Yakın Korumam

13. Bölüm - Hapşuu -

Bu bölüm en başından beri yorumları ve desteği ile yanımda olan @Elvin_r gelsin... ❤❤❤❤💞 İyi ki varsın.

İnşaAllah beğenisiniz... Bu arda ithaf isteyenlerin buraya yorum atması yeterli :))

İyi okumalar canlar.

.....

Kendime gelmiş sayılmasamda soğuk elimi onun sıcak elleri üzerinden yavaşca çektim. Bir adım geriye attığımda sırtım ağaç ile bütünleşmiş olmuştu. Oda benimle beraber geriye gitmişti. Aramızda bir elektiriklenme olmuştu.

Kendimi evlilik programında gibi hissettim şimdi yahu. Gel mavişim bir çay içek mi diyeceksin yoksa. Evet iç ses öyle diyeceğim varmı bir itirazın.

"Şey ben ben seni babam sandımdı da." dedim biraz kekeleyerek.

"Sence ben o kadar yaşlı mıyım? " yok canım bu ego yığınıydı tek kelime ile.

"Yaşlı mı? Babama yaşlı mı dedin sen?" dedim gözlerimi kısıp ona tehditkar bir bakış atarken.

"Evet. Ama seni çok seviyor. Şu haline bak üşümüşsün. Burnun kıp kırmızı."

Gözlerimi şaşı yaparak ortada birleştirip burnuma baktım. Kızarmıştı. Büyük bir kahkaha daha attığında gözlerimi düzeltim ona baktım. Her güldüğünde eriyordum. Birgün o gamzede bitecektim.

"Sen nasıl kızsın böyle? " diyeceğim onca şey varken bilin bakalım ben ne dedim.

"Hapşuuu" evet doğru duydunuz. Adamın suratının ortalık yerine resmen hapşurdum.

Sonra ne mi yaptım? O bana şimdi öldürecem seni bakışı atarken kaçtım oradan. Eve girdiğimde babam şöminenin başında oturuş kahvesini yudumluyordu. Ayak uçlarımda yavaşça yürüyerek kaçmaya çalıştım.

"Nereye küçük Hanım." adamın arkasında gözü vardı yahu.

"Odama gidiyordum babacığım." dediğim sırada ona biraz yaklatım yanında bulunan dosyalar ilgimi çekmişti.

O daha konuşmadan yanına ileleyip kırmızı dosyayı elime aldım. Bakmayın öyle babam eve iş getiren bir adam değildi. İş diyorum anlayın siz. Elimdeki dosyayı açtığımda beyaz tenli ve geceden daha siyah gözleri olan benden büyük olduğu kesin bir adamla karşılaştım. Keskin suratı ve bakışları ile Ben tehlikeli biriyim diyordu adeta.

Adının olduğu yere baktım. Savaş Üstündağ 26 yaşında yazıyordu. diğer bilgilerine kısa bir göz attığımda ailesinin öz amcası tarafından öldürüldüğünü okudum. Onuda öldürmek istemişler ama her seferinde kaçmayı başarmış. Adamın keskin yüz hatlarına son kez bakıp diğer sayfayı çevirdim.

Burada da bir başka adm vardı Sinan Üstündağ, bu da diğer Savaş denilen adamın kuzeniymiş. Aslında aile ile hiç bir ilişkisinin olmadığı babasının gayrimeşhur çoçuğu olduğu yazıyordu.

Diğer bir sayfayı açtığımda çok güzel bir kız karşılamıştı beni adının olduğu yere baktım. Meyra Kutsay 24 yaşında. Onunda ailesi bir depoda katledilmişti. Ve kızın intikam için yapmadığı şeyin kalmadığını gördüm. Sadistlik bile vardı. Aşağıdaki öldürdüğü kişilere baktığımda midem ağzıma gelmişti adeta.

"Bu nasıl bir kız böyle." diye mırıldandım kendi kendime. Ben karıncayı dahi incitemezdim.

Ama bu kız adamın derisini dahi soymuştu. Bir diğerinin kafası kırılmış ve beyni olduğunu tahmin ettiğim sıvı ve kan gözlerinden, kulaklarından ve hatta kırılan kafa tası nedeniyle kesilen derilerinden akmıştı. Kusmamak için derince yutkundum.