Ağlayarak eve gelmiştim. Ve bir karar verdim artık İstanbul'da yaşıyacaktım. Ev bulurdum okula yakın ailem de aslında ev tutmak istiyordu. Ama ben buraya gel git yaparım diye istemiyordum. Ama artık buraya gelmiyeceğim. Tek başıma yaşamak en güzeli herkesten uzak. Böyle düşününce içimde bir soğuma oluştu. Ağlamayı bıraktım.
Ilık Bir duş aldım. Atlet ve şorttan oluşan pijama takımımı giydim. Film izliyecektim. Patlamış mısır, cips ve kolamı hazırladım. Sıra film seçmeye geldi. Film listesinde dolaşırken "Senden bana kalan" filmi gözüme takıldı. Filmi seçtim bunu izleyecektim. Filmi açtım ve gerçekten keyifli bir akşamdı yalnızdım evet korkuyordum ama huzurluydum. Pür dikkat filme konsantre olmuştum. Telefon sesiyle yerimden sıçradım. Yalnızım diye tedirgindim bu yüzden korkmuştum. Arayan Deniz'di.
Telefonu açtım:
-Alo!
-Alo Rihem nasılsın?
-İyiyim Deniz, korkuttun beni!
-Neden noldu?
-Tam filme odaklanmışken aradın ondan neyse neden aradın?
-Yalnızım dedin ya merak ettim iyi misin diye?
-İyiyim iyiyim sorun yok. Merak etme sen
-Peki tamam ama bir şey olursa haber ver.
-Tamam anlaştık.Gülümseyerek telefonu kapattık. Tekrar filme odaklandım, film gerçekten çok güzeldi. Kendimi tekrar ona kaptırdım. Dışarıdan duyduğum sesle irkildim, kalbimin sesi dışarıdan rahat duyulurdu, dışarıdan baya sesler geliyordu. Korkudan ne yapacağımı şaşırdım hemen kapıya doğru koştum kapıyı kilitledim odada ki camlar zaten kapalıydı. Klima olduğu için ama gerçekten korkudan ölmek üzereydim. Telefona koştum Deniz'i arıyacaktım ki kapı çaldı. Titreyerek kapıya doğru yöneldim :
- Kim o!
- Rihem benim Mert...Mert mi? Onun burda ne işi vardı. Kapıdaki kilidi açtım. Mert:
- Sanırım korkuttum özür dilerim ama bugün kafede evde yalnız olacağını söylemiştin Deniz'e bende duydum ve seni yalnız bırakmak istemedim.
-Neden burdasın? Gider misin? Gizem seni beklemiyor mu? Kız zaten aramızda bişey olduğunu ima ediyor seni burda görmesin lütfen git. Hem hala ne yüzle burdasın. Yine aynı şeyleri bana yaşatmak için mi geldin?
-Rihem bir sakin ol içeri girelim yoldan geçen biri görebilir.Haklıydı, o yüzden onu içeri aldım. Perdeleri kontrol ettim. Hepsi kapalıydı. Koltuğa oturdu bende filmi durdurdum ve ona dönüp:
-Neden burdasın?
-Yalnız olduğun için başına bir şey gelmesinden korktum.
-Neden korktun neden? Ne önemi var ki benim ölmemin ya da yaşamamın?
-Rihem sus! Bidaha ölmekten bahsetme, sakın!Böyle derken gözleri dolmuştu ama benim öfkem hala geçmemişti ona dönüp:
-Ya neden? Anlamıyorum artık deliriyorum bana iyi gelmiyorsun neden hala burdasın sen evleniyorsun git karını düşün o nerde?
-Rihem bak o annesinin yanına gitti. Ve emin ol sen ondan daha önemlisin benim için.
-Nee! Bunu hiçbir şey olmamış gibi çekip giden sonra her şartta beni bulan burnumun dibine giren biri mi söylüyor?
-Ne desen haklısın! Ama seni burda yalnız bırakamam sende beni anla...
-Yaa sen anlamak mı istemiyorsun? Kafayı yiyeceğim... Dedim ayağa kalktım ağlamaya başladım. Ona dönerek:-Lütfen git şiddetli ağladığım için sesim çok kısık çıkmıştı
Benin yanıma gelip kollarımdan tuttu. Ondan kurtulmak için çırpındım ağlamam artık kontrolden çıkmıştı sinir krizi geçiriyordum onun göğsüne doğru şiddetli vuruyor onu itiyordum. Oysa hiç bir şey yapmıyordu. Biraz daha ona vurduktan sonra bir hamlesiyle beni kendine çekti ve bana sıkıca sarıldı ve dediki:
- Şişşşttt tamam sakin ol. Özür dilerim her şey için biliyorum affedemezsin. Bende kendimi affetmiyorum ama Bende ölüyorum... Bunları söylerken o da ağlıyordu.... Ve konuşmaya devam etti:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA DOKUNMAK
RomanceHayallerini kurduğunuz aşkın hayali olarak kalmak... Rihem ve Mert bedenleri ayrı ama ruhları beraber. Zorluklara rağmen sevgileri ayakta. Ama yıldız olmak varsa kaderde boyun eğmekten başka çaremiz yoktur. Sadece yıldızlara dokunmak için çabalarız...