Hoseok kalçalarını Yoongi'ye sürterken Yoongi elleriyle Hoseok'un dolgun kalçalarını avuçluyordu. Yoongi Hoseok'un dudaklarını öpmeye başladı. Birbirlerinin dudaklarını emiyor ve hafifçe ısırıyorlardı. Yoongi dilini Hoseok'un ağzına gönderince Hoseok derince inledi. Kalçalarının altında sertleşen şeyi hissedebiliyordu. Yoongi Hoseok'un tişörtünü çıkarttı ve onu odadaki büyük koltuğa götürdü.Hoseok'u koltuğa yatırdı ve uzaklaşıp kapıyı kilitledi. Bu sırada Hoseok nefeslerini düzenlemeye çalışıyordu. Zaman kaybetmeden gelen Yoongi kendi gömleğinden kurtuldu. Hoseok'un üstüne doğru eğildi. Hoseok Yoongi'nin açıkta kalan üst bedeniyle daha da yükseldiğini hissetti. Göğüs çizgisinden başlayarak Yoongi'nin kaslı bedenini okşadı. Son durağı Yoongi'nin pantolon çizgisi olmuştu. Elini içeri atarak Yoongi'nin aletini avuçlamaya başladı. Yoongi bu sırada Hoseok'u izliyor ve kesik kesik nefes alıyordu.
Yoongi daha fazla uzatmadan Hoseok'un ellerini çekti. Boynundan başlayarak çıplak üst bedeninin çeşitli yerlerine kendine ait izler bırakmaya başladı. Altındaki oğlan kıvranıyor, Yoongi ise öpüşlerinin arasında gülümsemeyi ihmal etmiyordu.
Hoseok daha fazla dayanamayacağını hissedip elini Yoongi'nin pantolonunun fermuarına attı. Yoongi ona yardım edip iç çamaşırıyla birlikte pantolonunu çıkarttı.
Hoseok Yoongi'ye oranla daha çok sertleşmişti, Yoongi'yi de aynı duruma getirmek için Yoongi'yi üstünden geriye yatırarak altından kalktı. Eliyle Yoongi'nin uzunluğunu kavrayıp çekiştirdi, kafasını yaklaştırıp ucuna öpücük kondurdu. Yoongi bu öpücükle titredi, devam etmesini istediğini gösterircesine elini Hoseok'un saçlarına attı. Hoseok Yoongi'nin elinden aldığı cesaretle Yoongi'nin uzunluğunda boydan boya dilini gezdirdi. Bir kısmını ağzına alıp emmeye başladı, Yoongi bu sırada daha fazlasını alabilmesi için kafasına baskı yapıyordu. Hoseok genzine kadar ulaşan şeyin mide bulantısı yaratmasını önemsemiyordu. Git geller yaparken, Yoongi'nin uzunluğu sızdırmaya başlamıştı.
"Yeter küçük, dur artık." Yoongi nefesleri arasında zorlukla inleyerek konuşmuştu. Hoseok Bay Min'e itaat etti ve ağzından çıkardı.
"Şekerinizin tadı tahmin ettiğimden de güzelmiş Bay Min." Hoseok ağzından akan salyalarla sırıtarak konuşmuştu.
Yoongi Hoseok'u tekrar altına aldı ve pantolonu ve iç çamaşırını indirdi. İki parmağını Hoseok'un ağzına götürdü ve Hoseok iştahla emdi, arsız bir çocuktu. Yoongi parmaklarını Hoseok'un ağzından çıkardı ve diğer eliyle Hoseok'un ellerini başının üstünde sabitledi.
Parmaklarını Hoseok'un deliğine konumlandırıp deliği genişletmeye başladı. Hazır olduğuna kanaat getirince parmaklarını çıkartıp yerine uzunluğunu getirdi. Hoseok acıyla inledi.
"Siktir, darsın, çok darsın, harikasın bebeğim."
Yoongi Hoseok'un alışmasını bekliyor ve hareket etmiyordu.
"Hareket edin lütfen... Bay Min."
Yoongi Hoseok'u duyar duymaz Hoseok'u öperek hızlı git gellerine başladı, Hoseok hızından dolayı acı çekiyordu ama ulaşacağı zevk ona tatlı geliyordu. Boğuk inlemelerinin sesi birbirlerinin ağızlarında yok oluyordu. Hoseok ellerini Yoongi'nin saçlarına götürmek, sırtında dolaştırmak istiyordu ama Yoongi bileklerinden sıkıca tutmuştu.
Yoongi Hoseok'un zevk noktasını bulduğunda Hoseok daha fazlasını içine alabilmek için kalçalarını Yoongi'nin ritmine uygun hareketlendirmeye başladı. İki taraf da sona yaklaşmıştı, birkaç dakika içinde Hoseok titreyerek boşaldı. Yoongi de hemen ardından kasılıp gevşeyen deliğin de etkisiyle boşaldı.
İkisi de nefeslerini düzene sokmaya çalışırken kendilerini koltuğun üzerine bırakmışlardı. Toparlanmaları birkaç dakikayı almış zilin sesiyle üstlerini giymek için ayaklanmışlardı.
Hoseok, üstünü hızla giyerken eli eline dolanmış içindeki heyecanı ellerinin titremesi gözler önüne sermekteydi. İnanılmaz zevk almıştı, karşısındaki adam her konuda harika olduğunu kesinlikle ona kanıtlaşmıştı. Üstünü giyinmeye devam ederken bulunduğu konum tekrar aklına düşmüştü tanrım dedi içinden resmen okulda seks yaptım...müdürümün odasında ve müdürümle... düşündüğü şeylerde dudaklarına düşen gülümseme Bay Min'in dikkatini çekmişti.
"Zevk aldığım kadar verdiğime sevindim küçük" kravatını düzeltirken konuştu.
Hoseok yüzünde oluşan gülümsemenin yeni farkına varabilmişti.
"Şimdi isteğiniz gerçekleşti değil mi Bay Min? İstediğiniz gibi başladığımız işi tamamladık?"
Hoseok konuşurken Bay Min kapıya doğru adımlayıp kilidi ve de ardından kapıyı açıp eliyle Hoseok'un çıkması gerektiğini işaret etti.
Küçük, sorduğu sorunun cevabını alamadığı için kaşlarını çatarak kapıya doğru yürüdü ve tam çıkacakken bileğine sarılan ellerle durup karşısındaki adamla gözlerini birleştirdi.
"Hoseok..." diye fısıldadı önündeki çocuğun kulağına yaklaşarak,
"Emin ol daha yeni başlıyoruz"
iyi miyiz, hoş muyuz?
umarım batırmamışımdır
ŞİMDİ OKUDUĞUN
finder | sope✓
Fanfictionif you wanna go to heaven you should f$ck me tonight |uzun bölümler sekizinci bölümden itibaren başlamaktadır.| güzel bebeğim @imsogifull'a ithaf edilmiştir.