Merhaba.♥️
Bu bölüm bir nevi geçiş bölümüdür.
4.BölümAhmet Kaya - Nereden bileceksiniz.
🌒
İstanbul. Kız yetiştirme yurdu.
19.01.2011
Soğuk kış günlerinin yeni sabahına uyanmıştık, hayatımızda rutin haline gelmişti, sırayla banyoya girmek ardından okul formalarımızı giyip kahvaltıya inmek. Bunları yapmanın en kötü yanı sabah çok erkenden uyanıp kattaki tuvalet sırasını beklemekti.
"Zehra, hadi çabuk ol kahvaltıya inmemiz lazım" dedim. Hâlâ saçlarını toplamamıştı. "Hadi gidelim aşağıda toplarım saçlarımı" diye tokasını eline aldı.
Yatağımın yanından çantamı ve montumu alarak yemekhaneye indik. Koridorlar ve yemekhane de kombi sistemleri olmadığı için montumu basamakları inerek giymeye çalışıyordum. Montumun koluna sıkıştırdığım beremle atkımı çıkararak bacağımın arasına geçirdim, montumu giydikten sonra beremi başıma koydum ve atkımı boynumdan sallandırdım.
Kış günleri fazla üşürdüm ben, ayaklarım asla ısınmaz sanki buz bağlardı. O yüzden olduğunca kalın giyinmeye çalışıyordum.
"Hazel!" müdürün gür sesi tüm koridor boyunca yankılandı. "Çabuk odama gel bir dakika bile gecikme" dedi bağırarak. Korkudan elim ayağım titredi, buz kesmiş parmaklarım bile korkudan alev-alev yanmaya başladı. Bacaklarımın telleri koptu sanki ben ayakta durmakta zorluk çektim.
Ayaklarımı zorla çekerek müdürün odasına taraf yürüdüm. Her hücrem titriyordu. Kapının önünde durdum, derin ama titrek bir nefes çektim ciğerlerime rahatlamak için. Elimle kapının kolunu aşağı çektim, sessiz ve korkak adımlarla içeri geçtim. "Buyurun Makbule hanım, beni çağırdınız" dedim kısık sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜTENÂ
ChickLitBurnunu kulağımın arkasından köprücük kemiğime kadar koklayarak sürttü. Ona daha fazla yer açmak adına başımı geriye doğru yasladım. "Kokun..." Dedi boğuk ses tonuyla. "Şu narin tenin..." Diye koklamağa devam etti. Ayaklarımı yere basmakta zorluk çe...