Mirror ❦ KTH ✓

❦𝟑𝟔❦

Seonmi gözlerini açtığında kendini çok yorgun hissediyordu.

Elini Taehyung'un çıplak göğününden çektiğinde hafifçe doğrulmuş ve hâlâ uyuyan Taehyung'a bakmıştı.

Demek gidecekti ha prensi?

Kral olmaya gidecekti...

Taehyung'un yanağına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra etrafa bakan Seonmi hafifçe kıkırdamıştı.

Eşyalar yerlere saçılmışken aklına dün gece gelmişti Seonmi'nin.

Kanatlarını çırpmasaydı böyle olmazdı değil mi?

Taehyung yavaşça gözlerini açtığında yorgana sarılıp etrafa bakan Seonmi'yi görmüş ve gülümsemişti.

Elini kaldırıp onun çıplak sırtına dokunduğunda "Günaydın" demişti yorgun sesiyle. Seonmi de "Günaydın" diyerek Taehyung'a bakmıştı.

Taehyung doğrulup esnediğinde kanatlarını da açmış ve gerinmişti iyice. Ardından da derin bir nefes verip Seonmi'ye sıkıca sarılmıştı arkadan.

"Çok güzeldin" diyip onun omzuna küçük bir öpücük kondurduğunda kıkırdamıştı Seonmi.

Taehyung Seonmi'yi bırakıp ayağa kaltığında yerden iç çamaşırını almış ve giymişti. Doğrulken de kanatları ile komodinin üstündeki bardağa vurmuştu kazayla.

Bardak tam yere düşecekken onu yakalayan Taehyung şaşkınlıkla Seonmi'ye baktığında duraksamış ve gülümsemişti. Seonmi de kıkırdamıştı.

"Bu oda küçülmüş bence..."

Seonmi olumsuz anlamda kafa salladığında omuz silken taehyung yerden pantolonunu almış ve onu da giymişti. Ardından da "Bebeğim küre nerde?" diye sormuştu Seonmi'ye endişeyle.

Seonmi parmağı ile kenardaki sandığı gösterdiğinde sandığın yanına giden Taehyung onun kapağını açıp içindeki küreye bakmıştı. Ardından da derin bir nefes alıp gülümsemişti.

"Ne zaman gideceksin?"

"Kahvaltıdan sonra giderim. Dünya yiyeceklerini tatmak istiyorum."

Seonmi kaşlarını havalandırıp "Doğru!" dediğinde hemen battaniyenin üstünden atmış ve yerden kıyafetlerini almıştı.

Seonmi giyinirken kaşlarını havalandırıp onu izleyen Taehyung şaşkınlıkla dudaklarını aralıyıp şaşkınca bakmıştı ona. Ardından da elini ensesine atmıştı.

Giyinmeyi bitirip Taehyung'un yanına gelen Seonmi parmak uclarına çıkıp Taehyung'un yanağına küçük bir öpücük bıraktığında "Kahvaltıyı hazırladığımda çağırırım tamam mı? Bir şeyleri devirmemeye çalış" demişti.

Taehyung kıkırdayıp olumlu anlamda kafa salladığında Seonmi odadan çıkıp merdivenleri inmeye başlamıştı. Taehyung da etrafa bakınmıştı.

Kitaplar, kağıtlar ve diğer eşyaları yerde görünce somurtan Taehyung diz çöküp toplamaya başlamıştı onları.

Onun suçuydu zaten buralar. Gidecekti zaten buradan ve onun uğraşmasını istemiyordu.

...

Odayı topladıktan sonra derin bir nefes alan Taehyung yatağa uzandığında Seonmi'nin çalan telefonuna bakmıştı.

Uzanıp telefonu eline aldığında gözlerini deviren Taehyung telefonun ekranıyla bakışmaya başlamıştı.

Arayanın Donghyun olduğunu bilse de nasıl reddedeceğini bilmiyordu çağrıyı.