DRAGON'S TEETH

27. Bölüm [M]

!!Bölümün neredeyse tamamı smut içermektedir. Ona göre okuyunuz. İyi okumalar~

****

Koltuğuma rahat bir şekilde yerleşmiş bir yandan çileğimi yerken diğer yandan tabletimin ekranında açık olan projeyi inceliyor ve televizyonda açık olan şarkının ritmine ayaklarımla uyum sağlıyordum.

"Sevgilim." ta ki Chanyeol gelip çenemi öpene dek.

"Efendim sevgilim." yanağını öptükten sonra önüme döndüm.

"Ne yapıyorsun?" yanıma otururken sormuştu.

"Yubin'in portfolyosunu inceliyorum. Bu bittikten sonra aldığımız yeni projeye bakacağım."

"Bana ne zaman bakmayı düşünüyorsun?" kafamı kaldırmadan konuştuğum için ifadesini görememiştim ancak şu an baktığımda dudaklarını sarkıtmış bir şekilde bana bakıyordu. Tabletimi bir kenara bıraktım ve ona doğru döndüm.

"Bakıyorum şu an." kendisiyle biraz uğraşmama bir şey demezdi sanırım.

"Ben sensizlikten ölüyorum ve sen sadece beni böyle izliyor musun!" kafasını geri atıp isyan ederek bağırınca kahkaha atmamak için kendimi zapt ettim.

"Neden, seni izlemem hoşuna gitmiyor mu? Ben işime döneyim öyleyse." tabletimi yeniden elime alırken aniden belime sarıldı ve dudağımı öptü. "Çilek yemiştim." çileğe dair her şeyden nefret ettiği için açıklama gereği duymuştum.

"Duş jelin de çilekli sevgilim ve ben her gün teninin kokusuna karışmış çilek kokusuyla uyanıyorum. Ayrıca dudaklarından gelen çilek tadı hiç de fena değilmiş." kıkırdadım.

"Gevezelik yapmaya devam edecek misin?" ani bir hareketle kucağına çıktım.

"Hiç niyetim yok!" tepkisine güldüğüm sırada dudaklarımı öptü. Eğildim ve uzunca öptüm dudaklarını. Elleri tişörtümün içine kayarken kollarımı boynuna doladım ve nefes almak için ayrıldığımız sırada boynunu öpmeye başladım.

Dudaklarım boynunda bir gezintiye çıkmışken başını geri atıp bana daha geniş bir alan açtı. Bir eli hassas noktamda gezinirken diğer eli göğsümde geziniyor ve meme ucumu parmaklarında yuvarlıyordu. Ellerinin her hareketi inlememe neden olurken yerimde kıpırdanmadan duramıyordum.

"Ah!" ellerinin hareketleri beni çileden çıkartırken sesli bir şekilde inlemiş ve başımı geri atmıştım.

Yerimizi değiştirdi ve beni koltuğa yatırıp üzerime çıkarken tişörtümden kurtulmuştu. Dudakları meme ucumu kavrarken parmaklarımı saçlarına geçirmiştim. Dili meme ucumda oyalanırken altında kıvranıyor ve inliyordum.

"Chan... Ah!" Boynuma çıkarken dudak darbeleri gittikçe sertleşiyordu. Tırnaklarımı boynuna batırırken altında kıvranmaya devam ediyordum.

Tişörtünün eteklerini kavradığımı fark ettiğinde yapmak istediğimi anlayıp tişörtünü çıkardı ve rastgele bir yere fırlattı. Bu sırada üstüne atıldım. Koltuğa yatacağı yeri denk getiremeyip kafasını sert bir şekilde koltuğun başına çarpmıştı.

"İyi misin?" başını tutarken yüzüne eğildim. Gözlerini sıkıca yummuş acısının geçmesini bekliyordu.

"İyiyim iyiyim. Nerede kalmıştık?" sesinin normal geldiğini duyduğumda gülümsedim ve eğilip boynunu öpmeye başladım.

Boynundan göğsüne inip dilimle güzel bir yolculuğa çıktım. Bir an olsun rahat durmayan elleri yüzünden inliyor ve yerimde sabit duramıyordum.

Kucağından kalktım ve kendisinin de yardımıyla şortunu çıkartıp kucağına geri oturdum. Bir elimde uzunluğunu kavradım ve diğer elimi göğsünde gezindirirken dudaklarını şehvetle öpüyordum.