"Buğra senden her şeyi beklerim ben" dedim sinirli bir şekilde.Egehan'ın annesi ve babası evde olmadığı için daha rahattım.
"Ne diyorsun Burçin sen"
"Çok istiyosan her şeyi anlatıyım" dedim.
"Hayır" bu sefer konuşan Egehandı.
"Neden bırak anlatıyım herkes bilsin Buğra'nın nasıl bir şerefsiz olduğunu"
"Burçin noluyor benim bilmediğim bir şey mi var" Ezgi'nin sorusuyla Ege onu oradan götürdü.Giderken de bir şeyler anlatıyordu ama çok kısık sesle konuşuyordu bu yüzden duyamıyordum.Egehan da Buğra'ya bağırmaya başladı.
"Olm sen gerizekalısın,çok ciddiyim tam bir gerizekalısın"
"Ne yaptım ben?". Bide utanmadan ne yaptım ben diye soruyodu.
"Buğra senin ne bok olduğunu biliyorum merak etme"
"Bırak Burçin değmez" diyip beni odamıza doğru götürmeye başladı.Bende tam giderken Buğra'ya çok güzel bir osmanlı tokatı attım. Ohh iyi oldu gebersin pislik.Odaya girdiğimizde Egehan beni kucağına aldı ve yatağa atladı.
"Yavaş olsana ya"
"Padon bebeğim, evet nerde kalmıştık.En son uyuyoduk"
"Benim uykum yok Buğra şerefsizi sağolsun. Kalk üstümden duşa giricem"
"Bende gelebilir miyim *piç gülüşü*"
"Tabikide hayır"
"Tüh be"
"Hadi kalk üstümden"
"Öpersen kalkarım". Dudağına yaklaştım ve minik bir öpücük kondurdum.
"Tamam kalk artık çok ağırsın". Ütsümden kalktı ve "Yalan söyleme daha ağırlığımı bile vermemiştim" dedi. Sırıtarak duşa girdim ve sıcak suyla güzelce yıkandım. Duştan çıktığımda Egehan telefonuna bakıyordu.Bende umursamadım ve valizimden iç çamaşırı ve üstü çizgili, kısa, omuzu açık bir bluz ve mavi bir şort aldım ve giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
