Öğle teneffüsüne girmemizle rahatça aldığım nefes sınıfa girip beni müdürün çağırdığını söyleyen çocukla yarıda kesilmişti.Korkak ya da cesaretsiz biri hiçbir zaman olmamıştım ama bu adam bütün dengelerimi altüst etmişti. Yine de ona karşı güçlü durmaya çalışıyordum. Kapısında müdür yazan odaya kadar beni yine hangi boktan şey için çağırmış olabileceğini düşünmüştüm.
Yine kapıyı tıklatmadan içeri girdim. Gözlerim bu sefer ecelim olan adam yerine güzel kokular saçan hamburgerleri bulmuştu. Siktir, karnım zil çalıyordu.
Bay Min boğazını temizleyip odadaki varlığını hatırlattı.
"Öğle yemeğini birlikte yiyebiliriz diye düşündüm, gel otur küçük."
Karşısındaki sandalyeye ilerlerken beni durdurdu. Kucağını işaret ederek konuştu.
"Oraya değil, olman gereken yere oturacaksın Hoseok."
O kadar açtım ki ne dense yapabilirdim, yavaşça Bay Min'in önüne ilerledim. Bacaklarını iki yana açıp beni önündeki boşluğa oturttu, etkileniyordum, bu adam tek tokunuşuyla beni kölesi haline getirebilecek güce sahipti ve bunu biliyordu.
Elime bir hamburger tutuşturdu, arada içeceğimi içiriyor ve başka ıvır zıvırlar ağzıma tıkıyordu. Asitli içeceğin de etkisiyle karnım şişmişti. Beni beslemesi hoşuma gittiği için sesimi çıkarmıyordum ama neredeyse kusacak gibiydim.
"Bay Min, doydum lütfen biraz da kendiniz yiyin."
"Küçük, sıra sende."
Bay Min bana beklentiyle bakıyorken, diğer hamburgeri elime aldım, daha rahat yedirebilmek için kucağında biraz hareketlendim.
"Rahat dur."
Bay Min'in söylediğiyle hareket etmeyi kesmiş ve ona yedirmeye başlamıştım. Zaman zaman parmaklarımı ısırmış ve yalamıştı. Yok saymaya çalışıyordum.
Zil çaldığında gerçekten güzel geçirdiğimiz zamanın şaşkınlığını yaşıyordum. Her yaptığının altından kötü bir şey çıkmasını bekliyordum ve yine haklı olmaktan korkuyordum.
***
Soğuk soğuk terler döküyordum, fena halde azmış durumdaydım. Kendimi rahatlatamadığım her saniye acı çekiyordum. Bir anlam vermeye çalışıyordum. Beni ne bu kadar uyarmıştı?
Dersten çıkmak için izin istiyordum ama siktiğimin hocası izin vermiyordu. Her zaman izin veren hoca şimdi neredeyse kapıya kilit vuracaktı. Zorla çıksam müdüre şikayet edecekti ve ben yeniden Min Yoongi'ye koz verecektim.
Min Yoongi, yine benimle oynuyordu. Bana bir şey yapmıştı ve ben nefes alırken bile zorlanıyordum, hiçbir ereksiyonumda böyle bir acı çektiğimi hatırlamıyordum. Bütün bunlar Bay Min'in başının altından çıkıyordu ve beni kurtarabilecek kişi yine oydu. Beklemeden o sikik uygulamaya girdim.
Finder uygulamasına tekrar hoş geldiniz.
Profili ara: @mrgenuisuga
Mesaj gönder
hoperighthere:
ne yaptınız
tanrı aşkına
bana ne yaptınızmrgenuisuga:
daha erken fark edeceğini düşünmüştüm
sandığım kadar zeki değil misin yoksa küçük?hoperighthere:
sorumu cevaplayınmrgenuisuga:
sadece
içeceğine minik bir takviye koydum küçük
vitamin gibi düşünebilirsin
s vitamini;dhoperighthere:
benimle dalga mı geçiyorsunuz
içeceğime azdırıcı mı koydunuz?mrgenuisuga:
eğlenmek istedim
oyuncağım değil misin?hoperighthere:
sakin kalmaya çalışıyorum
hocaya söyleyin
çıkmama izin versinmrgenuisuga:
seni sınıftan alıp odama getirmemi mi istiyorsun?hoperighthere:
sadece tuvalete gitsem yeterli
bay min, canım acıyor
lütfenmrgenuisuga:
odama gelirsen
ve eğlencemi farklı bir şekilde karşılarsan
tabii ki seni o sınıftan çıkartırım küçükhoperighthere:
sikeyim
neyse ne
çıkartın beni buradanmrgenuisuga:
yalvar
ve benden ne istediğini söylehoperighthere:
canım acıyor bay minmrgenuisuga:
söyle dedim küçükhoperighthere:
size ihtiyacım var bay min,
lütfen beni rahatlatınmrgenuisuga:
seni nasıl rahatlatmalıyım hoseok?hoperighthere:
lütfen beni sertçe düzün bay minmrgenuisuga:
nöbetçi öğrenciyi yolladımşimdi bölümün sonunu hayal ediyoruz,,,,,,,,,,,,,
çünkü ben bi smut daha kaldıramam şimdilik,,,,,,,,,,,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
finder | sope✓
Fanfictionif you wanna go to heaven you should f$ck me tonight |uzun bölümler sekizinci bölümden itibaren başlamaktadır.| güzel bebeğim @imsogifull'a ithaf edilmiştir.