BÖLÜM 26

10.9K 611 122
                                    

Ruhunda yanan ateşe sahip ol, seni önce yakıp sonra tekrardan diriltecektir...

İn artık aşağıya Ahsen!"

"İnemem Zebani. Baksana nasıl bakıyor bana."

Zebani derin bir nefes verip.

"Ahsen bu şekilde davranmaya devam edersen üstüne bırakacağım."

Gözlerimi sonuna kadar açıp Zeban'nin elindeki pitbull cinsindeki köpeğin zincirini zor bir şekilde, sıkı sıkıya tutuyordu. Bırakmazdı değil mi bu canavarı benim üstüme falan?

"Zebani çok kötü havlıyor duymuyor musun?"

"Sen o koltuktan inmediğin sürece bu onu sinirlendirecek. İn şu koltuktan artık!"

Zebani 'nin sesi yükselmesiyle köpek iyice havlamıştı.

"Bak nasıl havlıyor resmen beni parçalayacak."

Zebani başını yukarıya doğru kaldırıp derin bir nefes verip

"Ahsen sabrımın sınırındayım, in artık şu koltuk başından! "

Yapacak bir şey yoktu artık inecektim. Yoksa valla bırakırdı o zinciri elinden.

"İniyorum bırakma ama sakın."

Başını yukarı aşağıya salladığında yavaş temkinli adımlarla aşağıya indim.

"Gel hadi."

Gözlerimi köpeğe doğru diktiğimde yine bana doğru havlayınca attığım adımı tekrardan geriye atmıştım.

"Neden bu köpekle tanışacağım ki bakışlarını görmüyor musun? Valla bak bana hiç iyi bakmıyor ben sana diyeyim hem biriyle tanışmak istiyorsa Zeze ile tanışsın. Zaten onun yaşı gelmiş ölmek için ama ben daha çok gencim."

Yavru kedi bakışlarımı Zebani'ye doğru atıyordum. Belki vicdana gelir diye ama nerde bu adam da vicdan. Zebani maskesini biraz çekince anladım ki oda bunalmıştı bu durumdan ama ne yapayım ki korkuyordum.

"Ahsen şu an seni düşman olarak görüyor. Gel ve onunla tanış yoksa zinciri bıraktığımda gelip seni parçalayacak."

"NE! ASLA GELMEM O ZAMAN BU CANAVARIN YANINA!"

Sesimi yükselttiğimde tekrardan bana doğru havlamıştı. Hatta üstüme doğru atlayacakken Zebani zinciri daha sıkı tutmuştu.

"Bağırma Ahsen gel buraya artık!"

Küçük küçük adımlarla ona doğru yürüdüğümde tam karşısında durmuştum. Hırıltı sesleri beni korkutuyordu.

"Luis hadi tanış meleğimle."

Zebani 'nin sesiyle Luis artık hırlamayı bırakıp oturur pozisyona geçmişti. Luis bana doğru patisini uzattığında gözlerim anlık Zebani ile göz göze gelince başını yukarı aşağıya sallamıştı. Bana cesaret vermek ister gibiydi.

Tedbirli bir şekilde yanına eğildiğimde yavaşça patisini tuttum o da eğilip elimi yaladığı zaman hafifçe kıkırdamıştım. Resmen üstümden tır geçmiş gibiydim. Bu kadar kolay mıydı yani? Sabahtan beri resmen ecel terleri döktüm.

Diğer elimle başını okşadığımda bana doğru atılınca ilk korksam da sonra amacını anlamıştım.

Birbirimizden baştan hoşlanmasak da sonra birbirimizi sevmiştik. Hatta Zebani gibi değil miydi bu köpek? O da başta beni korkutmuştu sonra sarıp sarmalamıştı. Dudaklarımdan bir kıkırtı çıkacakken zor tuttum valla onu köpeğe benzettiği mi duyarsa iyi şeyler olmazdı. Hatta güzel dilimle vedalaşabilirdim.

KİMLİKSİZLER ŞEHRİ +18 (KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin