeydi o etrafımda olmadığı sürece ben daha mutluydum.

Masama güzelce yayılmış tasarımlarıma bir göz gezdirdikten sonra kapı çaldı.

"Gir" dedim ancak gördüğüm şey lanet okumaya eş değerdi.