BÖLÜM 32

10.8K 605 409
                                    

İyi okumalar ❣️


Yanık teninde en derin izimdi oysaki...

Dudaklarımdan dökülen kelime ile kırmızı gözlerle karşı karşıya gelmemle derince yutkundum. Ne diyeceğimi nasıl bu durumu toplayacağımı bilmiyordum, her şey bir anda olmuştu. Benim ağzımda tek bir kelimenin dökülmesi ve onun kırmızı gözlerini görmem.

"Ne dedin sen?"

Zebani'nin sesi ortaya bomba etkisi yaratmıştı. Ahi bile bunu beklemediği için yerinden kalkıp bir adım Zebani'ye doğru attığında oda şu an ki öfkesinden payına düşeni almıştı.

"O siktiğim ayaklarını al ve siktir git!"

Öfkesi bir okyanus gibiydi içine çekmek için bekliyordu, dili ise bir zehirdi. Korku dolu gözlerle Ahi'ye baktığımda başını aşağı yukarıya sallayıp benimle göz teması kurmadan çıkıp gitmişti. En yakını olsa da ona karşı gelememişti. Onun öfkesine yenik düşüp gitmişti. Ben ise onun öfkesinin tek hedefi haline gelmiştim.

Ne tepki vereceğimi bilmeden bir sessizlikte akıp gidiyordum. Şu an gözlerine bile bakmaya korktuğum adam ile tek başımı ne yapacağımı düşünüyordum, o bir aslan ben ise ürkek bir kuştum.

"Benden sakladın."

Başımı yukarıya kaldırdığımda gözlerinde hayal kırıklığını görmüştüm. Bir adım ona doğru attığımda oda geriye bir adım atmıştı. İlk kez benden geriye gitmişti.

"Z-zebani... Ben korktum"

Hayal kırıklığı ile olan gözleri bu kez öfkeyle parladı.

"Kimden o orospu çocuğundan mı!"

Bu kez geriye attığı adımı bana doğru sert bir şekilde atmış tam karşımda duruyordu, ben işte bu Zebaniden korkuyordum.

"Senden korktum..."

Gözlerimdeki damlalar artık kendi özgürlüğünü ilan etmişlerdi. Bir adım daha yaklaşıp elimi tam kalbinin üstüne koydum, korksam da ona dokunmadan yapamazdım.

"Seni kaybetme düşüncesi bile beni öldürüyor Zebani, her hangi bir ihtimal olsa da söylemem... Yine olsa yine söylemem."

Kalbinin üstündeki elimi elinin üstüne koyduğunda sesi daha sakin ve dingin geliyordu.

"Anlat sana orada ne olduğunu, hiç sormadım şimdi soruyorum ne oldu? "

Dudaklarım anlık açılıp kapandığında beni kendine çekip sıkı sıkıya sardı.

"Anlat gözbebeğim anlat bana hadi."

Başıma koyduğu öpücüklerle olan biteni anlatmaya başladım. Ağzımdan çıkan her kelime Zebani'nin bedenini kasıyordu.

"Seni benden mi almak istedi!"

O biraz önceki sakin sesi gitmiş artık öfkeli çıkarıyordu, her şeyi tepkisizce dinlemişti ama bu onun için son damlaydı.

Deli gibi etrafta dönüyordu. Anlamadığım o dilde bir şeyler söylüyordu.

"Sen ne dedin!"

Bana anlık bir anda dönmesiyle bir adım geriye attım.

"B-ben burada olduğuma göre ne diyebilirim?"

Gözlerindeki öfke daha derinleşti.

"Neden özgür olmayı tercih etmedin Ahsen, neden yüzünü görmediğin bir adamın hâlâ yanındasın? "

Ne söylediğinin farkında mıydı? Sanki bu sözler beni yaralamak için değil de gerçeği kulaklarıyla duymak istediği için söylemişti. Kendime çoktan itiraf etmişken ona da bunu hissettirmişken neden soruyordu? Sadece onu duymaya muhtaçtı.

KİMLİKSİZLER ŞEHRİ +18 (KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin