38. Bölüm - Nefes al Elif Nisan!!-

584 82 77
                                    

Yüzümde istemsiz oluşan gülümseme Lale abla ile göz göze geldiğimde yok olurken onun bana olan manalı bakışları ile domatesten patlıcana doğru gitmeye başlamıştı yüzümün kızarıklığı.

Bana olan manalı bakışlarını yarıda kesip arkamdan gelen Ezel'e de şöyle bir göz atıp merdivenlere yöneldi. Ezel'e sinirle baktığımda sessizce fısıldadı.

"Sana kırmızı çok yakışıyor."

"Sana da mor yakışacak mı çok merak ediyorum. " diyerek yumruk yaptığım elimi gösterdim.

"Elif Nisan bandajlarını çıkarmayı unuttun." diyerek bize dönen Lale abla ile Ezel'in aralanan dudakları kapanırken hızla kafamı Lale ablaya çevirdim.

Kafasını gülerek iki yana sallayıp merdivenleri çıkmaya başladı. Bende onun peşinden merdivenleri çıkmaya başladığımda elimdeki bandajları hızla söktüm.
Arkamı dönüp Ezel'in yüzüne doğru attığım da bandajları gülerek yakalamıştı. Bu da yetmemiş gibi birde bana öpücük göndermişti.

Salak şeyyy" diyerek erimişti iç sesim.

Kızgınlıkla ona bakmama aldırmamıştı bile buda neydi yahu böyle? Kafamı iki yana sallayıp yukarıya çıktığımızda Ezel kendi odasına ilerlediğinde bende merdivenlerden çıkıyordum. Lale abla ise yüzündeki gitmeyen manalı bakışlar ile çamaşırhaneliğe yöneldi. Neden mutfak değilde oraya gittiğini anlamasam da bunu kafama takmayacaktım.

Çünkü kafama mavi gözlü bir şahsiyet takılmıştı.

Kızım adam resmen bize alanen yürüdü lan!! diyerek bana jetonu geç düşen diyerek kızan iç sesiminde jetonu geç düşmüştü.

Yürümedi iç ses resmen koştu diyerek kafamı iki yana sallayıp odama girip kapımı kapatıp arkasına yaslandım.

"Nefes al Elif Nisan nefes." diyerek kendi kendime teskinler veriyordum.

Kendimi banyoya attığım da kapımın tıklatıldığını duymuştum. Kaşlarımı kaldırıp dudaklarımı araladığımda Lale ablanın sesini duydum.

"Elif Nisan havlular yeni çıktı kurutmadan..."

"Tamam Lale abla."

"Ezel'le aranız baya iyi bakıyorumda." ses tonu fazla ima içeriyordu.

"Lale abla yaa"

"Hadi ama Elif Nisan... " dedi sitemle "Ezel'e nasıl baktığını ve onunda sana nasıl baktığını fark etmedim sanma."

"Lale abla lütfen ama utandırıyorsun beni." dedim üzerimdekini çıkarttığımda Lale abladan bir ses bir şey bekledim ama hiçbir ses vermedi.

"Lale abla?" dedim ama ses seda vermiyordu. Suyu açıp ısınmasını beklerken bir kez daha seslendim ama yine ses gelmiyordu.

Kapıya ilerleyip açacağım sırada gelen ayak sesleri ile lale ablanın odada olduğunu anlamıştım.

"Havluyu verir misin?" diye seslendiğimde yine bana ses vermemişti. Hayır yani bu kadında... "Hey dilini mi yuttun yaa..." diyerek bir daha konuştum.

Bu kadınında dili tutuldu. Deminden beri Ezel de Ezel diyerek utançtan yerin dibine sokmaya çalışıyordu. diyen iç sesime omuz silkip kapıyı araladım.

"Hadi ama ya ver şu havluyu canısı" diyerek elimi uzattım. Aklıma gelenler ile dudaklarım iki yana kıvrılırken elime değen havluyu alırken onu tutan eli de onun ile beraberinde çektim. Banyonun kapısından o bedeni de içeriye alıp kapıyı kapattım.

Yakın KorumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin