Şaşılacak şekilde hızlıca yemek yemiştik, üstüne canım çektiği içünde birer dondurma yemiştik. Bu gün fark ettiğim diğer şeylerden biri ise, cidden masraflı bir insan olduğumdu.
Yaşadığımız küçük duygusal andan sonra Minho sürekli elimi tutmaya başlamıştı, birden neden böyle bir şey yaptığını bilmesem de işime geldiği için sesimi çıkarmadım.
Mağazaların önlerinden yürüyor, gözümüze kestirdiğimiz yere giriyorduk. Minho kıyafet bakmayı gerçekten seviyordu ve yaptığı kombinler bir tasarımcının elinden çıkmış gibi uyumlu ve güzel oluyordu. İşte, harika bir özellik daha. Sadece benim için çalışan bir stilistim varmış gibi hissettiriyordu.
Şu an ise elindeki parçaları girdiğim deneme kaibininin askılığına asıyordu. Bu kadar şeyi ne zaman giyecektim hiçbir fikrim yoktu, bir yılda alacağım kıyafetlerin tümünü bir saatte toplamıştı adam.
"Sen bunları dene, ve her seferinde çıkıp bana göster ki nasıl olduğuna bakalım. Burada seni bekliyor olacağım."
Kafamla onayladıktan sonra kabinden çıkışını izledim, arkasından da kapıyı kapatıp kilitledim. Bu küçücük alanda bunca kıyafeti giyip çıkaracağımı düşündüğümde bile yorulduğumu hissettim, tembel bir insan olmak zordu.
Ancak en kısa sürede bitmesini istediğim için mecburen harekete geçtim. Gözüme kestirdiğim kadarıyla hızlıca bir kombin yaptım ve kendi kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. Amacımız zaten bana olup olmayacaklarını görmek olduğu için özenmeme gerek olmadığını düşünüyordum.
Tabii ki, yanılmışım.
"Jisung, denemek için bile olsa baştan savma şeyler giyemezsin. Birbiriyle uymayan parçalar giydiğinde gözüne hoş görünmez, bu yüzden hiçbir şeyi beğenmez ve almazsın."
Çaktırmadan gözlerimi devirirken, bir dizinin üzerine çökmüş ve pantolonumun kemeriyle uğraşan Minho'ya bakıyordum. Mükemmeliyetçi biri olması çoğunlukla yorucu olsa da, bu özelliği sayesinde yaptığı şeylerin sonucu kusursuz oluyordu.
Paçaları biraz uzun olan, bej rengi kumaş bir pantolon üstüne beyaz boğazlı bir kazak ve onun üstüne ise lacivert bir gömlek giydirmişti. Ancak belim ince olduğu için tam benim bedenim olsa dahi, giydiğim pantolonların beli hep bol geliyordu.
Ve güzel bir haber daha, taktığım kemerlerin hiçbiri bir işe yaramıyordu! Kemeri en sıkı haline getirince bile bana büyük oluyordu ve pantolonu tutmaya yetmiyordu.
"Bu kemer sana büyük, ama bulabildiğim en küçüğü buydu. Biraz kilo alamaz mısın?"
Kollarımı göğsümün üstünde bağlamış şekilde hoşnutsuz ifademle etrafa göz gezdirirken, duyduğum cümleyle ciddi olup olmadığını anlamak için önümde diz çökmüş olan adama baktım. Ne diyordu bu adam be?
"Minho, neden kemere birkaç delik daha açtırmayı düşünmüyorsun? Emin ol kilo almaya çalışmamdan daha hızlı ve kesin bir çözüm. Ayrıca belimi seviyorum, teşekkür ederim."
Trip atarcasına kafamı yukarı kaldırıp kafamı başka bir yere çevirdim. Üstüne kıyafet olmadığı için kilo vereni duymuştum da, büyük geldiği için alanı ilk defa duyuyordum. Minho'nun kafasının içini her geçen gün sorgulayacağım aşikardı.
"Doğru, haklısın... Ama bir şey itiraf etmeme izin ver," dedikten sonra ayağa kalkıp bana yaklaştı ve arkamda duran kabine girmemizi sağlayacak şekilde hafifçe göğsümün üstünden ittirdi. Kabinin kapısını ise arkamızdan kapattı ve kollarını belime sarıp kulağıma yaklaştı. Bu sırada belimdeki girintiyi okşuyordu baş parmağı ile.
Sıcak nefesini kulağımın altında hissettiğimde titrememe engel olamadım, yaptığı şeylerde neye sebep olduğunu biliyor ve inatla bu yaptığına devam ediyordu. Normal tonuna göre daha derinden ve pürüzlü sesi yüzünden bacaklarımın uyuştuğunu bile hissedecek raddeye gelmiştim.
"Kaç kilo olduğun umrumda bile değil. Dokunmayı en sevdiğim yer her zaman belin olacak, kollarımın arasını her doldurduğunda imkanı varmış gibi daha çok seveceğim. Sana," dedikten sonra ise durakladı, belime sardığı kolundan birini aşağı indirip kalçamı okşamaya başladı.
"Benim kollarımın arasından başka bir yerde olmak yakışmıyor. Sonsuza kadar burada kalacaksın Sungie."
---------
Bir belden buralara nasıl geldiğimizi sorgulamayın, ben de bilmiyorum çünkü fkmdkfmskfkdJisung'un denediği kıyafetler;;
Aşığım şu tarza öyle böyle değil...
Hadi öptüm~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Killed Someone For You, Minsung ✔︎
FanfictionAilesinden koparılıp tanımadığı bir adamın evinde yaşamaya başlamıştı Jisung. Gün geçtikçe daha da kapıldığı bu adam için her şeyi yapabilecek düzeye gelmişti. -Rahatsız olabileceğiniz kısımlar içerir. Han #2, 02.09.21 Minsung #1, 10.08.22 Lee Minho...