Kafamı işaret ettiği yere çevirdim. Sol tarafımda bir merdiven daha duruyordu. Ben düşüncelerime daldığım için bunu görememiştim tabii ki.
Kadın benim önden geçmeme izin vererek arkama geçti. Yavaşça basamakları çıkarken duvarda asılı olan tablolara bakıyordum. Bu tür şeylere ilgim olsa da, ilk defa görüyordum bunları. Hiçbiri ünlü bir ressamın elinden çıkmamıştı. Eğer fırsat bulursam sahiplerini soracaktım, gerçekten çok başarılılardı çünkü.
Merdivenin sonuna geldiğimizde ikinci kattan daha farklı bir görüntü karşıladı bizi. Çok fazla oda yoktu. Ortada büyük bir alan vardı ve solda iki, sağda da iki olmak üzere dört oda vardı. Bu kata çıktığınız ilk anda büyük bir pencereyle karşılaşıyordunuz yine. Daha geniş açıyla gösteriyordu büyük denizi.
Odanın içine adımımı attığımda tekrardan şaşırmıştım, tam da sevdiğim şekilde dekore edilmişti. Geniş bir odaydı, soldaki duvarın orta kısmına yaslı çift kişilik yatak duruyordu. Yatağın tam karşısında, sağımda kalan duvarda, çok büyük olmayan bir masa vardı. Masanın sol yanında orta boy dolap vardı. Kapakları camdan olduğu için içinde ne olduğunu görebilmiştim.
Onlarca çeşit fırça, farklı boylarda tuvaller, adını bile bilmediğim tonlarda bir sürü boya tüpü vardı. Adeta cennette gibi hissetmiştim bunlarla birlikte. Resim yapmak çocukluğumdan beri en sevdiğim şeydi, otobüsteyken bile her zaman çantamda taşıdığım kalemim ve küçük defterime bir şeyler çizerdim. Hayatımın büyük bir alanını kaplıyordu.
"Banyonuz burada, kıyafetlerinizi de yatağınızın üstüne koyuyorum. Lütfen işiniz bittiğinde haber verin."
Dedikten sonra gitmişti. Odanın içerisinde bir kapı daha olduğunu söylediğinde fark etmiştim. Açık bıraktığı kapıdan girdiğimde büyük sayılabilecek güzel bir banyo çıkmıştı karşıma. Tüm bu lüks beni korkutmaya başlamıştı, kim esiri sayılabilecek birine böyle iyi davranır ve bu kadar imkan tanırdı ki?
Buna daha sonra kafa yormaya karar vererek kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. Üstümdeki her şeyden kurtulduğumda büyük sayılabilecek küvetin dolması için suyu açtım. Yavaşça akışını izlerken daldığımı bile fark etmemiştim, hızla kapattıktan sonra içine girdim.
Neredeyse sıcaktı, her saniye biraz daha rahatlatıyordu beni. Gözlerimi kapatıp tadını çıkarmayı denedim, ancak dakikalardır unuttuğum gerçek tekrardan aklıma geldi. Kendi evimde değildim, bu şekilde keyif yapma hakkım yoktu. Hızla kendimi temizleyip çıktım, zaten yeterince zaman kaybetmiştim.
Üstümdeki bornozla birlikte odama geri döndüm, dedikleri gibi yatağımın üstünde kıyafetler vardı. Oturup inceledim hepsini tek tek, kendi bedenim olmasına şaşırırken korkmadan edememiştim tekrar. Kaç beden giydiğime kadar, hakkımda her şeyi bilmeleri ürkütücüydü.
Bunun dışında, baktığım kıyafetler kesinlikle günlük giyilebilecek şeyler değildi. Tahminen tüm bacağımı saracak darlıkta deri bir pantolon; içimi bir miktar belli edecek incelikte, yakası açık bir gömlek ve siyah bir çift bot duruyordu önümde. Neden böyle giyinmem gerektiği, geldiğimden beri bitmek bilmeyen sorularıma eklenmişti.
----------
Ya ben buna günde iki bölüm atıyorum ama taslaklarda 10.bölüme kadar var desek ve günde iki bölüm yazıyorum desek taslaklara kayıt ede ede bitecek bu fic beklemenize gerek kalmayacak gibiHızımı alamıyorum resmen sizi bilmem ama çok sürükleyici geldi bana bu fic
Sevinsek mi biraz buna xkankdanxknsck
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Killed Someone For You, Minsung ✔︎
FanficAilesinden koparılıp tanımadığı bir adamın evinde yaşamaya başlamıştı Jisung. Gün geçtikçe daha da kapıldığı bu adam için her şeyi yapabilecek düzeye gelmişti. -Rahatsız olabileceğiniz kısımlar içerir. Han #2, 02.09.21 Minsung #1, 10.08.22 Lee Minho...