Dün attığım bölümü atlamayın, ♡
~
"B-batı, birisi gelecek." Kulağına doğru nefes nefese fısıldadığımda umursamadan bir kaç mırıltı çıkarttı ve boynumu emmeye devam etti. Tek eliyle bacaklarımı okşuyor, diğer eliyle belimden tutup aletinin üzerinde yavaşça sekmemi sağlıyordu.
Kalçalarımı kasıklarına bastırarak derinden gelen bir sesle inledim. Dişleri acımasızca tenimi kavramış, hassas noktamı tahriş etmişti.
"Uyuyorlar, kimse gelmez." Dediğinde yutkundum ve saçını çekiştirerek biraz daha boynuma bastırdım. Gülümseyip diliyle adem elmamı yaladı ve dişleriyle hafifçe kıstırdı. "Siktir, çok iyi." Ağlamaklı bir şekilde fısıldadığımda son bir öpücük kondurarak geriye çekildi. Kaşlarım çatılmıştı.
Hep biraz daha fazlasını istiyordum. Yetinemiyordum. Dudaklarının tenimde bıraktığı izler mahvediyordu beni. Doyamıyordum, her daim dudaklarının vücudumda gezinmesine istiyordum.
"Sevdin mi?" Tek kaşını kaldırarak sorduğunda hızlı hızlı kafamı salladım ve boynuna biraz daha sıkı sarıldım. Gülüp yanağımdan öptü. "Uyumaya gidelim mi?" Dudaklarımı büzüp kafamı salladığımda büzüşen dudaklarıma ıslak bir öpücük kondurarak ayaklandı. Anında bacaklarımı beline dolamıştım.
"Siktir... bir saattir burdayız, saat üç olmuş." Kısık gözleriyle parlak telefon ekranına baktığında omuz silkip kafamı omzuna yaslamıştım. Saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım.
Eğilip şakaklarımdanda öptü ve telefonu cebine atarak lavabodan çıktı. Sıkıca belimi sarmıştı, kollarında kaybolmuştum adeta.
Doruk'ların evindeydik. Yarın doğum günü partisi vardı ve baya bir uğraştıracaktı bizi. Normalde sabah gelecektik ancak bir gece onda kalmamızı istemişti. Evi gayet geniş ve büyüktü. Bir kaç saat gırgır şamata yapıp ardından uyumaya çekilmiştik.
Daha doğrusu çekilmişlerdi.
Gece boyunca Batı yanımda olmasına rağmen ona dokunamamak feci derecede canımı sıkmıştı. Ben de geceyi beklemiş, herkesin yatmasını gözlemiştim. Çınar uyuduktan sonra direkt olarak Batı'nın Enis ile kaldığı oda da bitmiştim.
Beni bekliyordu, uyumamıştı.
Gözlerimiz çakıştığı an hızla gözlerini benden çekmiş, Enis'i kontrol ettikten sonra elimden tutup lavaboya sürüklemişti. Bir saat boyunca da öpüşüp, sarılmaya devam etmiştik.
"Ses çıkarma." Uzun koridor da ilerlerken kulağına doğru fısıldadığımda gözlerini devirdiğini hissetmiştim. "Kaç kilosun sen? İn artık kucağımdan bacaklarım çürüdü." İstemsizce bir korkuyla bacaklarımı biraz daha sıkı sardım beline. Beni bırakmasını istemiyordum.
"Utku, inmen lazım hadi." Bıkkınca söylendiğinde hızlı hızlı kafamı iki yana salladım. İçimde bir korku vardı, bu gece onunla uyumak istiyordum. "Seninle yatacağım." Söylediğim şeyle kısa bir an duraksamıştı. Kafasında bir şey ölçüyor gibiydi.
"Sabah..." dediğinde omzundan başımı kaldırarak dudağından öptüm. Afallamıştı. Bir kaç saniye boyunca öpüp geri çekildim ve tekrardan omzuna başımı yasladım. "Erkenden giderim ben." Sıkıntılı bir nefes alıp adımlarını başka odaya çevirdi.
"Yakalanırsak tüm suçu sana atacağım."
Dediği şeyle omuz silktim. Yanımda olduğu sürece önemi yoktu. Burnumu omzuna bastırıp kokusunu içime çekmeye başladığımda şakaklarımdan öpüp belimi okşamıştı. "Koca bir bebeksin sen." Kendi kendine mırıldanıp yumuşak yatağa bıraktı bedenimi.