Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●🖤
Siz: Kimsin
Siz: k
Siz: İ
Siz: m
Siz: S
Siz: i
Siz: n
Siz: konuş
Siz: konuşacaksın
Siz: o telefona cevap vereceksin
Siz: biliyorum bana bakıp içinden kıs kıs gülüyorsun.
Siz:.
Siz: .
Siz: cevap verene kadar buna devam edebilirim!
Siz: bak artık şu lanet telefona!
Siz: seni
" Nefesciğim... keser misin şunu, mesajlarınla adamı öldürdün zaten merak etme. "
Masanın üstündeki parmaklarım öfkeyle vurduğum ekranda duraksadı. Barlas'ın göz devirip çatalıyla telefonumu masada sürüklemesiyle öfkeyle soludum. Hızla eline vurup telefonumu geri kendime çektim. Öfkeli bakışıma omuz silkip ağzına bir yudum su alıp yaklaştı.
"Ikisinden biri olsa zaten kırk kere çalardı telefonları , su saçmalığa son verip yemek yemeyi dene." Kulağıma değen rahat sesiyle masanın üzerinde duran iki telefona öfkeli bir bakış attım.
Biri mavi ,birisi siyah iki göz beni hapis altına almıştı. İkisininde telefonu ters çevirip masada tabaklarının yanına koyması ise bana fırsat sunmuştu.
Vazoyu kırmamdan daha sonra sözde kurtarıcı olan Buğra denilen adamın beni yakalamasından sonra çok değil bir kaç saat geçmisti. Etraf temizlenmiş ,ayağıma pansuman yapılmış,karşımda bana göz kırpan herifin ise sırtından hiç cam parçası girmemiş olmasının şaşkınlığı atılmıştı. Eylül'ün hiç istemeyerek Yaren'in dayatmasıyla akşam yemeğe kalmıştı herkes.
