-23 Kasım 2013-"Cidden, soğuktan nefret ediyorum!" okulun çıkışında Sehun'un gelmesini beklerken milyonuncu kez soğuktan şikayet etmiştim.
"Tam otuz dördüncü kez şikayet ettin Baekhyun." Chanyeol bıkkınlıkla söylendi.
"Ama çok soğ-" bir kez daha şikayet edeceğimi anladığında büyük elini ağzıma kapatmıştı.
"Al, benim montumu da giyin ama artık şikayet etme lütfen, yalvarırım!" hızla montunu çıkardı ve omuzlarıma astı.
"Sen üşümeyecek misin?" mahcubiyetle sordum.
"Şikayetlerini dinlemekten iyidir." ellerini birbirine sürterken söylendi yine.
"Saçmalama da giy şunu. Şikayet etmeyeceğim bir daha, söz." deyip montunu geri uzattım ama şüpheyle yüzüme baktı. "Yemin ederim!" ardından ikna olup montunu geri giydi ve sonunda Sehun yanımıza gelebildi.
"Ne zaman çıktınız siz?" Sehun şaşkınlıkla sordu.
"Son ders boştu. Bu soğukta seni bekledik, kıymetimizi bil."
"Aman, ne büyük bir şey!" söylendi Sehun.
"Benim için büyük!" diyerek karşılık verdim ben de.
"Ben açım." Görünen o ki Chanyeol'ün derdi bambaşkaydı.
"Ben de." Sehun her zamanki gibi aç olduğu için tepki vermedim.
"Bize gidelim mi? Bizimkiler hafta sonu seyahatine gidecekler. Annem güzel yemekler bırakacağını söylemişti." sırıttım "Hem şu proje ödevine de başlarız Chanyeol."
"Çok güzel olur." gülümseyerek onay verdi.
"Ben de geliyorum!"
"Geleceksin tabii ki." Sehun'a gülümsedim ve kolumu omzuna attım. Üçümüz yol boyunca birbirimizle şakalaşarak eve doğru yürüdük. İkisiyle birlikle olduğumda o kadar eğleniyordum ki, şikayetlerim ya da kaygılarım ortadan yok oluyordu. İyi ki hayatımdaydılar.
Eve vardığımızda annemlerin daha gitmemiş olduğunu görmüştük.
"Hoş geldiniz çocuklar!" annem neşeyle hepimize sarılırken babam da her zaman oturduğu koltuğundan elini sallayıp selam vermişti.
"Merhaba Bayan Byun." ikisi de annemin önünde eğilip selam verirken annem dilini şaklatmış ve "Size kaç kere bana öyle seslenmeyin demedim mi?" diyerek ikisini uyarmıştı. "Neyse, acıkmışsınızdır. Mutfağa geçin, masa hazır." diyerek hepimizi mutfağa yönlendirdi.
"Ben üzerimi değişip geliyorum." hızla odama girip üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra mutfağa dönmüştüm.
"Baekhyun acı yiyemediği için hepsini acısız yaptık. Baharatları masaya koyuyorum, istediğiniz kadar kullanabilirsiniz." annem önlerine acı baharatı koyarken ben de masaya oturmuştum. Sessizce yemeğimi yemeye başlayacakken annem elime vurup beni durdurmuştu. "Beklemeyi öğren Küçük Bey." dedi ve kalan şeyleri masaya koydu. "Şimdi başlayabilirsiniz, afiyet olsun. Bir şey isterseniz seslenirsiniz." dedi ve rahatça yememiz için mutfaktan çıkacakken "Anne," diyerek onu durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAGON'S TEETH
Fanfictionİçimde yanan intikam ateşi, içinden sağ kurtulduğum alevlerden daha gürdü. -Byun Baekhyun