nine

5.3K 597 254
                                    

Aradan çok vakit geçmeden kapının tıklatılması duyuldu. Hyunjin içeri girdikten sonra arkasından kapıyı kapattı ve Bay Lee'nin daha önceden oturduğu, yanımdaki boş yere yayıldı. Bunu yaparken de bana sırıtarak göz kırpmıştı.

Masanın başında duran adam bunu fark ettiğinde daha fazla kendini tutamayarak yumruğunu tahta yüzeye vurdu, ani hareketleri yüzünden her seferinde kalbim ağzımda atıyordu.

"Hyunjin, ben sana bu işi sakince, korkutmadan halledeceksin demedim mi?"

Söze girdiğinde kaşlarım şaşkınlığımın göstergesi olarak havaya kalkmıştı. Bu adam düşündüğümün aksine öküz falan değildi, asıl öküz olan Hyunjin'di.

Sarı saçlı adam yutkunarak ilk önce bana, sonra onunla konuşan adama çevirdi bakışlarını. Saniyeler önce bulunan alaylı tavrı gitmiş, yerini korkuya bırakmıştı sanki. Yavaş bir şekilde onayla kafasını sallarken iki elini önünde birleştirmiş, daha düzgün oturmaya başlamıştı.

"Peki öyleyse neden Jisung bana, senin onu korkuttuğunu söyledi?"

Tekrardan bana baktığında gözlerindeki şaşkınlığı görebilmiştim. Benim sessiz sakin biri olduğumu biliyordu, benden onu şikayet etmemi beklemiyor gibiydi. Ancak ne kadar insanlardan çekinsem de, konu hak aramaya geldiğinde kimseden aşağı kalır yanım yoktu tabii. Beni hafife almak her yiğidin harcı değil işte.

"Haklısın ama biliyorsun, arkamızdan Suho'nun adamları geliyordu ki neredeyse bize yetişiyorlardı da. Hızlı olmak zorundaydık fakat Jisung hiç de yardımcı olmadı, bu yüzden öyle davranmam gerekti. Çok üzgünüm."

Kafasını aşağı eğdi, pişman olduğu ses tonundan belli oluyordu, ben bile affetmiştim fakat Bay Lee halen öfkesinden bir şey kaybetmemiş gibi duruyordu. İçimden bir ses araya girmemi söyledi, yoksa ufacık bir olay yüzünden Hyunjin'in başı yanabilirdi.

"Um... Bay Lee?"

Gözlerini bana çevirdiğinde biraz daha yumuşak bakmıştı, en azından konuşmama izin verdiğini tahmin ediyordum.

"Hyunjin pişman gibi görünüyor, hem ben de birazcık abartmış olabilirim. Bu seferlik kapatalım konuyu, olmaz mı?"

Kısa bir bakışma yaşadık, sözlerim değil de bakışlarım sayesinde ikna olmuş gibi hissettim, ya da ne kadar ciddi olduğumu gözlerimde görmüş gibiydi.

"Bu seferlik bir şey demiyorum, bir daha olursa Jisung bile kurtaramaz seni. Çık şimdi."

----------
Ay koskoca Suho ommayı bile mafya yaptım daha ne yapayım ben

I Killed Someone For You, Minsung ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin