medya: şebnem ferah - yağmurlarHoseok ve Yoongi güzel bir piknik yerine gelmişlerdi. Kendileri için hazırladıkları basit atıştırmalıkları serdikleri örtünün üzerinde dizdiler.
Yaz ayının sıcaklığı vuruyordu. Etraf yemyeşildi ve yerde küçük çiçekler vardı. Hayvanlar cıvıl cıvıldı. Hoseok'un içinde ise Jaehyung'u gördüğü günden beri, iki hafta, huzursuzluk vardı.
Kamera kayıtlarında eve girenin Jaehyung olduğunu görmüşlerdi. Bu Yoongi'nin evdeki güvenlikleri arttırmasına sebep olmuştu. Hoseok'a ise zorla bir şoför ayarlamıştı. Her yere onunla gidip geliyordu.
Yoongi biraz araştırınca Jaehyung'un yurt dışında ağır bir tedavi gördüğünü, hastaneden yeni çıktığını ve soluğu onun yanında olduğunu öğrenmişti. Jaehyung'un nasıl bir durumda olduğunu kestiremiyordu, sürekli tetikteydi. Jaehyung'un ailesiyle iletişime geçmeyi düşünmüştü ama ortada bir şey yokken kaos yaratmak da istemiyordu.
Hoseok top oynayan çocukları izliyordu. Yoongi bunu fark etti. "Sevgilim, biz de katılsak mı?"
Hoseok bakışlarını çocuklardan çekip sırtını yasladığı Yoongi'ye çevirdi. "Bizi kabul ederler mi?"
Yoongi elini Hoseok'un eliyle buluşturdu ve ayağa kalkmalarını sağladı. "Bilmem, deneyelim."
Çimlerin arasında el ele koşarken çocuklardan bir farkları kalmamıştı. Hoseok içindeki endişeyi unutmuş kıkırdayarak Yoongi'ye uymaya çalışıyordu.
Çocukların yanına gelip katılmak için izin istediklerinde onlara yiyecek bir şey vermeleri karşılığında kabul etmişlerdi. Çocuklar Hoseok'un Yoongi'ye sürekli takılıp düşmesine kıkırdıyorlardı. Yoongi bilerek yapıyordu, Hoseok'un kucağına düşmesi hoşuna gidiyordu.
Biraz oynayıp mola verdiklerinde çocukların arasından en büyük olan ikisinin yüzüklerini işaret ederek konuştu.
"Siz evli misiniz?"
Hoseok utanırken Yoongi cevapladı. "Ruhen evet ama resmiyette değil."
Çocuklardan bir diğeri atıldı. "Ruh ve resmiyet ne? Korkutucu görünüyorlar."
Hoseok Yoongi'nin çocuklarla olan iletişimine güldü ve kendisi açıklamaya başladı. "Daha evlenmedik ama evleneceğiz. Sadece söz verdik."
Çocuklar anlamış gibi yaptılar. Hoseok çocukların oyunlarına katılmayan küçük çocuğu gördü. Ağacın dibine oturmuş ve bacaklarını kendine çekmişti.
Yerinden kalktı ve onun yanına gitti. Çocuğun saçını okşadı, çocuk irkilmişti. "Hey, korkma. Ben Hoseok, senin adın ne?"
Çocuk heyecanla gözlerini Hoseok'un gözlerine dikti. "Benimki de Hoseok. Yoksa sen benim büyümüş halim misin? Vay, büyüyünce çok yakışıklı olacağım!"
Hoseok bu güzellik karşısında kıkırdadı. "Evet çok yakışıklı olacaksın. Senin ailen nerede? Neden yalnızsın?"
Minik Hoseok diğer çocuklara baktı. "Şey.. Bizim ailemiz yok. Yetimhane müdürümüz buraya getirdi."
Hoseok sevecen gülümsemesini çocuğa gönderdi ve elini uzattı. "Hadi gel bize katıl, size yiyecek bir şeyler vereceğim"
Minik Hoseok'la birlikte eski yerine geldi Hoseok. Hoseok çocuğu Yoongi'nin yanına bıraktı ve sepetten çıkardıkları atıştırmalıkları almaya gitti. Eline sığdırdığı kadarını aldı ve gelip çocuklara dağıttı. Yoongi'nin yanına yerleşti. Minik Hoseok, Hoseok'un kucağına gelmek istedi. Hoseok kabul edip onu kucağına aldı ve bir şeyler yemesini sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
finder | sope✓
Fanfictionif you wanna go to heaven you should f$ck me tonight |uzun bölümler sekizinci bölümden itibaren başlamaktadır.| güzel bebeğim @imsogifull'a ithaf edilmiştir.