twenty

4.1K 434 136
                                    

Bölüme başlamadan önce, eğer yapmadıysanız onyedi, onsekiz ve ondokuzuncu bölümlere oy verirseniz çok sevinirim ^^
-----

Alış-veriş yapmamızın üzerinden bir hafta geçmişti. Bu süre boyunca aldığım kitaplardan ikisini okuyup bitirmiştim bile, ancak sadece kitap okumak sıkıntımı geçirmiyordu. Her gün okula gitmenin bile günlük, sıkıcı bir aktivite olmadığını fark etmiştim. En azından birkaç insan yüzü görebiliyordum.

Buraya geldiğim andan itibaren hayatım kökünden değiştiği için, benim açımdan bir tür milat sayılıyordu. Daha doğrusu şöyleydi; Minho ile tanışmadan önce, ve tanıştıktan sonra. Çünkü her ne kadar kısa bir zaman geçse de, değiştiğimi hissediyordum. Artık sadece sınavları geçmeye çalışan, sessiz ve sıradan bir lise öğrencisi değildim.

Okulumu bitirir, beni maddi açıdan idare edecek bir meslekte çalışır, evlenir belki çocuklarım olur ve hayatımı o şekilde tamamlarım diye düşünüyordum. İşte tam burda şu an, aklıma eski halim geldiğinde kendim için üzülmeden edememiştim. Hayatımı bu kadar sıradan yaşamayı planlamış olmam, hiçbir şeyden beklentimin kalmamış olduğunun bir göstergesiydi.

Annem ve babam birbirini hiç sevmemişti, bir kaza sonucu doğmuş olan benim yüzümden evlenmişlerdi. Kardeşim ise bebekken bize gelmişti, öz annesi mahallemizde bulunan çöp tenekesinin yanına bırakıp gitmişti. Babamın işten dönerken onu fark edip eve getirmesi ile hiçbir açıdan bağı olmayan ailemize dahil olmuştu.

Babam bizden uzakta kalmak için sürekli kendini işe verirdi, gece geç gelir ve sabah erkenden tekrar giderdi. Annem ile beni umursamazdı, sadece evlatlık alınan kardeşim ile ilgilenirdi. Eve onun getirdiğini ve ona bakmakla yükümlü olduğunu düşünüyor olmalıydı.

Yani, benim hayatımda bu zamana kadar sadece ben vardım, ve yıllar önce bir barınaktan sahiplendiğim köpeğim. Hiçbir zaman yalnızlık olarak nitelendirmemiştim ama, kendimle baş başa kalmaktı bunun adı.

Yalnızlık; kendiyle kalmayı bile sevmeyen, ruhunun attığı çığlıkları kalabalık ortamın sesleriyle bastırmaya çalışan bir insanın kendi kendine çektirdiği eziyetten başka bir şey değildi. Kendini sevmeyen biri, kafasını dinlemek gibi şeyleri de bilmezdi.

Kendini dinlemeyi bilmeyen biri, ruhunun neye ihtiyacı olduğunu bilmezdi, türlü yollarla açılmış yaralarını kendi kendine sarmayı bilmediği için başka bir insana ihtiyaç duyardı. Ancak o insanı bulamadığında ise açık kalan yaralarından kaynaklanan acı, insanların tabiri ile yalnızlık adını alırdı. Yalnız olan biri, bir başkasına muhtaç olduğunu zannederdi, kendi kendini mutlu etmeyi bile bilmez, yaşamdan keyif almak için bir sebep bile aramazdı.

Ben, hiçbir zaman yalnız olmamıştım. Kendimi bildim bileli her işimi halleder, bir başkasının keyfini beklemezdim. Annem ve babam beni sevgi görmeye alıştırsaydı, bir gün gittiklerinde o sevgiyi görmeseydim, işte o zaman yıkılırdım. Ancak onlara teşekkür etmeliyim, beni hiçbir şeye alıştırmamışlardı. Benim gördüğüm tek sevgi, kendime verdiğim sevgiden başka bir şey değildi. Kendimden geçmediğim sürece gitmeyecek olan, nereye gidersem gideyim eksikliğini hissetmeyecek olduğum şeydi.

Minho, beni sevgiye alıştıramazdı. Korktuğum şey buydu. Işık bulduğu anda kaynağına yönelen bir kelebek gibiydim ben. Karanlığın içinde gezinip durduktan sonra hayatımda ilk kez görmüş olduğum parlaklık giderse, ben yine karanlıkta kalmış olacaktım. Hevesim hep kursağımda kalmıştı bu zaman kadar, tekrar aynı şeyin olmayacağını nerden bilebilirdim ki?

Ancak ne demiştim ben daha önce? Şu ana bakmalıydım. Gelecekte yaşayacağım zorlukları düşünerek ayağıma kadar gelen fırsatı geri tepemezdim. Minho belki bir gün giderdi, ama bana yaşattığı güzel anılar her zaman aklımda kalacaktı.

Belki de en güzel şeydi o, hayatımdan çıksa bile gülüşü aklıma geldiğinde beni gülümsetebilecek. Minho, hayatımın ışığıydu. Ben ise karanlığın içinde onun dibinden ayrılmayacak olan kelebek.

----------
Ay duygulandııım 🤧🤧

Bu tür bölümler yazınca rahatlıyorum, aklımda ne var ne yoksa buraya boşaltıyorum gibi oluyor bu yüzden böyle bölümler benim şahsi düşüncelerimden oluşuyor.

Umarım sıkılmıyorsunuzdur çünkü bunları yazmak benim hoşuma gidiyor açıkçası, ama bu bölümü biraz karışık ve anlaşılmaz yazdım sanırım...

Her neyse, sizi seviyorum~♡

I Killed Someone For You, Minsung ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin