twentyfour

1K 132 227
                                    


satır arası yorum🥺(medya güzel, dinleyelim)

Gitmiştim, gitmişti.

O gün eve dönünce annemi alıp götürmüştüm ve birkaç gün Jackson'da kalmıştık.

HyeShin ve Jongin'in davaları sonuçlanmıştı. Kim ailesi hep birlikte Çin'e taşınmıştı. Hayatım sakinleşmişti, haftada birkaç gün sahneye çıkıyor ve annemle zaman geçiriyordum.

Sakinlik istiyordum ama mutlu değildim. Bütün gururuma rağmen bazen Yoongi'nin yanına gitmeyi çok istiyordum, zorlukla durduruyordum kendimi.

Yoongi istediğim gibi hiçbir yerde karşıma çıkmıyordu, bir aydır yüzünü bile görmemiştim. Beynimin istediği buydu ama kalbim sızlıyordu, onu çok özlüyordum.

Yeni okul müdürünün annemi araması üzerine okula devam etmiştim. Bugün mezuniyetimiz vardı. Kendim siksen katılmazdım ama Jackson ısrar etmişti ve onun fotoğraflarını çekmemi istiyordu. Bana ettiği yardımların karşılığını vermeliydim.

Annemin bütün ısrarlarına rağmen üstüme geçirdiğim sweatshirt ve kot pantolona baktım, o aptal okul için fazlaydı bile. Her bir noktasında çirkin bir anım vardı.

Jackson, Jackson'ın ailesi, annem ve ben okula vardığımızda bahçe mezuniyet için hazırlanmış ve birçok kişi çoktan gelmişti bile. Tören başlamadan önce Jackson'ın kameramanlığını yapmıştım ve annemin zoruyla birkaç fotoğraf da ben çekinmiştim. Sadece kendimin olduğu fotoğrafları Yoongi'nin verdiği makineyle çekmiştim, sürekli aklımda o vardı.

Yeni okul müdürü konuşurken masalarımızın başına geçmiştik.

"Oğluşlarım resmen mezun oluyor, çok duygulandım." Annem konuşurken istemsizce gözlerimi devirdim, ne vardı da bu kadar mezun olmamı istiyordu? Her türlü o mekanda dans etmeye devam edecektim.

Jackson annemin elini alıp öptü. Yavşak piç.

"EunJi Teyze biliyorsun ben olmasam bu senin oğlun mezuniyete bile gelmiyordu, iyice hayırsızlaştı. Sen beni alsana, Hoseok'u benim aileme veririz."

Annem kıkırdarken Jackson'ın annesi çantasıyla Jackson'ın kafasına vurdu. Gerçekten patavatsızdı bu çocuk.

Annem gülüşlerinin arasında konuştu." Tamam Jackson oğlum, yapacağım sana o istediğin pastadan. "

Annemin sözlerini tamamladım. " Yalakalık yapmana gerek yok yani mal herif." 

Hepimiz boşverip kürsüdeki müdürü dinlemeye başladık.

Müdür okulun sahibini konuşma için çağırırken ellerim titredi. Yoongi'nin babasının gelmiş olmasını umdum.

Sonra Yoongi'yi gördüm. Takım elbisesinin içinde bütün gücüyle varlığını gösteriyordu. Yıkık değildi, benim gibi içi titremiyordu. Birkaç şey zırvaladıktan sonra gözleri beni buldu. Kısa bir duraksama anı yaşadı. Sözlerine devam etti ve kürsüden inip okulun içine girdi.

Bacaklarımın titrediğini hissediyordum. Mahvolmuştum, arkasından koşup sarılmak istiyordum. Onu çok özlediğimi söyleyip dudağında soluklanmak istiyordum.

"Oğlum bu evine misafir olduğumuz sevgilin değil mi?"

Elimi enseme atıp başımı olumlu anlamda salladım. Sevgilim değil arkadaşım desem işler daha da karışacaktı.

Annem yüzünü ciddileştirerek iyice yönünü bana döndü.

"Ne işin vardı senin okulun sahibinin oğluyla Hoseok?"

finder | sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin