17. Bölüm -Aşık mı olmuştum ben? -

755 111 159
                                    

Bu bölüm beni yorumları ile motive eden @Elvin_r ve @XxennurxX canlara gelsin.

Bu bölümü iki defa yazmak zorunda kaldım. Silinmişti kendiliğinden. Sizde de bu sorunlar oluyor mu? Yoksa bu Wattpadın bana mı  bir garazi var?

......

Ezel çıkıp gittiğinde bende odama çıkıp üzerime tiriko Ezel'in kazağının aynı renginde olan elbisemi giyindim. Bacak boyu diz kapağımın dört - beş parmak üzerindeydi. Saçlarımı dalgalar halinde yaptığımda buluşmamıza sadece on dakika kaldığını gördüm.

Gözlerimi öne çıkardacak şekilde güzel bir göz makyajı ve dudaklarıma da sadece bir parlatıcı sürdüm. İrem ses etmeden bana bakıyordu. Bugün nedense bir dalgın duruyordu. Ne kötü bir arkadaştım ben böyle. Ona neyi olduğunu dahi sormamıştım.

"Neyin var senin?" dedim ona dönüp yatağıma yanına otururken.

"Hiç.." dedi omuz silkerken.

"İrem.." dedim kafamı on doğru eğereken. Bana bakmadı bile.

"Geç kaldın Elif Nisan."

"Olsun senden önemli mi?"

"Tamam. Anlatacağım... Ama şimdi sen buluşmana git geç kalma dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.

"Gelince dökülüyorsun." dediğimde burukça gülümseyip kafa sallamakla kaldı.

Elime aldığım çantaya kendi telefonumu ve birkaç ıvır zıvır daha attım. Montumun gizli cebinede bayan sapığın telefonunu atmıştım. Odamın kapısını açıp etrafı kolaçan eden İrem bana bakmadan gel işareti yaptığında onun dediğini yapıp peşi sıra ilerledim.

Bugünün iyi yanı Cemile Sultan ve Lale ablanın evde olmayışıydı. Kötü yanı babamın evde oluşuydu. Ama çalışma odasından çıkmamıştı henüz. Ve İrem'in geleceğinden haberi olduğu için beni rahatsız etmeyeceğinden emindim. Şey yani hemen hemen...

Arka kapıya geldiğimizde önce İrem çıktı. Ah hayır bir koruma vardı. Bunu tahmin ediyordum. İrem bana bakmadan elini dur anlamında kaldırdı. O görmese de kafamı olumlu anlamda salladım.

Biliyorum bu yaptığım aptallıktı. Ve ben aptalın tekiydim. Daha dün akşam  evimiz taranmıştı ve ben bugün evden kaçıyordum. İçimde endişe vardı evet ama kötü bir histe yok değildi. Sanki bugün kötü birşey olacaktı. Allah'ım hadi hayırlısı  dedim içimden.

"Merhaba." diyen İrem'in sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım kapı aralığından. Korumayı oyalamaya çalışıyordu. Tabi kendi yöntemleri ile.

"Buyurun İrem hanım."

"Biz şu hanımı atalım mı?" diyerek korumanın sırtını bana doğru çevirdi.

Sanki korumanın ceketinin omuzunda toz varmış gibi silkelerken bana gitmem için işaret vermişti. Sessiz adımlarla giderken İrem'e de göz kırpmakla yetindim. Koruma arkasını dönecekken İrem onu kollarından tutup tekrar kendine doğru çevirmişti.

"İrem Hanım?"

"İrem yakışıklı İrem." dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.

İrem salak ne duruyon gitsene bakışları attığında kendime geldim. Cidden ben niye duruyordum ki burada. Hemen hızla arkamı dönüp bahçe kapısına ilerledim. Bahçe kapısının önünde bir koruma geçerken kendimi geri çektim. O arkasını dönüp giderken  bende peşinden ters yöne ilerledim hızla.

Çağırdığım taksi ileride beklerken hızla ona binip gideceğim yerin adresini verdim. Heyecandan ve aksiyondan elim ayağım titriyor kalbim deli danalar gibi ne yapacağını bilmeden oradan oraya oradan oraya gidiyordu.

Yakın KorumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin