eleven

5.4K 537 121
                                    

Akşam olmuştu ve ben söylediği şeyin şokunu halen yaşıyordum. Yatağımda oturmuş yaşadığım şeyleri düşünürken başım gittikçe ağrıyordu. Ayrıca canım da sıkılmaya başlamıştı, yapacak hiçbir şey bulamamıştım o an.

Ancak sonra, yatağımın karşısında duran dolaba gözüm takıldı. Daha önceden gördüğüm kadarıyla resim yapmak için kullanılan malzemelerdi. Merakla yataktan kalkıp camdan kapağı olan mobilyaya yöneldim. Onları kullanmak gibi bir düşüncem yoktu, biraz incelemek istemiştim sadece. Bunları bana vermiş olduklarını bilsem de çekingen tarafım o an için ağır basmıştı, izin almam veya haber vermem gerektiği geçti aklımdan.

Kapağı yavaşça açıp dolabın içine göz attım, benim her zaman kullandığım markadan daha pahalıydı hepsi. Zaten burada yaşayan birinin ucuz şey alması tuhaf olurdu.

Fırçanın kıllarında parmaklarımı gezdirdim, boyaların üstündeki etiketleri okumuştum. Çoğunun hangi tonda olduğunu bilmesem de fazlasıyla hoşuma gitmişlerdi.

En son bir tuvali aldım elime. Sanki bunun hakkında tüm incelikleri biliyormuşum, profesyonel biriymişim gibi en ufak detayına bile bakıyordum. Sanırım bunu yaptığım iyi olmuştu çünkü dikkatle bakılmazsa fark edilmeyecek bir yazı gördüm. Tuvalin iç kısmında, hemen köşedeydi. Öylesine küçüktü ki gözlerimi kısarak okuyabilmiştim.

İtalik ve altın yaldızlı yazıdan bile ne kadar kaliteli olduğu anlaşılıyordu; Lee Sunyeon.

İlk defa gördüğüm bu isim kafamda yeni bir soru işareti oluşturmuştu. Kadın ismi olması beni kuşkuya düşürüyordu.

Bir ihtimal belirdi zihnimde, emin olmak için diğer malzemeleri de aynı tuvale yaptığım gibi en ince ayrıntısına kadar inceledim. Fark ettiğim şeyle yüzümde tatmin olduğumu belli eden bir gülümseme belirdi.

Tam tahmin ettiğim gibiydi, dolaptaki en küçük malzemenin üstünde bile o isim yazıyordu. Eşyalarımız kaybolduğu zaman bulabilmemiz için yapıştırdığımız, isimlerimizin yazdığı etiketler gelmişti aklıma. Sahipli olduklarını belli eden isim etiketleri.

Hepsini aldığım yerine koyduktan sonra tekrar kapattım dolabın cam kapağını. Örtüsünün kırışmasına sebep olduğum yatağa geri döndüm. Kafamı yastığa koyduğum dakikada, kısa bir süreliğine unuttuğum cümle yine tüm zihnimi kapladı.

Lee Minho, onun olmamı istediğini söylemişti. Ancak tam olarak neyi kastettiğini anlayamıyordum. Birkaç tahminim olsa da inatla bir köşeye itiyordum onları, ama maalesef kaçmak istediğimiz gerçekler bizi cezalandırmak istercesine en beklemediğimiz anda bir kez daha ortaya çıkıyordu.

----------
Çok içime sinmedi ama napalım :"

Birde bildirimleriniz için çok üzgünüm, wattpad bana kriz geçirtecekti ama hallettim

Şuan kontrol edemiyorum, hatalarım varsa üzgünüm <3

I Killed Someone For You, Minsung ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin